--spoiler--
"Büyük bir bankanın Gen. Müd Yard'la görüşmemde bankalarda haciz sonucu on binlerce
satılamayan konut biriktiğini, müteahhitlerin yarısının batıklığının saklandığını ve konut sektöründeki krizin yaz sonu bankaları vurmasıyla asıl yıkımın başlayacağını söyledi."
olmamasını ümit ettiğim krizdir. insanı umutsuzluğa iten kriz söylemi her sene tekrarlanmakta. Piyasanın durumunun hiç iyi olmadığını biliyorum ama umarım daha kötüye gitmez.
Muhteşem olaydır.
Akp seçmeni yoktur dediğine göre yoktur. Umarım daha beter oluruz. Banane ben tek batmiyorum ya. Akp seçmeniyle birlikte batıyorum. Umarım kömür ve makarnanın sonsuz refah getirmediğini bir an evvel anlarlar.
Akp seçmenine göre yoktur.
Ya ben hala daha inanamıyorum bunların inanması için daha ne olması lazım
maddi durumu çok ama çok kötü akp seçmeni arkadaşlarım var.
Benim maddi durumum iyi olmamasına rağmen onlara dayanamıyorum acıyorum, para veriyorum ve yardım ediyorum. Ben hiç siyaset konuşmam buna rağmen beni hala daha ikna etmeye çalışıyorlar AKP'nin ne kadar iyi olduğuna.
inanılır gibi değil ya!
mal ve hizmet fiyatları türk lirası değer keybetti diye artmuyor, tam tersi enflasyon nedeniyle her şeyin fiyatı arttığı için dövizin de fiyatı artıyor. döviz kuru neden değil sonuçtur makroekonomi bağlamında.
faizlerin arttırılmaması politik bir tercihtir. faizlerin artması istenmiyorsa mevcut fazi oranında kuru degleyecek bir sevşye bulunacaktır. yöneticiler ihracat ve turizmi desteklemek, ithalatatı yavaşlatmak ve yatırımları teşvik etmek için tercihlerini düşük faiz politikasından yana kullanmaktadırlar.
ziraat bankası cep telefonlarına mesaj atarak evdeki altınlarınızı bankamıza getirin, değerlendirelim dediğine göre ekonomideki tasarruf oranı konusu bir hayli sıkıntılı görünüyor. Milletin üç-beş altınına ( o da varsa tabii) muhtaç kalmış devlet. işte bunlar hep tüketim ve inşaat ekonomisinin sonuçları. Basit bir şekilde anlatayım; insanlar yıllardır tüketime ve borçlanmaya yönlendirilirse, insanlar krediler vasıtasıyla gelecekte kazanacağı ve harcayacağı parayı şimdiden harcarsa bir tasarrruf sorunu olması kaçınılmaz sondur. ilk kez millet bu kadar borçlu olarak ekonomik bir krize (aslında kriz değil bir çöküş bile olabilir) yakalanacak. Bunun sonu hiç iyi görünmüyor, ben ciddi karamsarım.
Çatır çatır yaşanılan krizdir.
inşaat Demiri olmuş 3 bin tl/ton, beton olmuş 185 tl, (son 1 haftadır kurlar coşmadan önce bu rakamlar) benzin desen 6 lira, dolar'ı ve Euro'su derken her şeye zam, her şeye bindirme... imam hatiplilerin beton sevdasıyla bir ekonomi ancak bu kadar dönüyor işte.
Konut satışları azalmış, tasarruf yapabilen Yok. Ziraat bankası reklamlarıyla milletin yastıkaltı altınlarına bile göz diktiler.
ekonominin çok iyi olduğunun göstergelerinden birisi de sefalette 5. sırada olmamızdır. diğer bir gösterge işsizlik ve enflasyonun eş zamanlı bir şekilde artarak yoluna devam etmesidir. en önemli gösterge ise asgari ücret 1600 lira iken ahır seviyesinde istanbul'da kiralık bir evin 1200tl olmasıdır. geriye kalan 400 lira ile 4 kilo et alıp elektriksiz ve susuz oturabilirsiniz. istanbul'da faturalarını geçtiğimiz ay ödeyemeyen 1 milyon vatandaş zaten hain oldukları için ödememişlerdir zira ehonomi çoh eyi.
benim merak ettiğim olay şu: acaba mülteciler ve çomarlar ekonomik gidişat gerekçesi ile azalarak yok olur mu? o zaman uzun vadede kurtuluruz yoksa ülke iç savaş ve dış savaşlardan sonra orta doğu'nun tarih kitaplarına girer ve biz de bu mallarla birlikte ölmüş olur muyuz?
yukarıdaki aktroll demiş ki; yabancılar kriz olsa nükleer santral veya köprü yatırımı yapar mı!
şimdi bilal’e anlatır gibi anlatıyorum; 3 lira verip 30 lira alacaksan herkes yatırım yapar ve bu kriz olmadığını göstermez. adamlar parasını çatır çatır alır ve devlette vermek için senden benden vergiyi toplar. sen adamlara alım garantisi veriyorsun, diyorsun ki diğer enerji kaynaklarından elde edeceğin enerjiyi tam 3 katı daha pahalıya alacağını taahhüt ediyorsun. adamlar tabi ki yatırım yaparlar, paranı ödeyemezsen kurarlar duyan-i umumiye alırlar paralarını.
aktrollük yapacaksanız bari daha sağlam argümanlar üretin...
otomotiv yedek parça alanında ticaret yapan şahsımın kars'da bulunan en büyük müşterisi ve kendi alanında kars'daki en büyük esnaf olan şahsın yılbaşından bu yana iş yapamadığı gerekçesi ile dükkanı kapadığını daha dün öğrendim. bu bir gösterge midir? değildir ama onun gibi yakın zamanda iflas bayrağını çekecek olan çok kişi var.
dolar , ötv , vergi , benzin , mazot, sıfır araç bayileri araba yetistiremiyoruz diyor satmaya , bircok inşaat firması daha başlamadan topraktan satıyor daireleri . kime göre neye göre kriz , çok küçük bir nüfusun etkilendiği durum diyebiliriz ...
gün-be-gün hissedilendir. devlet tüm imkanlarını 2019 seçimlerine kadar seferber edecek. inanılmaz fakirleşiyoruz, her gün banka hesabınızdan ve cebinizden liralar eriyor ama siz hep 50 tl lik benzin aldıgınız için hiç farketmiyorsunuz!? üretim 0. bu şekilde ihracat hiçbir dönem bu ülkede yapılmadı. ne yapabiliriz? sorusunu duyar gibiyim, bir izmir iktisadi kongresi şart.
az önce dışarı çıkıp yürüdüğüm bir buçuk kilometrelik rotada dört tane satılık ev ilanı gördüm. bunun ekonominin kötüleşmesi ile bir ilgisi var mı bilmiyorum. ama zamlar ve vergi artışları böyle giderse çok dükkan kepenk indirir, çok şirket batar gibime geliyor. yapısal reformlar yerine günübirlik politikalar devam ettiği müddetçe daha çok motorine zam gelecek, daha çok döviz yükselecektir. demokrasi ve özgürlükler konusunda da geriye gidiş var. bunlar nasıl aşılır bilmiyorum. önceden bime on lirayla girsen dünyayı alıp çıkardın, şimdi babayı alıyorsun. devlet vergiyi zamı artırdıkça da vatandaş da haklı olarak parasını kısıp harcamıyor ve ekonomik durgunluk oluşuyor.
daha önce de söylemistik ama 2 kurusluk maasiyla trolluk yapanlarin dikkate alinmamasi gereken, her gecen gun daha da hissedilen krizdir. biz battaniye ekonomisine sahip oldugumuzdan haci hocayla, istiklal marsi ile herseyin ustunu guzelce örtmekteyiz, olan biten bundan ibarettir.
söyle maddeler halinde siralayalim:
- ticaret yaparak batiyoruz: ocak ve subat ayi ithalat ve ihracat verilerine baktigimizda ihracatta %3.3 artis yakalarken, ithalatta %24.5 artis oldugunu göruyoruz. herhalde bu ticari zeka kayserililer'de bile yoktur.
- dolarin artmasi ile "hadi belki ihracatcilar zenginlesir." diyoruz, yukaridaki maddeye bakacak olursak bu zaten mumkun gözukmuyor. ancak buna ek olarak ihracatcimiz da yabancilardan olusuyor. ya sirketler dogrudan yabanci, ya da ihracat yapan sirketlerin ortaklarinin buyuk bölumu yabanci. yani adamlar bize sattigi mallarin parasini bu ulkede istihdam saglamak icin yatirima harcamiyorlar, kazanclarini yurtdisina kaciriyorlar. bu da demek oluyor ki biz birakin ticareti, komisyonculuk bile yapamiyoruz, cunku elimize kalan bir komisyon yok*.
- sonra yine bakiyoruz: gida icecek tutun ihracatimizda %12.1 artis yakalamisiz, ne guzel diye seviniyorsunuz degil mi, ama yine bu ayni mallardaki ithalat artisi %69.7! tam anlamiyla mukemmel ehonomi!
- haa bu arada ihracatimiz hic mi artmiyor diye uzulmeyin, ada ulke ekonomileri ile olan ihracat rakamlarimizi arastirin. ada ulkelerine %1500-2000-2500 ihracat artisi var. bunlar hayali rakamlar degil! **
- turkiye'nin bu sene cari acik finansmani dahil bulmasi gereken dolar miktari 236 milyar dolar. peki yurtdisi pozisyon acigimiz nedir? yurtdisi pozisyon acigi demek sahip oldugumuz döviz ile borcumuz olan döviz miktari arasindaki fark demek. bu miktar da 481 milyar dolar. bu da tabii ki enflasyonist baski, kur/faiz baskisi demek. sonra neden dolar artiyor diye dusunmeyin yani *
- butun bunlar olurken nerede duracagimiz belli olmayan bir operasyon furyasi tutturduk gidiyor. terörle mucadele sonuna kadar desteklenmelidir, fakat bu operasyonlarin siyasi hedefleri hala aciklanmamak ile birlikte, membic'e de girecegiz, onu da yapacagiz, bunu da yapacagiz deniliyor. iyi hos da bir baska ulkede binlerce asker bulundurmanin/atilan mermilerin, bombalarin bu ulkeye gunluk/aylik maliyeti kac milyon/milyar dolardir? bu finansman surdurulebilir midir? bu degirmenin suyu nedir? bunlarin hicbiri aciklanmazken meydan meydan miting yapmanin alemi nedir?
- normal bir ekonomide borsa yukselirse dolar duser. niye? yabanci yatirimci geldiginde dolardan para cikar, dolar bozdurur, borsaya girer. böylelikle borsa yukselirse dolar duser. bizde bakiyoruz, vay anam vay. hersey yemyesil, dolar artiyor, euro artiyor, borsa artiyor, enflasyon artiyor, issizlik artiyor, altin artiyor. her sey artiyor. fakat ne hikmetse yalniz faiz yukselmiyor. buradan da anlasiliyor ki basimizdakilerin niyeti isi duzeltmek degil, "biz kendimizi kurtaralim, birileri parayi götursun, vatandas naparsa yapsin!" zihniyetinde takiliyor efendiler.
- faiz niye yukselmiyor, basit, yukselirse ev satamazlar, ekonominin carklari durur. haa diyeceksin ki "e peki bu halde de durmayacak mi o carklar?". duracak, baya da fena duracak hem de. subat ayi konut satisi 95000 adet, bunlarin 27000'i ipotekli konut satisi, hadi simdi hayirli tiraslar.
- son 2 haftada döviz artis orani %5! e peki bu artisin enflasyon uzerinde bir etkisi olmayacak mi? hem de nasil olacak. sen senelik %12 faiz vereceksin ama halkin 2 haftada %5 fakirlesecek. bu dunya'nin turkiye disinda baska herhangi bir ulkesinde olsa meclis, saray kalmaz. ama ne hikmetse bizde hala kriz yok.
- bu döviz artislariyla, enflasyonist, kur/faiz baskisi ile enflasyon %14 oldu, faiz %12 ve artmiyor, yukarida sayilan sebeplerden öturu artmamasi icin ellerinden geleni yapiyorlar. enflasyon faizden yuksek suregeliyor. ee o zaman sorarim "kim parasini faize yatiracak?". bu kosullar altinda dövizden cikis olmaz, elinde 3-5 kurus dövizi olan vatandas parasini dövizde tutmaya, ilk firsatta da daha fazla döviz almaya devam eder. döviz fiyatlari artar. böylelikle devaluasyon olur, gittikce de derinlesir. devaluasyon enflasyonu körukler, ki körukluyor da zaten, ee ustune biz de faiz arttirmayinca kisir bir döngunun icine girip her gun daha da fakirlesiyoruz.
- peki biz neden bu sarmaldan kurtulmuyoruz. belki de sebebi bizi yönetenlerin aslinda dedikleri gibi yerli ve milli olmamasi? *. bizimkiler merkez bankasindaki altin rezervi dahil 25-30 milyar dolarlik gucleri ile oraya buraya bagirarak cagirarak ekonomi yönetebileceklerini saniyorlar. ama yazinin basinda da belirttgimiz gibi bizim ihtiyacimiz olan rakamlar 200/400 milyar dolar civarlarinda. elinizdeki bu rezervle dunya'daki ekonomik kosullar aleyhinize dönerse 1-2 ay sonra memurunuza maas ödeyemecek duruma dusersiniz, ama bunun duyulmasini da istemiyorlar.
peki hani olmaz da oldu diyelim, bu gidisati duzeltmek istediler:
- motor uretemememizin nedeni
- tarimin cökme noktasina gelmesi
haaa yok bunlar gibi önlemler almamakta diretecegiz derseniz de bu sekilde kendini yakmak isteyen vatandaslarinizin sayisindaki artisi hep beraber görecegiz.
son olarak da dolar surekli artmaz meraklanmayin, surekli artan bir seyde keriz silkeleyemezsiniz * dolar ve diger döviz paralari dalgali olarak yukselis trendinde olacak gibi görunuyor, ama ben ne bilirim ki, siz yine de tv'de söylenenlere inanin. * korkma, harca, harca ki gercekler ortaya cikmasin, makyaj akmasin!
tabii ki kimse kaynak istemez, hatta buyuk ihtimal bu girdi'yi bile okumaz ama biz gene de birakalim
Bugün Dow Jones bu sene ikinci defa resmen çöktü. S&P 500 de gümledi. Bütün dünyadaki yapay iyimserlik daha da zorlama bir hal alırken bizde de FED'in güvercin olarak tanımlanan (ama aslında şahin olan) tavrına rağmen dolar hala 3.93'ün üzerinde; o kadar yüksek faiz vermemize rağmen yabancılar nazlanıyor sadece carry-trade için geliyor; makro görünüm felakete doğru koşar adım gidiyor, yurtdışında kara bulutlar toplanıyor ve hükümet sadece ne yapar ederim de bir sonraki seçimde erdoğan'ı başkan yaparım kaygısıyla bu sıkıntıların hepsini halı altına süpürüyor.
Daha bu gece mazota 17 kuruş zam geldi. Nisanda organize sanayi bölgelerindeki elektriğe %25 veya üzeri zam geliyor; bütün bunlar her türlü ürünün fiyatını arttıracak enflasyon azacak o faizleri yükseltecek yüksek faiz, yüksek döviz, yüksek enflasyon sarmalının arasında boğulup gideceğiz. Galiba kriz patladığında bundan önceki hiçbir şeye benzemeyecek.
Bu arada dolar tüm dünyada düşerken (dolar endeksi yine 90'ın altına indi) bizde üç günde on kuruş primle 3.90'a vurdu. FED'i fiyatlamıyor, patlayan cari açıktan dolayı yükseliyorsa FED faiz artırımı sonrasında 4 lirayı görür.
gıda fiyatlarındaki artış ve kalite düşüşüyle hissettiğim durum. hadi fiyatın arttı, kaliteyi niye düşürüyorsun. bu fiyat artışlarının sonu bakalım nereye gidecek. kalitenin düşmesinden dışarıda yemek yemez oldum. eve aldığım ürünlerin de çoğunun eski tadı kalmamış.