şahsım adına açılımı ; esed gene esad oldu ki muhtemelen kardeşim esad haline de dönecek şam şehrindeki emevi camisinde namaz yalan oldu şeklindedir.
bir hükümet düşünün ki suriyede çıkar peşinde koşmayıp bu anlaşmayı veya mutabakatı 1 sene önce yapsa belki 10 bin belki 20 bin kişi ölmemiş olacaktı. dahası ortada ışid denen bir oluşum kalmamış olacaktı ve gene onların gerçekleştirdiği katliamlarda ölen tüm vatandaşlarımız da hayatta olacaktı. tabi burasını ancak yaradan bilir ben sadece tahmini olarak yazıyorum her şey yolunda gitmiş gibi..
anlaşma maddeleri içinde "biz sıcak denizlere inmek istiyoz yeaa" diye gevreyen ruslar'ın da katkısı kesin olacaktır.
torunları her yaz iniyor ama, helal olsun böyle azme.
Yemen'de yaşanan dramı görmezden gelip, halep halep diye ağlayan iki yüzlü yavşakların zoruna gidecek anlaşmadır.
Esed, tekrar esad olacak yakında.
En başta yapılması gerekendi.
Yüzsüzler bu olayı örtmek için hangi düşmanı hortlatacaklar merak konusudur. Malum düşman yaratmadan veya gündem yaratmadan atar yapmadan kime hülog çektirecekler.
Suriye tarihi yazılırken elli yıl sonra şu satırları göreceğiz:
"Batılı emperyalist güçler ve niye bizi yıkmaya çalıştığını bir türlü anlayamadığımız oryantalist Türkler..."
Türkiye'nin geleceği açısından doğru ve gerekli maddeler içeren antlaşma.
Esad en fazla 6 ay sonra gidecek, Suriye'nin geleceğinde Esad'a yer yok diyen bir başbakanımız vardı bir zamanlar. Şimdi Esad giderse Türkiye'nin geleceğinin tehlike altına gireceği bir noktaya geldik.
2 ay sonra akp ve tayyip çıkıp "kandırıldık" der. veya "ya gizli maddeler var. ikibin hede yılında bitecek" derler. ne de olsa inanacak tonla salak var.
neyse işin geyiği bi yana direk şu tepkiyi verdim ben "hahahahahahahahaha"
halep diye ağlayanları sahneye alalım. esad'ın yanına giden, suriye'nin laik üniter yapısını destekliyoruz diyen chp'ye, "diktatör/katil sevici" ahmakları sahneye alalım.
yahu döne döne dönmedolap oldunuz. yakında en büyük esad'çı olur, cehape işidçi olup, esad düşmanı olmazsa ben de başka bir şey bilmiyorum.
iyi yorumlanması gereken antlaşmadır. bizler vatandaş olarak gördüklerimizi yorumlarız. analist falan değiliz. benim de yorumum dursun kenarda.
türkiye bu güne değin komşularının toprak bütünlüğü'ne, rejimlerine saygı duymuş bir devlet olsa da suriye ile ilişkilerimizin hiç bir zaman iyi olmadığını da bilmek, hatırlamak gerek. suriye rejimi türkiye'ye karşı tarihte pkk konusunda daima ikiyüzlü davranmıştır. hatta pkk'ya göz yummak,desteklemek konusunda suriye başımıza bela olmuş, mesut yılmaz'ın başbakanlığında suriye ile savaş çığlıkları dahi atılmıştı. mesut yılmaz pkk'ya açık destek veren suriye rejimini açık açık tehdit etmiş 'teröre destek veren komşumuz suriye sabrımızı zorlamasın o desteği suriye'nin başına yıkarız' minvalinde şeyler söylemişti.
kısaca türkiye-suriye ilişkileri esad rejimi süregeldiğinden beri durağandır ama üst düzey diplomaside asla dostane olmamıştır.
bunun nedeni suriye esad rejiminin çıkarları doğrultusunda terör örgütleri ile haşır neşir olmasından, dürüst duruş sergileyen bir devletten ziyade terörün hamiliğini yapan devlet olması konumundan ileri gelir. suriye tüm dünyada özellikle amerikada terör hamisi bir devlet olarak bilinir.
zaten amerika'nın da esad rejimi ile ters düşmesi bununla paraleledir. saddam'a da bir süre yol veren abd, daha sonra saddam'ı devirmiş ve terör hamisi konumundaki bir devlet olarak ırak'ı daima suçlamıştı ve bölgede bu suçlamayı yönelttiği esad kalmıştı.
aynı politikayı 6 yıldır esad rejimine karşı da açıkça uygulayan amerika'nın bu çıkışı, haliyle türkiye'nin beklediği fırsatı da ayağına getirmiş oldu.
ben erdoğan'nın suriye ile ilişkileri bozmasına bu açıdan bakıyorum. uluslararası politikalara yön veren dünyada 1. güç abd'dir ve türkiye abd'nin liderliğinde nato üyesidir. hal böyle olunca abd esad rejimine 6 sene öncesine dek sessiz kalmış, doğal olarak suriye'deki esad rejimine karşı türkiye'nin ezelden beri süregelen sıkıntısı yokmuş gibi görülemez. hayır bal gibi sorun vardı. mesut yılmaz'ın ' pkk'ya desteği suriye'nin de başına yıkarız' minvalinde mitingde söylediği sözleri çoğu arkadaş hatırlamaz.
sorun o dönemlerden vardı yani. pkk konusunda türkiye suriye'ye fena halde içerliyordu. abd esad politikası türkiye açısından fırsat oldu sadece.
ancak, abd istiyor diye esad gidecek diye balıklama dalındı bu mevzuya. domino taşı gibi ilerleyen arap baharında mısır,libya,ırak gibi ülkeler alt-üt olunca esad'ın da direnemeyeceği öngörüsü hakim oldu türkiye'de. suriyede kukla bir hükümet kurulunca pkk ve her türlü ticari, siyasi konularında suriye ilişkiler beklenen noktaya gelecek ve türkiye sonunda pkk hamisi esad rejiminden de kurtulacak, bölgede de cumhuriyet tarihinden beridir istenen 'söz hakkı olan devlet' konumuna gelebilecekti. o dünya lideri, dünya ülkesi sözleri de o gazla söylenmiş sözlerdi zaten.
ancak kazın ayağı öyle değildi.
türkiye bu süreçte çok aceleci davrandı. tekrar ediyorum bunun erdoğan yönetimiyle de yüzde yüz alakası yoktur. bu geçmişten gelen bir ters düşmedir esad rejimine karşı.
neyse efendim, türkiye aceleci davrandı dedik,
çünkü denize düşen yılana sarılır misali bir durum ortaya çıktı. esad rusya ile acil bir görüşme ayarladı ve putin'e istediklerini vererek( ne karşılığı anlaştı bilemiyoruz) arkasına rusya'yı alınca abd dahil tüm dünya şaşkınlık geçirdi.
çünkü dünyanın en büyük güçlerinden biri açık açık esad rejiminin arkasındayım diyordu. asker, uçak, gemi, füze ne varsa gönderirim dedi. ışid bir terör örgütüdür, isyancılar teröristtir (öso) diye deklare etti. rusya, ortadoğu'da resmen batıya 'hani benim payım?' diyordu rest çekerek. rusya bu sefer ortadoğu'da istediği at koşturulmasına müsaade etmek istemiyordu. kaldı ki kırım ve ukrayna krizlerinde ilk saldıran amerika olmuş, rusya bunu unutmamiştı.
türkiye burada sakin olmamasının bedelini ödemeye başladı. önce esad gitsin de nasıl giderse gitsin minvalinde ışid'e açık cephe almadı. ya da bize öyle geldi. ama açık açık (bu gün bile) öso'nun yanında yer aldı. abd ise rusya destekli esad'ın orda kalması için suriyedeki her unsuru destekleme kararı kaldı. ışid'i açık açık desteklemeyeceğine göre ypg adı altında aslında pkk olan kürtleri destekledi. bu hususta oradaki asıl amacı pkk olan türkiye ile abd karşı karşıya geldi. hani şu ypg teröristtir değildir muhabbetleri döndü. ypg lilerin kolunda abd bayrağı olması ve bunların abd tarafından birbirlerini tanımaları için verilmesi olayı.
her neyse türkiye erken saf tuttuğu için aslında bu süreçte bir çok şeyi eline yüzüne bulaştırdı diyebiliriz. o rusya faktörü göz ardı edildiğinden rusya ve abd'nin karşı karşıya gelindiği bu süreçte abd müttefikimiz olarak rusya'ya karşı ypg güçlerini yanına çekmek istiyor, biz ise şiddetle buna karşı çıkıyorduk. ypg'nin aslında pkk olduğunu ısrarla söylememize rağmen amerika'nın bunu asla kabul etmeyeceğini bilmek için uluslararası analizist olmaya da hacet yoktu.
neticede abd nin ypg yi terörüst kabul etmiyoruz açıklamasından sonra türkiye abd'ye fena halde bozuldu. türkiye'nin esad
rejiminin gitmesi halinde orada pkk'nın darbe alacağı planı işlevsiz hale gelebilir dahası 40 yıllık siyaset çöpe gidebilirdi. yani türkiye, suriye konusunda kar etmek bie yana, zararlı çıkan 'acemi kumarbaz' konumuna gelirdi. bu erdoğan'ı öfkelendirdi ki haklıydı da.
türkiye'nin de esad gibi rusya'ya yaklaşıp pkk konusunda istediğini almak için, esad'la düşmanlığı bile bitirebileceği ihtimalleri üzerine amerika çok sert oynamaya karar verdi;
bu süreçte türkiye' yi zorla yanına çekmeye karar veren isteyen abd , 15 temmuz darbesine yol verdi (pensilvanya'dan bunu istediler sanırım. o kadar besledik artık karşılığını ver tadında). (bu darbe sürecinde pkk'nın her gün eylem yapmasına rağmen sessiz kalması, tek silah sıkmaması bu yüzdendir.)
ancak darbe başarısız oldu ya da başarısız olması planlandı. bilemiyorum. ama darbe olmadı. içeride çok büyük fetö yapılanması olduğu görüldü ama halen olay sıcak sayılır. devlet fetöye savaş açtı ve inanılmaz bir 'kör reaksiyon' göstermeye başladı. suçlu suçsuz ayrımı yapmaya ne vakit ne imkan vardı. o yüzden kurunun yanında yaş da yanar misali onbinlerce polis,asker,memur atıldı. çünkü tehdit büyüktü.
kim fetöcü kim değil bilinmeyen halen binlerce şüpheli insan olduğuna bahse girerim devletin içinde. bunlar şimdilik uyuyan hücreler de olabilir)
o rus uçağı'nın düşürülmesi de amerika'nın taa o günlerden planını yaptığını gösteriyor.
rusya ile yakınlaşan, bunu düşünen hangi nato üyesi olursa olsun, amerika'dan büyük tepki alır. fransa'nın rusya ile çok ciddi ticari ilişki kararı alması üzerine total ceo'sunun evinde ölü bulunması, fransa'daki ve fransa'yı destekleyen belçika'daki kanlı ışid saldırıları buna örnek gösterilebilir. rus uçağı vurulması, 15 temmuz darbesi,büyükelçi öldürülmesi ve her gün patlayan bombalar da türkiye-fransa benzerliğini görmek açısından yeterlidir. tamamı amerikan menşeili uyarılardır)
rus uçağı olayı ve arkasından gelen başarısız darbenin arkasından erdoğan korkunç bir komplonun içinde olduğunu bizzat yaşayarak görünce rus uçağı olayında aslında suçlunun türk tarafı olduğunu, daha doğrusu türkiye'yi zor durumda bırakıp rusya ile arayı açmak isteyenlerce (kısmen başarılı da oldular) yapıldığını, rusya ile gerginliğin istenen sonucu vermemesi üzerine 15 temmuzun meydana geldini anladı. gitti rusya'dan özür diledi. rusya da 15 temmuz sonrasında, türk diplomatların türkiye'deki iç siyasi olayların geniş izahatını alınca, aslında uçak düşürülmesi olayının çok daha karanlık bir elin ürünü olduğunu açıkça gördü. o el amerika idi. (büyükelçi suikastına büyük tepki vermemesinin nedeni de budur.) ilişkiler normalleşirken, abd ve batı tarafı bu durumdan yine rahatsız oldu. rusya ve türkiye' nin arasının düzelmesi demek suriye'deki abd ve batı planlarının hayata geçmesinin önünde engeldi. çünkü amerika ypg'yi kullanmadan bölgede hakimiyet sağlayamazdı. ypg'yi kullanarak da türkiye ile dostluğu sürdüremezdi. dolayısı ile türkiye'de kendi kafasına uygun iktidarın gelmesini istiyor. (bana göre 40 yıllık fethullah yatırımını ya erken kullandılar, aceleye getirdiler, ya da uyarılardan biriydi. zayıflatma amaçlı. ekonomik planlar da uygulamaya konulabilir amerika tarafından bunu zaman gösterecek. doların artması vs)
işte bu nedenlerle beklemeden rus büyükelçi tiyatrosunu da sergilediler. beklediler. çünkü vuran resmi polis, hem de büyükelçiyi vuruyor. rusya büyükelçisini hem de canlı yayın gibi. rusya'nın ayı gibi ortalıkta savaş çığlıkları atmasını beklediler. ama putin hiç de öyle davranmadı. çünkü putin bu olayların kim tarafından planlandığını herkesten iyi biliyor. ayrıca putin, herşey rayına girip rusya çıkarları doğrultusunda giderken , türkiye'yi bu aşamada kaybedemez hatta türkiye ile iran'ı yanına alıp üçlü birliği sağlamlaştırma fırsatı ayağına geldi.
işte bu anlaşma, bu düşüncelerim doğrultusunda bir sonuçtur.
türkiye en baştan beri gerek abd gerek fetö'nün siyasi oyunları, gerekse pkk'nın abd güdümünde, çözüm sürecini baltalayıp, saldırılarını yoğunlaştırması vs.
ben bu süreçte erdoğan'nın çok yanlışlıklar yaptığını ve ciddi ciddi yaptığı yanlışları düzeltme gayretine girdiğini düşünüyorum. abd ve fettullah'ın gerçek yüzlerini görmesi türkiye için gayet olumludur. ancak bundan sonraki atılacak her adım dikkatli atılmalıdır. son 15 yılda olduğu gibi bakkal yönetir gibi devlet yönetmeye devam edilirse sonuçları ağır olacaktır ülkemiz için.
siyasi islamın artık bir kenara bırakılıp, adam gibi laik, duruşu belli bir devlet olmamız gerekmektedir. ümitli miyim hayır.
yazı biraz uzun , ben özet geçtim. ancak özeti de uzun maalesef. bundan sonra neler olacak? tam bir muamma. sırat köprüsü derler ya? tam da oradan geçiyor türkiye. bunu biliyorum sadece
trump'la beraber abd daha çok iç politika ve ekonomik yatırımlarla uğraşacağa benzese de
bu anlaşma ile birbirine yakınlaşan bu 3 devlet eğer suriye konusunda başarılı olurlarsa şu sıralar çatırdama sesleri çıkaran ab ye de alternatif bir ekonomik blok oluşturma
açısından büyük iş yaparlar.
yalnız abd baştan sonra önde giden demokratları yedek kulübesine çekmişse.
hem abd de hemde abd nin etkisindeki diğer devletlerde bir şeyler radikal olarak değişecektir.
trump, henüz koltuğa oturmadı halen cepheye mühimmat yığıyor.
ilk söylediğim gibi vaziyet alın coniler rahat durmaz.