uzak bir tarih. bugun bu entry yazmak sozluk icin kucuk ama benim icin buyuk bir olaydır lakin ubndan altı yıl sonra bu başlıga bakanlar beni anacakalar vaybe aya cıkmak gibi bir şey.
1987 den beridir ilk defa rakamları birbirinden farklı olacağı yıl.
en son 1987 de 4 rakam da birbirinden farklı idi. 26 senedir (1988, 1989, 1990, 1991, 1992, 1993, 1994, 1995, 1996, 1997, 1998, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2012) rakamlardan en az biri tekrarlanıyordu, bu sene bu değişecek.
heeaaa bu 4 rakamın farklı olması çok da önemli midir, yaaaaniiii işte...
bu yılın ileride çok güzel bir yıl olarak hatırlayacağımı hiç sanmazdım fakat görüyorum ki dile kolay 9 sene geçmiş ve diyorum ki 2010'lu yılların en azından kendi adıma en güzel senelerinden biriydi. gençlik, hayaller, hayata bakış açısı adına özlediğim zamanlardan biridir.
hayatimin en lanet yili. ve goruyorum ki bircok insan icin durum ayni ; kime sorsan bu yilin ne kadar berbat gectiginden sikayetci. mayalarin aslinda hakli olduguna, 21 aralik 2012de aslinda gercekten bir seylerin koptuguna inandiracak beni nerdeyse. zira bu sene hayatimda tatmadigim acilar tattim. ilk 6 ay fiziksel bir rahatsizlikla basladi, hayatimda cekmedigim dayanilmaz agrilar cektim. tam gecti kurtuldum derken, senenin ikinci yarisinda daha kotu bir aci cesidi yasadim, ruh acisi. oyle agir bir aci ki, bir insanin bu dunyada bu kadar aci cekebilme kapasitesi oldugunu hayal bile edemezdim. depresyon, psikiyatrist, ilaclar... yani demem o ki, eger 21 aralikta gercekten kiyamet koptuysa, ben bu entry yi cehennem tarafindan yaziyorum.