2020 ekonomik krizi

    15.
  1. 20 yıldır muhalefetin yapamadığı muhalifliği dolar bey tek başına yaptı ve yapıyor. Aynı gemideyiz deyip hazineyi boşalt, ihaleleri yandaşlara ver, corona zamanı da halktan 10 lira dilen. Yemezler oğlum yemezler. Biz sizinle hiçbir zaman aynı gemide olmadık ki zaten. Bize filikaları ve can yeleklerini verip başınızın çaresine bakın dediniz. Şimdi gemi su almaya başlayınca bizim can yeleklerine ve filikalara gözünüzü diktiniz. Turizm, otomotiv, dışarıya yapılan tarım ihracatı vs durmuş durumda ve türkiye'nin bu sene ödemesi gereken 170 milyar dolara yakın dış borç var. Evet doğrudur Dolarla geldiniz ama dolarla da gideceksiniz siyasal islam bey...
    10 ...
  2. 22.
  3. fed bizimkilere siktiri çekti.
    ve ne swap nede borç verdi .
    Nede bu saaten sonra imfyle anlaştırır.
    Çünkü
    Imf içinde abd kabul oyu vermezse istesekde alamayizki o parayı ;
    alsakda çok sıkı sermaye kontrollü olur
    ve özellikle kamuda Sağlık hariç diğer kurumlarda kıyım yaşanabilir..
    Yunanistanı unutmayın hükümete yasa çıkartıp 420 bin memurdan 105 bini yani 4/1 isten çıkartırdı.
    2009 da
    2001 de bize yapmadılar bunun sebebi ozellesicek kurumlarımızın olmasaydı
    Buna güvenip kamuda işçi ve memur çıkarmak için zorlanmadık.
    lakin şartlar değişti yunanlılar gibi her poku sattık
    Teminat göstericegimiz bir şey kalmadı
    Sonumuzda onlara benzer...
    Geriye ise
    iki seçenek var ;
    Ya faiz artırmak yada
    Dövizin fırlamasına göz yummak...
    6 ...
  4. 1.
  5. emlak balonu patlamasıyla çıkacak krizdir.
    6 ...
  6. 55.
  7. Daha düne kadar kriz olmadığını iddia edenler çıkmış ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz edebiyatı yapıyor.

    Bu krizin ayak sesleri 5 yıl önceden gelmeye başladı ne yaptınız önlem almak için!

    Goebbels gibi algı operasyonundan başka aaa şimdi mızrak çuvala sığmaz oldu ekonomik kurtuluş savaşıymış pehh.
    4 ...
  8. 6.
  9. Lan yavas lan, bak ben ki lan-ulan dememeye ant icmis insanim, bana lan dedirttiniz, sizi tebrik-takdir-tahsir artik ne b*k ise onu ediyorum.

    Kriz gelirse (2016-2018 donemindeki daralma azalmaya basladi) yalnizca akp’lisine girmeyecek, chp’li isverene de girecek.

    Ve pc oyunlarinda gordugu aksiyonu gercek yasantida deneyimlemeye calisip teror orgutlerine katilan liseli cocuklar gibi savas-kitlik donemi heyecanini yasamaya calisan buyumus liseli tavirlari takinacaksaniz, dedigim gibi, biraz yavas.

    Daha coook caglar-sureler var onumuzde, birbirimize soz edecegimiz. Yavas.
    4 ...
  10. 5.
  11. eczanede 20 gün önce 3.5 liraya aldığım sonta kateteri %100 zamla 7 lira olmuş.
    5 ...
  12. 61.
  13. enflasyonun kasten düşük gösterilmesi sahtekarlığının kaçınılmaz sonucudur.

    marmara üniversitesi işletme bölümünden sözde mezun olmuş şahsım diyor ki "faiz enflasyonun nedenidir"!... böylece ekonomi konusunda temel seviyede bile bilgisi olmadığını, aldığı sözde diplomanın uyduruk olduğunu ispat etmiş oluyor. o zaman faizi arttıracağın yere sıfırla, enflasyon da sıfırlansın değil mi ya?

    kardeşim, sen kalkıyorsun %10 olan faiz oranını %15'e çekiyorsun ama millet hala dövize, altına hücum ediyor, kurlar artıyor... neden? bir kere, faize %5 eklemek bile sahtekarlığın itirafıdır. doğru hesaplanan bir enflasyon olsa, ona karşılık gelen faiz bu kadar çok arttırılabilir mi? neden arttırılsın?

    millet neden dövize, altına hücum ediyor? çünkü sahtekarsınız, çünkü enflasyonu kasten çok düşük hesaplıyorsunuz, çünkü elinde para olanlar aptal değil, tl'de tuttukları paranın gerçekte %25-30 seviyesinde olan enflasyon karşısında eriyip gideceğini biliyorlar.

    ama sıra emekçinin maaşına zam yapmaya gelince, sahte enflasyon hesaplamalarınıza göre zam yapılıyor! halkı soyuyorsunuz, halkı yoksullaştırıyorsunuz, halk düşmanısınız...

    (bkz: akp pişmanlıktır)
    5 ...
  14. 33.
  15. en son (#34951261) bu mevzularla ilgili yazalı çok olmuş. Ama yalan yok, çok okuduğum başlık altlarındandır çünkü hakkıyla yazan yazarlar kendi bakış açılarından ekonomik zorlukları farklı farklı öyle güzel yazarlar ki hayatın ta kendisini okursunuz, buna bir saygı duruşu olarak birşeyler yazmak istiyorum.

    öncelikle 2001 e çok uzaktan, 2008 e tam göbekten şahit olmuş birisi olarak yaşadığımızın daha öncekilere benzer kriz karakteri gösterdiğini söylemek zor. Aradaki en belirgin fark da, vatandaşların esas borçlu taraf olması ve borçluluk halinden çıkmalarının değil daha da borçlu hale gelmelerinin bizzat devletin kendisi tarafından teşvik edilmesini yaşıyoruz. böyle birşey ülke tarihinde bu kadar aleni yapıldı mı bilmiyorum.

    yukarıda belirttiğim girimde piyasa işleyişi konusunda kendi kendime fark ettiğim bir sarmalı aktarmıştım. bu sefer de bireysel borçlanma konusunda yine kendi fikirlerimi yazacağım.

    yurttaşlarımla ilgili en temel eksikliklerden birisi finansal okur-yazarlığımızın düşük olması. Bu alan işi biraz bilenler tarafından parsellenmiş, bilgi yeterince paylaşılmayan ve temelleri de vatandaşlara aktarılmayan bir alan. kültürümüz gereği hep parasal konuların aile büyükleri başta olmak üzere bir bilene sorulmak üzere konumlanması nedeniyle finansal okur-yazarlık konusunda bu alanda ders almış üniversite mezunlarının bile* eksik bilgi sahibi olduğu günleri yaşıyoruz. ve algımız, dikkatimizle çok oynandığı için basit gerçekleri göremiyoruz. her ay elime x lira geçiyorsa, benden y lira çıkıyorsa ve x<y ise borçlu olmaya mahkumsunuz demektir. sermaye birikimi sınırlı, olmayan bir ülkenin vatandaşları olarak bu kadar net konuşuyorum. avansla başlayan şanslı kesim için birikim bitene kadar zaman var.

    yani bu durumu değiştirebilmek, en azından aylık bazda artıya geçebilmek için çeşitli vadelendirme seçenekleri kullanıldığı zaman, bu sefer de kullanabilir nakdiniz azalır ve her vadelendirme ek maliyet yüklediği için beklemediğiniz bir maliyet karşısında ekonominiz kırılgan hale gelir. arabanız arıza yaptı, vergi borcu çıktı, şirketin yemeği için kıyafet almak zorunda kaldınız, arkadaşlar arasında para toplarken vermek zorunda kaldınız. bu gibi tek seferlik olaylar sizi yıllar sürecek bir borç sarmalına sokacak son damla olabilir.

    peki ne yapacağız? defalarca giderleri kısmak veya gelirleri arttırmayı söylemişlerdir. aptal değilseniz siz de buraya varacaksınız. da? Pratikte nasıl olacak? ek işler, sen yatarken kazandıran varlıklar, yatırım tavsiyeleri işe yarayan varsa söylesin, bende bunlardan da yok. bende de olan eşek yüküyle borç, kıt kanaat dönebilecek gelir-gider dengesi ve bu hesapları yapmayı tercih etmeyen bir eş var. ve çok dibi gördüm ne yalan söyleyeyim, örnek vermek pek istemeyecek kadar kötü. Ama şöyle genelleyeceğim, maddi kararları verme iradenizi ortadan kaldıran her etki yüksek risk içerir. insan maddi sıkıntıda iken daha kötü kararlar verir, bu da sıkıntılı durumunu arttıran sonuçlara yol açar. e arada rahatlamak için harcadığınız paralar birikmiş olsa borçları kapatacakken onlar da anlık heveslere iç edilir. yandı gülüm keten helva! yani hissiyata göre harcama tehlikelidir, fazlası kesin iflasa sürükler. demek ki bu duruma düşmeme ihtimaliniz varsa düşmeden, düştüyseniz de düşmüş halinizle tedbir alacaksınız. ama şöyle.

    ne borcunuz varsa çıkartın, aylık döngüyü bir görün. kaç para cebinize giriyor, gelen para nerelere gidiyor bir bakın. sonuçta bir toplam borcunuz ve onun tamamen bitebileceği bir tarihe ulaşabilmelisiniz. ulaşamayan veya ulaşmak istemeyenlerle işim yok, onlar batağı gördükten sonra isterse ziyaret edebilirler, keşke batmasalar. o tarihe kadar her ay yaşayacağınız durumu size iyi bir hesap dökümü sağlar. Excel tablo mu yaparsınız, deftere mi yazarsınız bilmem ama bunu yapın. ay sonuna ne kadar elinizde para kalır tahmin edin, sonra bakın bakalım aysonu hakikaten o kadar kalıyor mu? çok sapma varsa bir kere kontrolü ele alın. çok uzun bir süre de olsa biteceği bir gün olur. Ben bu hesabı yaptığım zaman 1080 gün çıkmıştı. ve başladım geriye doğru saymaya. siz kendi sayınızı 1080 yerine yazın Bugünden 1080 gün sonra borcun bitecekse, bugün yapabileceğin sınırlı. Ama başka yeni borç yapmamak, 1080 günün bitiminde de bugünkü kadar borç içinde olmamak elinizde. Buna odaklanın. sabit gelirinizi yazın, giderinizi ona göre ayarlamaya çalışın. bakın bakalım kira, kredi, fatura gibi sabit giderleri düşünce ne kadar kalıyor. 2000 maaşım var, 1500 ödemeler varsa aslında 500 lük yaşamın vardır. e ne kadarı market alışverişine, ne kadarı diğer yaşamsal giderlere gidecek?? hiç öyle elimde 500 ü tutarım bir şekilde marketi hallederim deme. en fazla kredi kartı limitine yaslanırsın, o da bir süre sonra ödemelere eklenir, 200-300 lük insan oluverirsin.

    olması gereken, 2000 maaş varsa 500 ödemelere gitmesi, ay içerisindeki hareketlere 750 ye kadar ayırabilip ay sonu 750 elinde kalabilmesi.bir sonraki ay elinde kalan 750 yi, o ayın harcama bütçesi yaparsın. e bu sefer elindeki belli, 750 içerisinde kalabilirsen zaten yeni gelen maaştan para harcamadın. 600 harcadıysan, sonraki ay için 150 ekstra elinde kalmış olur. onu da biriktirmeye başlarsın. belki ne zamandır aklında olan küçük bir hediyeyi sevgiline alırsın. ve bak cebinde hala harcayacak paran var.

    ama işte vatandaşın kaç tanesi böyle hesap yapıyor ve kaç tanesi eline geçen paranın çoğuna inisiyatif koyabiliyor? ben zor yoldan gittim ve hala anlatamadım eşime. ama giderleri az kısabildik. bataktan da erken çıktık, 1080 yarılanmadan kısa vadeli borçlarımı ödeyebildim. çünkü dikkatimi sağda soldaki tiplerin ne kadar kazandığına, insanların yaşadığı hayatlara değil sadece ama sadece ailemin ve kendi hayatlarımıza verdim. bu, elimdeki işi zoraki kabullenip orada mevzi elde etmeme yaradı ve bu işten karlı çıktım. gelirimi arttırabildim, o şekilde kurtardım. tamamen değil ama muhtemelen.

    kriz diyorduk, kriz tek tek sizlerin bireysel borçluluğunuz düşük olduğunda yokluğundan bahsedeceğiz. hepimizin ekonomisi kırılgan ve ilk darbede yıkılır halde, nefret ettiğimiz ve sırf biriken borç dağını eritmek için katlandığımız iş ve işyerlerine gidip gelip kalan zamanda ancak uyuyabildiğimiz bir ülkede işler zor. ama küçük de olsa bir umuda sarılabiliyorsanız, bir gün hepsi bitecek. ve en güzeli de, insan geriye gelişmiyor. o yüzden bu yazıyı buraya kadar okuyabilmiş bir kişide farkındalık veya özgün bir fikir yaratabildiysem ne mutlu bana. yoksa kriz hepimize.
    3 ...
  16. 10.
  17. dünyayı tehdit eden krozdir. corona ile beraber çıkmaza giren dünya ulkeleri merkez bankalari direk mudahale ediyor. suan imf krize gidiyoruz 70 lerden beri yaşanacak en buyuk kriz demiş. sıkı ttutunun.
    3 ...
  18. 44.
  19. 2018de başlayan ekonomik krizinin devamıdır, yurt dışından akan paraların kesilmesinden doğan hayat pahalılığına bir darbe de coronanın vurmasıdır.
    (bkz: rant talan ve israf hükümeti)
    gariban değilim ama hayat pahalılığı boğazıma oturdu amk.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük