2018 yazı için barajların doluluk oranı istanbul için çok da kötü boyutlarda değildir aslında.
burada da görüleceği üzere şu an için %70'lerde bir doluluk mevcuttur. önümüzdeki iki ayda kar yağması durumunda bunun daha da artması mümkün gözüküyor.
Telefon kullanmayı bıraktığım, sosyal medya hesaplarımı kapattığım, interneti çok nadiren kullandığım dolayısıyla bol bol kitap okumaya, doğayla baş başa vakit geçirmeye fırsat bulduğum; bol bol deniz havası aldığım, dört duvar arasından güneşe çıkıp provitamin-D'lerimi çokça D vitaminine dönüştürdüğüm, uzaktaki aile bireylerimle bir arada vakit geçirebildiğim muhteşem ötesi yaz. Zorlu geçen 2 yılımın ardından yaşadığımı hissettim. Muhtemelen dolu dolu geçirebileceğim son yaz oldu bu, tadını çıkarıyorum.
ayak fantezisi yönünden oldukça kesat geçmektedir. bu arada başları pek sıcak olmamakla birlikte, bugünlerde artık oldukça bunaltıcı havalara şahit oluyoruz.
Bordrolu çalışan olarak artık sıksan 3 hafta tatilim var, yaz dönemini tüm yaz tatildeyken daha iyi anlıyorsun, onu söyleyebilirim. Daha önce yazılanlardan anladığım hava yağışlı seyrettiği için keyif alamayanlar var. Bir hikaye anlatayım.
90 lı yılların ortası, ayna grubu yine yazın başında albüm çıkartmış, şarkının adı Leyla. Radyolar çalıp duruyor ve ilk mısra şu: Nasıl da geçti kocaman yaz Haziran'da ortasına gelmemişken aman canım sende diyorsun. Temmuzda ya ama daha var diyorsun. Ağustosta hakkaten az kaldı ya diyorsun. Eylül de ise senin de yazının da diye küfür kıyamet dümdüz gidiyorsun. Bir yaz öyle geçti.
Şimdi bakıyorum. Yağmur geçsin de yaz başlar. Hadi azıcık güneş açsın yaz başlar. Kardeş yarıladık neredeyse, tamam güneş iyidir de yeterince yön diye niye senin havan bozuyor? Bak keyfine zamanı iyi geçir bulamayınca zor gelir. Hadi iyi tatiller herkese.
benim hiç fotoğrafımın olmadığı bir dönemdir. 2018 kışında var ama yazında yok nedense fotoğrafım. tabletim kırılmıştı diye mi acaba? bir de ablamın telefonunda vardıysa silmiş diye ya da bilgisayara atmış diye olabilir.
Ne güzeldi o zamanlar. Hastalık yoktu ve maske denilen o illet şeyi takmıyorduk. Bir sahil kenarında güneşleniyor denize giriyordum. Uzaktan simiiiit denilen adamı durdurup iki tane simit alarak yemiştim. Heyhat.
çok ta ahım şahım değildi ama 2020'den iyiydi. zaten çok süper olan ekonominin (!) günümüzdeki haline gelmeye başladığı zaman. 2013'ten sonra, hele 2016'dan sonra ülkede herşey karanlığa gömülmeye başladı. hele 2020'de.
bu yaz benim için çok bereketli geçmişti. yazlık komşumuz bedava dondurma ısmarlıyordu. bir keresinde oreo'nun külah dondurmasını yemiştim galiba o zaman bedavaya. yazlıkta kalıyorduk. istanbul'da kaldığımız da oluyordu. yazlığımıza misafirler geliyordu. yeğenim 1. sınıfa başlayacaktı ve hazırlık yapıyorduk. okula yazdırmıştık. metroport'a gitmiştik. yarım kokoreç 10 tl falandı ve 5 tl'mi düşürmüştüm bir keresinde ve çok üzülmüştüm.
psikolojimin bozuk olduğu bir yazdı aslında. ablam bende şizofreniden şüpheleniyordu. o yıl boyum kaç cm idi acaba ama o zaman hem çok ölçülmüyordum hem de ayakkabıyla ölçülüyordum. yine de güzel şeylerin de olduğu güzel bir yazdı bence.