bilim-kurgu konularındaki senaryosu aslında gayet iyi. asla kötü denemez. konular birbirine konu hakkında bilgili olmayan insanların anlayabileceği şekillerde sunulmuş.
aksiyon sahnelerindeki gelişen görsel teknikler mükemmele yakın. özellikle ilk uçakla uçuş sahnesinde evlerin yıkılma görüntüleri gayet başarılı.
ama tipik bir amerikan filmi. sonunu önceden tahmin etmek hiç zor olmayan sıradan bir film.
-zengin rus adam o gemiye binmeden ölecekti. öylede oldu.
-kadının yeni kocası ölecek eski kocasıyla birlikte olacaktı. öylede oldu.
-siyahi adamın başkanın kızıyla birlikte olacaktı.öylede oldu.
-tüm belalar atlatıldıktan sonra her şey çok büyük bir hızla düzelecekti.öylede oldu.
şu an aklıma gelmeyen daha pek çok tahmin edilebilir sonuç vardı.
ayrıca siyahi adamın devlet başkanlarına yaptığı konuşma çok arabeskti. hele başkanın kızının "babam olsaydı böyle yapardı" demesi.
keşke biraz daha iyi yazılsaydı onca aksiyon dolu sahnesine rağmen vasatın üzerine çıkamayan bir filmdir benim gözümde.
Hayatımda izlediğim en kötü, en saçma felaket filmlerinden. Kocaman bir nokta.
Vasatın üzerine çıkan özel efektler dışında neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan bir film bu. Özel efektlerde de şu ana kadar görmediğiniz yeni bir şey yok. Dizi dizi CGI'ler sıralarını bekler diye özetleyebiliriz.
Filmin aksayan yönlerine gelince: Oyunculuklar 70'li yıllardan bildiğimiz B tipi aksiyon filmlerindeki kadar yavan. Sanki ne kadar aç oyuncu varsa toplamışlar, onlar da sırf biraz ekmek parası kazanayım diye ayaklarını sürüye sürüye oynamışlar. Olay örgüsü...durun bir dakika, hangi olay örgüsü? Tamamen gözünüz kapalı tahmin edebileceğiniz bir şeyler var ortada. işin komik yani, (hafif spoilers var burada) dünya ekonomileri insanlığı yok oluştan kurtulmak için bir proje (21.yy Nuhun Gemisi projesi diyebiliriz) geliştiriyorlar ve bu projeye katılmak için gereken bir bileti kişi başına 1 milyar Euro (yanlış okumadınız)gibi bir rakama satıyorlar. Efendim dünya üç dört sene içinde göçecekse ekonomi nasıl oluyor patır patır yoluna devam ediyor? Dünyanın en zenginleri manyak mı son zamanlarını 1 milyar Euro'luk yolculuklarına hazırlanmak yerine aynen üretim enflasyon işçilik gibi sorunlarla uğraşmaya devam etsinler? Geçiniz efenim.
Başrol oyuncularının sürekli, ama sürekli bir tehlikeden, düşen bir binadan, uçan trenlerden, fır fır dönen otobüslerden, volkanik patlamalardan, selden, yangından kurtulması ayrı bir komedi. Filmde felaket olarak bir tek RTE ve AKP hükümeti eksik: Karalar yer değiştiriyor, Everest Afrika'ya taşınıyor, Londra suyun dibini boyluyor, Havai lav cennetine dönüyor vs.
Bu arada filmin başrol oyuncuları, en olmayacak, en saçma zamanlarda, örneğin etraflarındaki şehir denize gömülürken, uçak yere çakılmak üzereyken, bir kenara çekip ciddi ciddi kişisel sorunlarından, evliliklerinin niye yolunda gitmediğinden bahsediyorlar ha ha! Bu arada MADE IN CHINA yapımı gemiler kalanların kurtarıcısı oluyor; tabi her zamanki gibi bir şeyler ters gidiyor, mekanik iyi ama genel şasi boktan, pefff.
Bu arada Amerikalı bir zenci bilim adamı, şişine şişine insanlık uğruna şunu şunu şunu yapmalıyız diye bol keseden atıp tutuyor ama kendi biletini birilerine ver deyince kuyruğunu kıstırıp kaçıyor. ABD başkanının kızı tam bir erdem timsalı: O da gemilere binemeyecek insanlara nasıl üzülüyor nasıl üzülüyor (4x4'ünde giderken otobüstekilere baktıkça ağlayan tiplerden anlaşılan) anlatamam; ama o da biletini bekaret kemerinin anahtarı gibi saklıyor.
Her yönüyle, her şeyiyle bombok bir 158 dakikalık işkence var karşınızda. Bu film sayesinde The Day After Tomorrow gözüme oscarlık gözüktü len, düşünün o filmde de insanlar, kendilerini takip eden havadan kaçmaya çalışıyorlardı, gül gül ölmüştük. Bu film, ona bile rahmet okuttu.
Mor ve Ötesi'nin Masumiyetin Ziyan Olmaz adlı albümünden bir parça, aynı zamanda albümün ismi bu şarkıda geçmektedir. Sözleri;
Ah bu niyetin ziyan olmaz insallah
Yandigini anlatir sana her yaprak
Hiç bilinmez neye çarptigin
Ah bu niyetin ziyan olmaz insallah
Yandigini anlatir sana her yaprak
Hiç bilinmez neye çarptin
Aahhh.. aaaaahhh..
Bir anda..
her bakımdan dolu dolu geçecek yıl. o kadar kıyametle özdeşleştirildi ki artık inanmasak bile bir umut belki kıyamet kopar diye bekleniyor insanlar tarafından.
benim için rüya gibi başlayan; fakat şubat 7 itibariyle üzerime karabasanlar çökerten yıldır. başlangıçta ''ben bununla evlenirim ha!'' dediğim kişiyle mutlu bir ilişkimin olduğu, ailemden hiçkimsede sağlık problemimin olmadığını düşündüğüm, ev arkadaşımın kleptomani olduğunu asla düşünmediğim; devamında üst üste aldığım haberler ve yaşadığım olaylarla kendi kendime bile hayret ettiğim yıldır. daha ortalarına bile gelmediğimiz halde sabrımın tavan yaptığı, sonunu düşünemediğim yıldır.
~~hayırlısı
insanlığın binlerce yıllık tepetaklak düşüşü bu yıl artık en dibe vuracaktır ve sonrasında yukarı çıkışımızın başlayacağı bir süreç yaşanacaktır. 21 aralık bir son değil milat olacaktır. aynı zamanda gecenin en uzun yaşandığı kış gündönümü de olan bu tarih, binlerce yıldır süren karanlığın da son noktası olacaktır.