yıl olmuş 2012 hala hepimiz ermeniyiz sözündeki ermeniliği hakikaten ermeni olmak olarak anlayan insanlar var . hala ve hala, her seferinde, ısrarla ''madem öyle şu öldüğünde neden hepimiz fransızıs demediniz, neden bu öldüğünde hepimiz italyanız demediniz ,şehit yürüyüşlerinde neredeydiniz'' tarzı savlarla kendi milletini yücelttiğini sananlar var .hepimiz ermeniyiz diyenlerin zaten aslında etnik olarak türk olduğunu ve bir insanın ermeni olmasının onun türke düşman olmasını gerektirmediğini ve iki millet arasındaki düşmanlığın siyasilerin politakalarından kaynaklandığını anlayamamıştır . düşün sadece bir düşün . hayatın boyunca kaç kez bir ermeni ile bir yunan ile aynı masada oturup sohbet ettin ki bu insanların sana düşman olduğundan bu kadar eminsin . neden ya neden bi insanın doğuştan gelen bir özellik olarak ermeni olması onu bize düşman kılmakta ve ermeniyim demek bizde bir küfür etmiş hissi uyandırıyo , ermeni sözcüğünün türk dil kurumu tarafınfan verilen karşılığından böyle bir anlam mı çıkıyor .
ahmet hakan geçen gün agos gazetisine yapılacak yürüyüşle alakalı olarak twitter dan bilgi vermek için paylaşımda bulunduğunda siz de ermenimsiniz yoksa ahmet hakan diye soran birine ermeniyim var mı şeklinde cevaplandırınca sayfasına yazılan onlarca yazı sonucu ufacık bi cevap yazdı galiba kusucam diye . hakikaten aynı şeyleri hissetmiş olmamız garip . insanların ahmet hakan üzerinden ermenilere olan nefretini kustuğu o an beni düşünmeye iten hangi aşının insanların bu kadar köklerine kadar nefret ile dolmuş olmasına sebep olduğu . asala ,soykırım iddiaları vs hepsi devletlerin siyasi çıkarları neticesinde düşman olmasının getirileri sebepleri iken buna karşı çıkan bunu çözmeye çalışmak adına sadece çabalayan bir insanın ölümünü mübah gören ve tanımadığı halde ona sırf bu yüzden düşman kesilen insanlar . belki üst katta ki komuşusu olsa her akşam laflamaktan sohbet etmekten kendini alamayacağın bir insanın sırf ermeni olduğu için öldürülmesine göz yummak ve en kötüsü buna karşı çıkanları türk olmamakla aşağılamaya çalışarak kendi milletini aşağılamak . türk olmakla diğer milletlerden üstün olduğunu zanneden , ecdadınında dahil hiçbir üyesinin yanlış veya kötülük yapma ihtimalini aklına bile getirmeyen olsa bile anında reddeden bu zihniyet . inandığı dini saldıranlara karşı savunmaya geçerken bile allah katında insanlar arasında üstünlüğün ancak takva ile olacağını anlayamamış bu insanlar . ne acemin araba ne arabın aceme üstünlüğünü anlayamamış bu zihniyet .
anında yaftalama hastalığı ile bilgi sahibi olmadığı pek çok konu üzerinde fikir sahibi olan . dünyayı siyah ve beyaz olmak üzere iki renk gören. renk paletindeki farklı renkleri algılayamayan ve bu renklerin varlığını reddeden , olayları salt doğru veya yanlış olarak gören. doğruların içinde yanlışlar, yanlışların içinde doğrular olabileğini anlayamayan insanlar . önyargılardan kurtulmayı bir kez olsun dahi denemeyen onları kendisini sonuca götürecek bir bilgi ve tecrübe olarak görmek bu hastalığa sebep olan . insanlar arasında olmayan duvarlırın yüksekliği korkuttu beni . einstein boşuna dememişti demekki bir önyargıyı kırmak bir atomu parçalamaktan daha zordur diye .
independence day'de uzaylıyı tek yumrukla nakavt ettiren roland emmerich amcamızın baştan sonra zorlama filmidir. zamanında çok çok geyiğe malzeme olmuş bu yılın filmini çekmek için imdb'ye göre 200 milyon dolar harcanmış. harcanmış harcanmasına ama film filme benzemiş mi; tabi ki hayır. koskoca bir fiyasko. bilindik klişeler, ver gazı gitsin sahneler, şapşal şapşal diyaloglar, ayrılmış eşler, annesinin sevgilisine ayılıp bayılan veletler bilmem neler... elinizde senaryo namına hiçbir şey yok, onu artık sağır sultan bile duydu tamam da film çekeceğiz diye bu kadar saçmalamanın da alemi yok ki bilader. o kadar paraya yazık.
hepsini geçtim; amerika'nın zenci başkanının kafasına -evet, yanlış okumadınız, kafasına- uçak gemisi düşürmek de uzaylıyı tek yumrukla nakavt eden bir beynin mahsulü olabilirdi. tebrikler roland emmerich.
bugün ikinci defa starda izlediğim film. yine aklımda olan tek şey ''ulan biz binemedik tabi başbakanımız bile yok orda bildiğin öldük lan bu herifler de tertemiz yeni dünyanın sefasını sürsün'' fikri. yeminle moralim bozuldu yine. kıskandım lan o filmin sonunda güverteye çıkıp etrafa mal mal bakan insanları bizim neyimiz eksik 2-3 türk ataydınız araya amissi.
mayaları yanlış anlayan bir kitleye göre kıyamet kopacağı sanılan, aslında yine mayalara göre kıyam, uyanış insanların bilinçlenmesi diye yorumlanacak bir kahanetin var olduğu yıl.
2011 yılı kimilerinin hayatını değiştirdi bunlardan biri benim hemde dönüm noktası yaşadım. 2012 yılı umarım benim 2011 yılım gibi geçer hepimizin ve umarım 2012'nin her gecesi 2011'in son gecesi gibi olur.
ilk bi kaç saatinin bile tarafımca beğenileni 2011 kadar çirkin ve kaypak olmamasının umulduğu yıldır. Değişim yılı da diyenler var görücez, dünyanın bile değişime ihtiyacı olan bu günlerde iyi geleceğini de ummaktayız kendisinin. Hoşgelmiş !
az daha abdestsiz girdiğim yıl olacaktı ki 31.12.2011 23:53 sularında uyandım duruma.
hemen quick shower dedikleri nane için duşa girdim. çıktığımda 23:57 idi.
sanırım sıyırdım.
artık 5'te kalan kuponlar olmasın bu yıl. tek isteğim bu.
o değil de, 2000 yılını hatırlayacak kadar yaşlı(24 olduk amk) insanlar için, ''geleneksel kıyamet kopuyor şenlikleri'' açısından nostaljik bir yıldır.
milenyum geldiğinde bilgisayar sistemi komple çökecek, 0 artık yutan eleman değil, daha önemli bir pozisyonda rol alacaktı.(yutandan daha önemli ne varsa amk). bu sebeple dünya kaosa süreklenecek, hayat vapurlu filan tuhaf olacaktı.
2006 yılında, 6.6.2006 tarihinde marduk gelecek hepimizi öpecek, kıyameti yaşatacaktı. kıyametten kasıtın izmir'in 40 derece sıcak olması olduğunu bilsem daha transparan kıyafetler alırdım.
şimdi 2012 yılında da maya takvimi son bulacak ve yine kıyamet kopacak.
sorarım size ey sözlük,
miladi takvimde yılbaşı tatilinin pazar gününe denk gelmesinden büyük kıyamet mi olur lan? sokarım pak mayasına.