Yunanistan, içinde bulundukları ve içinde bulunduğumuz durumu göz önüne alarak muhteşem zekice bir atak yaptı bu hafta. daha basında dahi düşmemiş olabilir bu haber. turizm bağlantılı bir sektörde çalışan bir birey olarak sizlere açıklıyorum.
Yunanistan, Rus vatandaşlarına hiç bir sorgu sual yapmadan yalnızca pasaport ve 2 adet resim vermeleri koşuluyla 3'er senelik vize basmaya başladı.
Hatta ve hatta bu hafta içerisinde Rusya genelinde bulunan elçiliklerine 320 personel gönderip işlemi hızlandırdılar.
Yalnızca dün 110.000 kişiye az önce bahsettiğim şekilde vize basıldı fazla mesai yapılarak.
E Ruslarda ülkesinin arasının bozuk olduğu, Başkentinde, istanbul gibi ülkenin lokomotifi olan bir şehirde arka arkaya bombalar patlayan bir ülkeye gitmektense fiyat performans olarak Türkiye'ye en yakın ülkelerden biri olan Yunanistan'a gitmeyi tercih ediyorlar haliyle.
Otellerimizin çoğu açılma tarihlerini erteleyerek günü kurtarmaya çalışıyorlar.
Büyük bir kriz olduğu aşikar, ama nasıl çözüleceği muallak.
ekonomik krizle başa gelen akepe'yi gitmeye kadar sallayacak derin bir krize dönüşücektir. tarım, tekstil, mobilya, ulaşım, taşımacılık, hizmet sektörleri turizme direkt bağlı sektörlerdir.
biz kendi ülkemizde meydanlara çıkmaya avmlere girmeye korkarken sokakta hiç yere ölürken turistlerin gelmesini beklemek salaklık olcaktır. turizm bitiyor yurt dışında ıraktan ya da suriyeden pek farkı kalmamış iç savaş yaşayan bir ortadoğu ülkesiyiz. çoğu turizm sektöründe çalışan arkadaşlarım işlerinden çıkarıldı.
bazılarına göre gelmesinler canım ne olacak ki kafasındalar peki bu turizmden gelir elde eden sadece otel sahipleri mi devlet mi?. bazılarının keyfi hala yerinde ona dokunmayan yılan bir gün kendisini sokana kadar bekliyor gerçekleri görmek için biraz uyanın artık.
antalya'da yaşayan bir turizm öğrencisi olarak; rus turistin çok aldığı üç bölge: kemer, alanya, kundu bölgelerinde otellerin kapanmaya başlaması oldukça korkutucudur. bırakın rusu artık avrupalılar da gelmiyor bu terör olayları nedeniyle. bugün istiklal caddesinde yaşanan patlama neticesinde birçok yabancı turist otelleri boşaltıp ülkesine dönmenin yolunu tuttu. bu krizin toparlanması oldukça güç. ülke ekonomisine ve turizme, turizmcilere çok geçmiş olsun...
şimdi gençler bsg ruslar zaten doğru düzgün para bırakmıyor boş boş konuşmayın.turizmciyiz aq biliyoruz da söylüyoruz.
lâkin alamanyadan uyarı gelince vatandaşlarına götümüze yılan kaçtı.
30 metrekare dükkana antalyada 27.500 € kira istiyorlar.oysa geçen sezon ben o parayı zaten toparlayamadım.şimdi elimdeki sermayeyide sana mı basayım senet imzalatacaksın iş olsa da olmasa da o parayı alacaksın ama ben senden başka toptancıyada borçlanacağım.
kontratımın bitmesine 12 gün var ne yapacağımıda bilmiyorum sezon geliyor eğer tutacaksan dükkanı geçte kalmayacaksın.of of bu belalı baş ınan ben nere gidem.
umrumda mı? asla değil! türk turiste köpek muamelesi yapanlara iyi bile olacaktır. bu kriz son zamanlarda ufak ufak başlamıştır artık zirveyi buldu. istikrar sürüyor(!)
şöyle bir baktım ancak doğru düzgün bir açıklama bulamadım. o yüzden hadi bakalım diyorum ve ilk doğru düzgün tanımıma bu başlıkla başlıyorum.
öncelikle gençler, turizm nedir, ekonomiye katkısı nedir, bunu bir eni konu sorgulamak lazım. yani ben sana su veren itfaiyenin hortumuna hallenme demiyorum, hobi olarak yine hallen ancak olay sadece paradan gözü dönmüş kodaman otel sahipleri ile bitmiyor ne yazık ki.
turizm ekonomisinin tüm ekonomiye etkisi hesaplanırken 3 farklı koldan bakılır. direkt etkiler, dolaylı etkiler ve uyarılmış etkiler. direkt olarak etkiler bildiğimiz gibi, oteller, restoranlar, yani türkiye'de her seferinde tatile çıktığımızda ana bacı sövmemize neden olan barzolar. türkiye'de bu kesimden dolayı turizmin patates olduğu yıllardır bilinen bir gerçek. şimdi, senin turizm sektörü dediğin tamamen hizmete dayalı, hatta türkiye'de hizmet ihracatının 20%'lik kısmını turizm oluşturuyor. bu da demek oluyor ki, senin işin tamamen istihdam ile ve bu kadar emek - yoğun bir sektörün kalkınması için gereken en önemli parametre kalifiye eleman. özellikle batı sahillerine bakarsanız, turizm sektöründe çalışan elemanlarının değil turizm, insanlık konusunda bile ne kadar kalifiye oldukları çok büyük bir soru işareti. maliyeti 1 lira olan malı adamına göre 3'e, adamına göre 5'e satmak, tipini beğenmediği adamı mekana sokmamak, yabancıya yalarım yutarım dik tutarım minvalinde her türlü muameleyi yaparken yerli müşteriye köpek çekmek, bunların hepsi kalifiyesiz elemanlardan kaynaklı. yani turizm ile direkt etkileşim içinde olan, turizm gelirini birincil dereceden elde eden adam.
benim turizm krizindeki en büyük rahatsızlığım ikinci dereceden kazanç sağlayanlar, yani dolaylı ve uyarılmış etkilerden nasiplenenler. bunu biraz daha açmak ve realize etmek isterim ki, turizm krizinin aslında ne kadar büyük bir zararının olacağı daha rasyonel olarak görülebilsin.
x bir turist, memleketinden kalktı, tatile geldi. a oteline yerleşti. a otelinde yaptığı harcamanın kırılımını şu şekilde göstermek mümkün:
direkt etki: otelin kazancı, bu otelde çalışan personelin kazancı ve otelde direkt olarak hizmet aldığı (spa, masaj vs...) servisleri sunanların kazancı.
dolaylı etkiler: otelin meyve sebze satın aldığı hal sahibi, et satın aldığı kasap, temizlik malzemeleri satın aldığı toptancı, bu otelin satın aldığı meyve sebze halini çalıştıran adamın ürünü satın aldığı çiftçi, kasabın eti satın aldığı hayvancı, toptancının ürünlerini satın aldığı fabrika, bunun gibi onlarca farklı şekilde dallandırılabilir.
ekonomide çarpan etkisi diye bir şey vardır, ingiliççesi multiplier effect. yani sizin yarattığınız gelir çarpan etkisiyle katlanır, harcadığınız para çarpan etkisiyle büyüyerek yatırımların oluşmasına yol açar, bu da istihdam yaratır vs... şeklinde bu döngü ilerler. turizm de çarpan etkisinin büyük olduğu sektörlerden biri. bir örnek vermek gerekirse. yılda, normalde 10.000 turist alan bir bölgeyi düşünelim. buradaki turist sayısının bir patlama ile (bkz: boom) 30.000'e çıktığını düşünelim. bu turistlere hizmet verebilmek için:
1) yatırımlar artar, yeni oteller, restoranlar yapılır.
2) istihdam artar.
3) daha fazla turiste hizmet verebilmek için yeterli alt yapı oluşturulması için kamu harcamaları artar.
gdp'nın formülü, ekonomiden anlayan bir çok insanın da bileceği gibi, tüketim + kamu harcamaları + yatırım + net ihracat'tan oluşur. yukarıdaki artan turist sayısının gdp'ye katkısı:
1) yatırımların artması ile
2) alt yapı hizmetlerinin çoğalması ve kamu harcamalarının artması ile
3) hizmet ihracatının artması ve net ihracatın artması ile
yukarıdaki 3 şekilde, çok ciddi bir biçimde katkı yapar.
yani arkadaşlar, demek istediğim şu. insanlıktan nasibini almamış turizmcinin af edersiniz ben de götüne koyayım. ama mesela bu kadar basit değil. azalan turist sayısı demek, sadece bu sektörle direkt muhatap olanlara girmiyor. hem dolaylı etkilerden dolayı bir çok alt sektörü ve dalı etkiliyor, hem de artışın neden olduğu çarpan etkisiyle meydana gelen kazanç, yine çarpan etkisiyle görünenden çok daha fazlasını götürüyor. turist sayısının azalması hem yatırımları azaltarak, hem kamu harcamalarını azaltarak, hem de net ihracatı azaltarak toplam gsyih içinde çok büyük bir kayba neden oluyor.
verilere bakıldığı zaman turizmdeki kriz çok açık bir şekilde ortada. türkiye'nin en büyük turist grubunu oluşturan rusların ocak ayı antalya verilerine bakıldığı zaman azalma oranı 60% civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. geçen gün haberlerde bir uçak orta doğulu gazipaşa havalimanına geldi diye halaya duranları gördüm. lan arkadaş, delirmemek işten değil. kaybettiğin 9000 tane rusu 3-5 uçak iranlıyla mı telafi edeceksin sen, hayırdır?
hükümetin de turizm konusunda paçalarının tutuştuğu zaten ortada. bu kadar lafı edildiğine, sübvansiyon planları açıklandığına göre, tünelin ucu bombok bir yere çıktı.
sonuç olarak, kalifiyesiz barzoların komple amk. o konuda sizle hem fikirim. ama bu işin sonucunda, dönüp dolaşıp bize girecek bu kayıp. gsyih'in azalması bir yana, bu barzoların bizim vergilerimizle sübvanse edileceği gerçeği de apaçık ortada.
Turk turizminin hakkettigi kriz olmustur. 15 yillik otelci olarak soyluyorum bunu.
Niye mi?
Insaati yapana turizmci dedi devlet, butun muthaitler otel sahibi oldu basimiza. Mafyalastilar. Sultanahmet'in tarihi dokusunun anasini siktiler en basiti. Bu kriz otelcilerle insaatcilari ayikliyor su an. Isini bilen otelci gotunu booking.com gibi b to c acentelerle degil daha cok sejour sistemine dayali kontratlarla devam ediyor. Bunun yaninda banket ve seminer gruplarini saymiyorum bile.
Ama iki booking hamlesi yapip kendini satis muduru diye tanitan piclere iyi oldu.
Tui ve Thomas cook a gelirsek;
Zaten isletmelere fiyat dusurtmek icin yer ariyorlar su an aldiklari rezervasyonlar bile bekleme de. Fiyat dusunce yapistiracaklar. Avrupa'linin daha dusuk butceli gidebilecegi yer yok sokun artik sunu kafaniza. Bomba da yaralanan adam ne diyor; iyileseyim hemen turkiye ye geri donecegim. Bulgaristan'dan bile ucuz turkiye kiyi tatili.
Turkiye kiyi seridinde 4 adet otel var calistigim zincire ait ve departman olarak birebir icindeyim. Pax sayisinda hic kaybimiz yok Adr'da %17 civari kaybettik. Ama onu da seminer ve konferanslarla kapatiriz zaten.
Turk marketinin en boka dustugu konu:
Lokal misafir!
Yani turk misafir. Sevmeyiz, kufur ederiz ama gecen yil turkiye market kazancinin %30unu ets uzerinden kazandik. Unutmayin. Her sey dahil otellerde irklara gore cost hesaplanirken turklere x2 yazilir. Ama spa ve extra gelirler de en cok turklerden elde edilir. Fiyata koyuldugu icin cost degeri o adam isterse kafasini pastaya gomsun banane.
Simdi goreyim sizi 20 yasinda turizm bitti diye aglayan bebeler...
Bugün uzun bir süre sonra Beyazıt'a yolum düştü. Şu kadarını söyleyeyim yaz günü bir havada hem de hafta sonunda iğne atsan yere düşmeyecek yerde doğru dürüst kalabalık yoktu.
Kapalıçarşı zaten siki tutmuş durumda bütün esnaf kan ağlıyor.
ciddi bir krizdir. teker teker el değiştirmeye kapatmaya iflas etmeye başlayan büyük oteller var. ama hala fiyatlar yüksek.
ne diyim araplara muhtaç olacağız gibi.
Yunanistan türklere yüzde yirmi indirim yapacağını açıkladı. Adamlar sadece türkiye'yi tercih etmeyen alman ve rus turistlere değil yerli turistlere de talip.
Lahmacuna 100 tl diyen türke x3 fiyat veren utanmadan türkler giremez diye kendi ülkemizde bize ikinci sınıf insan muamelesi yapan barzoların bir yerleri tutuşmuş. Rüşvetle birilerinin önüne yatmakla milletin arazilerini sularını kirletip ağaçlarını kesmek sit alanlarına girmek burnunuzdan gelir inşallah. Kar bize zarar hepimize anlayışınızdan benim vergilerime binen yük haram olsun. Bari elinizde biz varız bize oynayın ama hala fiyatlar x3 hala biz ikinci sınıf. Komple yanarak bitin(yaktırıp üzerine otel diktiğiniz ormanlar gibi mafyalar sizi) . Bu ateşe elimden geldiğince benzin atmak için bütün çevremi bilinçlendiriyorum. Ben de bu yaz sınav bitimini kutlamak için yunanistan düşünüyorum. Kahrolsun oportünist mafyalar. Yaşasın makul uzolar.
(bkz: gebersinler ibneler)
Yunanistan zaten türkiyeden daha ucuz(vize ücreti vs. ile bile),kazıklanma şansın yok gibi birşey,yemekler aynı,apaçisi,manyağı,öküzü yok,kafana göre takılabiliyorsun.
Hırvatistan vizeli olsa bile daha mantıklı bir yer,vizesiz gidilen balkanlar malum,sırbistanda 2 euroya hayvan gibi cevapi,pljeskavica yiyebiliyorsun,kafan rahat.
Bunun üstüne turizmciler yıllarca türk turiste kazığın yağlısını dayadılar,yabancıya 20 euro,yerliye oldu 200 euro,ki zaten açıklama yapmışlar maliyetler yüzünden fiyatları düşürmeyecek,artıracaklarmış.
istikrar istikrar diye ampüle oylarını verenler,götüne aldı istikrarı.
Ne sikim barzo,öküz,manyak dolu türkiyede tatil yapayım ben o zaman?
Bu krizin birkaç sene sürmesi temennimizdir,belki hatalarından ders çıkarırlar diyecem de,türkiye burası,kimse birşeyden ders çıkarmaz.
akdeniz bölgesinde 1100 adet otelin satılık olduğuna dair haberi yapılmış krizdir. yatırımları tamamen yabancı turist olan işletmelerin atlatamayacağı yerli acentalarla çalışan işletmelerin de hala halkı düdüklemek için fırsat kolladığı durumdur. bu sene tatil köyleri yerine siz siz olun pansiyon, akraba yazlığı ya da teknede tatil yapın. hem daha ucuz bir tatil yaparsınız hem de yerli turisti enayi yerine koyan tüm işletmeler kendilerine bir mesaj verildiğini anlarlar (umarım.)