Avrupa'dan önde gelen banka otel vs firmaların Türkiye'ye gelerek yatırım ve kredi dağıtmalarından kaynaklanmaktadır. tünelin sonu hiç iyi bir yere çıkacak gibi gözükmemektedir.
peşkeş çekme seviyesine gelmiş özelleştirmelerle tabii ki ekonomi büyüyecek. avrupa nereden bilsin peşkeş çekmeyi, ülkenin önde gelen kurumlarını satmayı?
bugün için önemsiz büyümedir.
önce su tespiti yapalım, büyüme toplumun tüm katmanlarına yayılmadığı takdirde hiç bir boka yaramaz. yani amacı (bkz: sosyal devlet)ten çıkıp ileri liberal devlet olma yolunda her gün bir adım daha atan türkiye sanırım son not artırımı ile adımlarını artık koşar hale getirecektir.
bugün bile geçim sıkıntısı çeken gariban halk maalesef çözümü kredi ve kredi kartlarına yüklenmekte buluyor, bu vahşi politikanın sonunda sosyal devletten uzaklaşıldıkça halkın sorunları çığ gibi büyür. artırılan vergi gelirleriyle devlet çalışanını günümüzün koşullarında tam olarak olmasada özel sektörden daha iyi bir yere getirmiştir. örneğin ortalama memur 2.000 tl civarında kazanırken özel sektörde, o da iş bulabilenler ortalama 1.000 tl civarında çalışıyor. işveren büyümeden sadece kendine çıkar sağlayıp işçisini üç - otuz paraya mahkum etmeye devam eder ve devlet bunun önlemini almazsa sosyal patlama kaçınılmazdır.
devlet saçma sapan bir çözüm olarak görülen asgari ücretten vergi almama yerine asgari ücreti insan onuruna layık bir seviyeye yükseltmelidir.
en çok kazanan ile en az kazanan arasındaki makas azalırsa güzel günler bizi bekler. bunu devlet sağlar, özel sektör sadece işçiyi sömürür.
kurtuluş sosyal devleti sağlamlaştırmaktan geçer.
gemide herkes var ve batarsa hep beraber batarız, çok para kimseyi kurtarmaz.
şimdiye kadar potansiyelinin çok çok altında olan ülkenin potansiyeline biraz olsun yaklaşmasıdır. sadece akpnin değil, türkiyede giderek güçlenen liberal kesimin başarısıdır. tabi bunun ne kadar büyük bir başarı olduğu tartışılır. ancak şu bir gerçektir ki türkiye halen potansiyelinin çok altındadır.
türkiye şu an avrupanın en büyük altıncı ekonomisidir. sıralama şu şekilde: birinci sırada Almanya, ikinci sırada ingiltere, üçüncü sırada Fransa, dördüncü sırada italya, beşinci sırada ispanya. şimdi dikkatinizi çekmesi gereken şey şu: bu ülkelerden sadece Almanya'nın nüfusu bizden fazla. yani avrupanın en büyük ikinci ülkesi olarak en büyük altıncı ekonomi olmakla övünüyorsak eğer, bu bizim vizyonsuzluğumuzu gösterir.
tekrar ediyorum, Türkiye için bu bile başarıdır. memur zihniyetiyle yönetilen bir ülke iken, örnek aldığı liberal ekonomilere benzer bir anlayışla yönetilen, büyüyen, istikrarlı bir ekonomiye sahip olduk şu an. doğruya doğru; akpnin en büyük başarılarından birisi budur. ancak bu yeterli değildir. yeterli olmayacaktır da. türkiye gerçek anlamda büyük bir ülke olmak istiyorsa eğer, 15-20 yıl içinde avrupanın en büyük üç ekonomisinden biri olmalı, sığ bir ekonomik başarı anlayışından kurtularak ülkedeki yaşam standartlarını yükseltmeli, ekonominin istikrarı açısından ortadoğuda uzlaşmacı istikrarlı bir politika izlemeli ve enerji sıkıntısına acilen bir çözüm üretmelidir. ancak ben maalesef gerek hükümete, gerekse millete, iş adamlarına, memura, esnafa baktığım vakit bu ülkede o vizyonu göremiyorum. gören varsa da mutluluğuna mani olmak istemiyorum.
avrupa ülkeleri halkını türkiye kadar zikse bu durumlara gelir miydi hiç. şirket açarsın devlet ortağın, evinde +1 kişi devlet, kendine araba alırsın bir tane de devlete alırsın, akaryakıt desen kol gibi giriyor, yüksekokul meselesini hiç açmıyorum orada da devletin geliri iyi başta aöf olmak üzere, hastane desen zaten devletinki afedersin bir sikime yaramıyor sen özele gidiyorsun ondan da devlet keseceğini kesiyor ve daha neler neler.. türkiye büyümesinde kim büyüsün anuna koyayım? sinirlendim gece gece.
hala avrupayı yakalayamamış olması durumudur. hala 3. dünya ülkesi fikirleri ve baskıları ile yönetiliyor olmasıdır. evdeki eşyaları satsanız bir yere kadar sizi idare eder. *
sizin aldığınız oksijeni sikeyim. Sata sata büyüttüğünüz ekonominin de ayrıca amına koyayım. 6 bin kişi daha zengin oldu sadece... bu mu büyümeniz? küfür edince de küfürbaz oluyorsun.
hay sikicem sizin büyümenizi de istatistiğinizi de. ne büyümesi? nerde aq büyüme? bu ülkede insanlar sokakta yürürken bombalarla katlediliyor. maç çıkışı bıçaklanıp öldürülüyor. ne büyümesi?
2003 yılında 11.000 çiftçi kredi alma ihtiyacı duymuşken günümüzde bu rakam 65.000 i geçmiştir. insan hangi durumlarda kredi alır? kendinizi kandırmayın.