haftalar öncesinden nerdeyse tüm şarkıları dinledim. kesinlikle en orijinal ve güzel şarkı ermenistanındı. yani şarkıda bişeyler var ki insanı kendisine çekiyor, dinledikçe tüylerinin diken diken olduğunu hissediyosun. ama finalde o kadar sönük bir performans sergiliyorlar ki ha siktir ya bu şarkının sunumu böyle mi olur diyosun. kesinlikle büyük hayalkırıklığı yarattı bende. hani bekledim bi aksiyon olucak bişeyler yapacaklar seyirci coşacak falan da olmadı yani herif tek başına söyleyip gitti şarkısını. sunum ve şov berbattı. ama tabii ki onun dışında müzik konuşacak olursak açık ara 1. olmalıydı "not alone"
diğer favorim de isviçreydi ama ne yalan söyleyeyim ilk 5 belki diyordum, 13. oldu. hoş şarkıydı bence.
beni en büyük hayalkırıklığına uğratan ülkeyse azerbaycan oldu. lan o nası dandik bi şarkıdır öyle. kızın sesi falan iyiydi ama şarkı çok kötüydü, çok sıkıcıydı. azerbaycandan beklemediğim bi durumdu açıkçası.
1. olan ablanın şarkısı değil verdiği mesaj kazandı kanımca, yoksa 1. olabileceğini hiç sanmam.
hollandayı yere göğe sığdıramayanları şu an bile anlayamıyorum.
hoppa eller havaya minvari şovların yegane temsilcisi yunanistan yine patladı, iyi oldu.
romanya bana "nerde playing with fire, nerde bu sikimsonik şarkı" dedirtti. çok bile oy aldılar.
macaristan çok iyiydi ama benim sıralamama göre 3. olması gerekiyordu 5. oldu. hayırlısı. seneye viyanadayız.
conchita wurst'un damgasini vurdugu yarismadir.sakallari disinda gayet kadinsi olan bu drag queen guzel sesi,bas dondurucu performansi ve duygusal,zarif yapisi ile uc gunde avrupa'nin sevgilisi olmustur.kendisine sirf gorunusunden dolayi ucube,karaktersiz vs. diyenlerin yani sira onu anlayanlarin ve anlamaya calisanlarin coklugu sevindiricidir.anlamak istemeyenleri de zorlamamak lazim,herkes sirf gorunusunden dolayi asagilanma onurunu (!) yasayamiyor.
ikinci olan the common linnets ise bence conchita'dan daha degisik,conchita sonucta eurovision'da kolaylikla denenebilecek bir tarzla katildi ancak hollanda gibi diaspora fakiri bir ulkeden country yollayip ikinci olmak ruya gibi olmali.zaten solist ablamiz da inanamadigindan her 12de ciglik atti.
scoreboard'da jurinin polonya'nin oylarini kismasi ve belarus'un puan almasi disinda bir hak yeme goremedim.genel olarak zaten guzel bir yildi,sahne ise en iyi eurovision sahnesiydi sanirim.yillar sonra dvdsini almayi dusundugum tek yil,o guzel sahneyi tekrar tekrar gorebilmek ve conchita ile mutluluktan aglamak icin.
lgbti bireylerine karşı türklerin uludağsözlük te nasıl iğrenç baktığını ortaya seren yarışma olmuştur. sakal bırakan bir drag queen olan concitha wurst birinci olmuştur, umarız seneye kadar bunu iyi kullanarak lgbti bireylerin "öcü" olmadığını herkese gösterirler.
mahalle baskısı sevmem, bu yüzden not: heteroyum.
bu arada, lgbti nin içine heteroseksüellerin alınmaması da üzücü. kimi yerlerde heteroluk aşağılanıyor çünkü, neyse artık.
rusya'nın oy verdiğinde ve her oy aldığında yayılmacı politika güden liderleri vladimir putin yüzünden yuhalandığı, conchita wurtz'ün aşağıdaki 3 nedenden dolayı haklı birincilik kazanarak 48 yıl aradan sonra avusturya'ya birinciliği getirdiği yarışmadır:
1) sakallı drag queen olarak sahneye çıkarak diğer yarışmacılardan ve bildik drag queenlerden kendini farklılaştırdı.
2) yarışmadaki en iyi performansı gösteren yarışmacıydı.
3) dünyada genelde dışlanan lgbt lobisi kendilerini göstermek için iyi fırsat yakaladı. avusturya'ya 12 puan veren ülkelerden biri olan ve uzun bir aradan sonra finallerde yarışamayan israil'e son eurovision birinciliğini bir transseksüel olan dana international getirmişti.
yemin ediyorum beni temsil etmiş gibi sevindim. helal olsun lan. oraya dışlanmış taraf olarak gidip oradan birinci dönmek çok büyük bir zafer. tebrikler avusturya, hak eden taraf kazandı.
edit:ben bu kadar çekişmeli bu kadar puanların bölündüğü bir yarışma daha görmedim.
bunca yıllık eurovision tarihinde ilk defa yorumcuların hatırlandığı, teşekkür edildiği yarışma olmuştur fakat orda biz yokuz, bülend özveren yok. içim burkuldu yeminle.