Şimdiden merhaba dediğim yıl. Saatler sonra eksenine alacak bizi. içinden yarasız beresiz çiçeklerle akıp geçelim hep birlikte. Yara bereye de saygım var elbet ama derini zor iyileșiyor. Sevgi kök salsın bu yıl içimde. En derinine varsın. Kalabalık ve güzel akşam yemekleri olsun, müzik olsun. iş ve emek olsun ama hakkını bulsun. Ve herkesi ve herșeyi affedeyim. Yolum neresiyse yönüm de orası olsun. Bir yol arkadaşım olsun tozun toprağın içinden birlikte geçip ayağa kalkalım. Birbirimize gerçekten sarılalım. Sabah çayını yudumlarken sabah mahmurluğuyla konuşmanın tatlı hali sarsın etrafımızı. Bitişler de olsun elbet. incelen inceldiği yerden kopsun. Çocukluğumuzdaki gibi piknik de olsun. Yeşillikler altında yiyelim şu yemeklerimizi. Lanet olasıca televizyonlar değil. Ve biz hepimiz birbirimize gerçekten bakalım. Görelim.
her yılda olduğu gibi 12 ay boyunca göreceğimiz için, değişiminin yine insanlarca, heyecanla beklendiği yıldır. halbuki değişen bir şey olmayacak. biz bunları, aylara, yıllara , günlere bölüyoruz. ama sadece, yıla böldüğümüz senenin devri heyecanla karşılanıyor işte. nedendir bilmiyorum. her neyse, mutluluğunuzun daha çok yaşandığı bir yıl dilerim.
her şeyin en güzeli bu yıl sizinle olsun efendim. vatanımız için milletimiz için en güzeli olsun.
temennilerimiz ne kadar etkili bilemeyiz ancak biz iyi dileklerimizi dualarımızı iletelim.
hep mutlu ol sözlük, hep mutlu ol Türk.
musa eroğlu'nun bir şarkısı vardır. yolun sonu görünüyor ...2018 artık kitap adam için yeni başlangıçların ve bu başlangıçların sonunu getireceği bir yıl olacak.
hayatımın en zor döneminin 2014-2015 sezonu olduğunu zannederken 2017 kara bulutlarıyla yerle yeksan etti bizi be ustam.
bir paçoza çevirdi ne adamlık ne kitaplığımız kaldı..olsun olsun olsun hatalar doğruları çıkartır der kitap adam...mükemmel bir tecrübe oldu 2017,mükemmel düzeyde yoğundum,yorgun ve gergindim.hayatımda böyle bir yıl henüz yaşamadım...
ve bu 2017 bana yani kitap adamın hayatına mal olacak...2018 ve 19 yıllarının birleşimi ve bitişi itibariyle ağlaya ağlaya vereceğim çok sivri ve ani kararların başlangıcı olacak ve tüm sevdiklerimi arkama alacak...
sevgili insanlar, sevgili iki ayaklılar...umarım 2018 sizler için yepyeni aşklar yepyeni umutlar...işsiz kardeşlerime iş,hasta kardeşlerime şifa ve daha bir sürü dudaklarınızı yukarı büktüren güzel sürprizlerle dolu bir yıl olur...
•kitap gibi aşklar yaşayabilmeniz
•kitap gibi bir ömür yaşayabilmeniz
•kitap gibi insanlarla tanış olabilmeniz
ümidiyle..
ve bu yıl kitaplara konu olabilecek bir ömrün bir başlangıcı olur umarım.
sen ne olacaksın kitap adam...
ahh be ustam benim şu koca kel kafamın düşünceleri,beni dünyanın en güçlü insanı kılarken hala tek mesajıyla iki kelamı ile yerle bir edecek güçte insanlar var korkuyorum artık...
kitaplar ona gülüyor...
ehh yolun sonu görünüyor...
vol. A.D. 2018
Daha geçen sene “geçen sene ‘ulan bugün senenin son günü mü?’ diye nasıl da afalladığım günü dün gibi hatırlıyorum” diye nasıl da afalladığım günü dün gibi hatırlıyorum. “aynı şeyi dün de yaşadım...” da demiştim ve tahmin edin ne oldu? Aynı şeyi dün de yaşadım!
Evet... Değişen dünyanın değişmeyen en sağlam ve en acımasız kuralı; zaman her zaman akmaya devam eder. Herkesin kabul ettiği bir gerçek. Benim için “zaman her zaman azalmaya devam eder” dir bunun mânası.
Herkes neşelenmek için bahane arıyormuş meğer. Şimdi partilerde alemlerde güzelce cozutup çıldıranlar bana “ya bi sus oğlum, yeni yıla girdik işte neyin pesimistliğini yapıyosun. keyfine baksana!” diyecekler. Haklılar. Ama ben daha haklıyım.
Öyle çok da büyütülecek bir şey yok aslında. Zamandır, geçer. Neyin sevincini yaşıyorlar ki? Bir yıl daha gitti ömrümüzden. Yeni diye sevindiğimiz eşyalarımızın modası geçti. Atmak isteyip de hala adım atamadığım hayallerin o buruk tadı daha da acılaştı.
Yapım ve yıkım teknolojileri bir yıllık bir ilerleme daha kaydetti. Dünyanın perde arkasındaki şeytani insanlarının karanlık planları hedeflerine bir adım daha yaklaştı. Ortadoğu’daki savaşta bilmem kaç asker, terörist daha birbirini öldürdü. Bilmem kaç bin çocuk, sivil daha katledildi.
Dünya bir yıl daha yaşlandı. Kalan 1,5 milyar yıllık ömründen 1 yıl daha eksildi. Bilmem kaç insan daha toprağın altına girdi, bilmem kaçı daha ana rahminden dünyaya gözlerini açtı. Fosil yakıtlar ozon tabakasını bilmem kaç santimetre daha inceltti. Atmosferdeki zehirli hava miktarı bilmem kaç ppm daha arttı. Pasifik Ateş Çemberi levhaları bilmem kaç mm daha hareket etti. Bu örnekleri önümüzdeki yıla kadar uzatabilirim. (google’ın da yardımıyla.)
Yani, bu yeni yıl sevincini anlıyorum, ama benimseyemiyorum. Yani hayır, lehimize işlemeyen zamanın azalması, sevinilip çıldırılacak bir iş değil benim için. Kusura bakmayın. O partiler madalyonun diğer yüzünü görmezden gelme işinin altından hep beraber kalkma dayanışması. Yani evet, insanlar özellikle bu geceyi seçiyor neşelenmek için. Ama ben özellikle bu gece hüzünleniyorum. Ama kutluyorum onları. Sonuçta, bu dünyada neşeli olabilmek de bir meziyet.
Neyse. Velhasıl, sağ alt köşemdeki tarih göstergesinin son rakamı 8 olmuş. Yani yeni yıla girmişiz...
“mutlu olsun.”