Ufacık salonda milletin yediği mısırın sesleri, aralarında konusmalari, telefon ışığını açmaları, dimdik durman zorunda bırakılan koltukları... verdiğin parayı saymıyorum bile.
Ama ev öyle mi? teksin (çift olabilme ihtimalide olabiliyor hatta daha iyi olabilir), dibinde konuşan yok, istediğin zaman durdur, uzanarak izle, amuda kalkarak izle... birde bedava (aylık internete verilen parayı devre dışı bırakıyorum).
aradaki onca farka rağmen halen sinemaya giden insan varsa amacının ne olduğunu anlamıyorum.
sinema'nın temel işlevini, amacını bilmeyen cahil kişi söylemi.
Öncelikle bir; film, sinema'da izlenir.
iki; her şeyi paraya bağlamanız beni deli ediyor. neymiş, evde bedava izleniyormuş. Gerçekten bir şeyleri korsan yolla izleyebilmek sana haz veriyor mu? Yaptığın şey kul hakkina girmek, haberin olsun.
Üç; netflix ve benzeri uygulamalar ile, sinema salonunda film izlemek arasında dağlar kadar fark var. bir fotoğraf, devasa bir perdede epeyce farklı görünür. Bunun bile verdiği bir haz var.
Dört; sinema filmlerinin temel prensiplerinden birisi, saniyede 24 fotoğrafın gösterilmesine dayanir. Tv'de, netflix'de izledigin filmler genellikle 24 kare/saniye formatında akmaz. bu, film zevkini baltalar.
