hollywood'a askeri darbe gerekliliğini vurgulayan film. Görsel efekt manyağı olmuş şahane başlangıcın ardından saçmalamış bir filmdir. orjinal bir fikrin, bütün dünyada tartışılan bir teorinin bu kadar içine zıçılabilir. her daim arkadan gelen çatlaklardan son sanise kaçmak, ana karakterin bir anda level atlayıp çılgın bir fizik gücüne sahip olması..... lütfen olmasın böyle filmler, sadece görsel efektler gösterilsin oturup 10 kere izleyelim ama bu şekilde olmaz.
insan (allah göstermesin) hayatta iken kıyameti yaşayacak olsa, galiba filmdeki sahnelerden daha fazlasını göremezdi.. ve fek'at filmde aslında kıyamet kopmuyor gezegenler sübhaneke boncuğu gibi dizildiğinden mukabil doğa dengesini bozuyor..
fiilmdeki tüm klişeleri bir kenara itip en bilinen klişeyi hep bir ağızdan söyleyelim "adamlar yapıyorlar abi" gerçekten öyle..
--spoiler--
filmde insanlığı kurtaracak olan dev gemiler yapılmaktadır. koltuk kirası kişi başı 1 milyar euro ve kapasite 400.000 kişi kadardır.
--spoiler--
ee hükumet dünyanın sonu gelmesi durumunda halkından çaldıklarını bu projeye bağışlarsa bütün türkiyeyi kurtarabiliriz.
insanları kurtaracak gemilere adam başı 1 milyar euro gibi düşünülemez miktarda paraya koltuk kiralanabilen filmdir. ama eğer hükumetin bizden çaldıklarını o projeye bağışlasaydık bütün ülkeyi kurtaracak binlerce gemi yaptırabilirdik... ama yinede güzel bir film olduğunu söylemek lazım...
ha yarından sonra ha 2012..hiç ama hiç farkları olmayan iki film.aradaki yedi farkı bulmaya çalışsak başrol oyuncuları hariç onu bile bulamayacağız.her iki filmde de aynı klişeler.zaten yönetmen aynı.mantık aynı.dolayısıyla izlemeyen arkadaşlara tavsiyem:izlemeyin..evet bu kadar net bir tavsiye sunabilirim onlara.ha bir de 2012 de everest tepesine olmadı ümit burnuna falan gidebiliriz.bi bok olmuyo orlara.filme göre yani.onun içün kalın giyinmek lazım everest'e falan gideceksiniz.bu da başka bir tavsiye..gerisi? gerisi boş.
bugün izleme fırsatı bulduğum klasik bir amerikan bilim kurgu filmi konusunda olup, efektler filmin konusunun önüne geçtiğinden kaliteli bir yapım denebilir.
yarım saat içinde neredeyse birebir aynı iki ayrı araba ve uçak ile felaketten kaçma sahneleri izlettirmiş, klişe dolu klasik amerikan filmi...iyiki para verip izlememişim dedirten ve felaket filmi manyağı olmasam yanından dahi geçmeyeceğim film.
Sonunun çok saçma bittiğini, aynı zamanda günümüzü tam anlamıyla yansıtamadığını düşündüğüm filmdir .Efektler bir o kadar güzel ve aynı zamanda göz alıcı olmasına ithafen her ne kadar filmin kötü olduğunu düşünsemde, yapıt yapıttır diyerek, yapımcılarını tebrik ediyorum.
benden önce küçük bir kasaba halkı kadar insanın klişe olarak tanımladığı, hoş benim de farklı bir yorumum olamayacağı, görselliği ile kotaran ve gişeye göz kırpan, konusu ile darmaduman eden film.
benim önerim akademinin bu filme ultra - klişe heykelini vermesi. anlayamadığım ve anlamak istemediğim bir nokta, görselliğe ve teknolojiye bu kadar para harcayan bir zihniyetin kurguya gelince neden bu kadar kaz kafalı olması. dilerseniz aklımıza gelen klişelere bakalım (ki çok bakıldı ve sayıldı, yani şu anda yaptığımız da bir klişe)
*amerikan unsuruna değinmiyorum.
*katolik italya ya da din unsuruna değinmiyorum.
*dünya batarken cep telefonu ile konuşan, iki adım ötesinde tsunamiler cayır cayır gelirken, "bizi niye almadınız" diyen hintli bilimadamları, kutupların yeri kayar, 10.5 ölçeğinde depremler olurken antonov uçağı uçuran saşalar
*kapısı kapanmayınca motoru çalışmayan çin malı gemiler
*ikide bir artistlik yapan zenci bilimadamları
*insanlık insanlık denilen insanların 1.000.000.000$ sahibi, gucci kıyafetli insanlar olması,
*başkanın akıllı, idealist ve de virgin kızı
*kötü niyetli yöneticiler
*tehlike falan hak getire it, köpek peşine düşmek (ki bu konuda bir anım mevcut:lostun ilk sezonunda uçak yeni düşmüş, herkes panikte iken vincent ı arayan walt için arkadaşımın yaptığı yorum: herkes dötünün derdinde, bu itinin derdinde)
*tehlike falan hak getire eski karının derdine düşmek
*tehlike falan hak getire karısını sahiplendiğin eski mutlu aile tablosuna özenmek
*tehlike falan hak getire, sana yamuk yapan zengin rusa orta parmak çıkarmak
*cebinden araba anahtarı çıkaran lama(ben de sabret, ne demiş buddha diyecek sandım)
*tam kurtuldum sanıp düşmek (saşa için bu da)
*olayları hemen idrak edip soluğu ailenin yanında almak
*dünya batmış, washington küller içinde zenci başkanımız, babasını kaybetmiş çocuğa soruyor:tatlım, nen var? gel otur şu kanapeye dinlen (hay allah razı olsun başkanım sen de olmasan)
*çarpmayı salisesine kadar hesaplayan ancak dünyanın çatısının afrika olmasını yadırgayan teknoloji veyahut amerika
*çakma titanic sahneleri (gemileri diyorum canım)
*tamara (noldu ablaya anlayamadım, öldü sanırsam)
*deli (hani karavanda yaşayan, yahu ne karikatürize bir tip yaratmışsınız komedi sandım bi ara)
*volkan patlarken uçakla kaçmak, dumanların içine girmek, birşey olmaması,
*pilotun nedensiz yere ölmesi, uçağı uçurma işinin estetik cerraha kalması, onun da maşallah ne uçurması (top gun halt etmiş)
*limuzin şoförü john cusackın birden loserlıktan heroluğa terfi etmesi
*ani zamanlarda el kamerasına geçilmesi (ya para kalmadı ya da atraksiyon olsun diye yapıldı)
sevgili yazarlar ben yoruldum yazmaktan, roland amca çekmekten yorulmadı.
yine de gidin ve eğlenin. kafa yormayın, yaşasın abd deyip çıkın salondan.
Çok fazla kendinizi kaptırmadan izlerseniz sizi hayli eğlendirecek film. Ama... filmde o denli çok mantık hatası var ki insanı boğuyor en sonunda. Klişeler deseniz gırla gidiyor.
Filmdeki bütün yan karakterler ölüyor bir kere. Amerikan sinemasının olmazsa olmazı çocuklar her daim kurtuluyor. Diğer elemanların ölmesi için adeta "Son durak" vari müdehaleler yapılmış.
- Tsunami oluyor ve koca Hindistan'ı geçmesi 28 dakika falan alıyor. dalgaların hızı 2.000 km'ye yakın olmalı.
- Himalayaları aşan bir tsunami düşünün. Ne denli büyük bir su kütlesinin yer değiştirebileceğini hayal edin. Peki, bu su bir şekilde ortalama yüksekliği 6.000 metre olan dağları son sürat aşıyor diyelim ama bu suyun geldiği yerde karaların artması lazım değil mi?
- Teknoloji her bir boku hallediyor. Tsunamilerin nerede oluşacağını, hızını, bulundukları yeri ne zaman vuracaklarını saniyesine kadar hesaplıyorlar ama bu kıyamet gününden afrika gibi koca bir kıtanın yara almadan kurtulacağını hesaplayamıyorlar. Yani, o kadar hazırlık yapacaklarına al bütün insanları götür klimanjaro'nun eteklerine hepsi kurtulsun.
- Gemimizi tsunami vuruyor ve nasıl oluyorsa çin'den everest'e varması dakikalar alıyor. Buradaki oksijen seviyesinin azlığından dolayı bir kişinin bile rahatsız olduğunu, soğuk havadan dolayı rahatsızlandığını görmüyorsunuz.
- Yellowstone milli parkı dev bir volkana dönüşürken, Woody Harrelson'un etrafına apartman boyunda kayalar, eriyik halinde taşlar düşerken bunlardan basit vücut çalımları ile kurtulması "Ohaaa" dedirtiyor insana.
- Kahramanlarımız çift motorlu bir uçakla paroplastik akıntının içinde kalıyorlar. Terlemeden çıkıyorlar sonra. ortalama 600 - 1.200 derece sıcaklıkta o uçak nasıl infilak etmeden çalışır bir kere. Yönetmenin en azından basit ilmi bilgileri olan birinden destek alması gerekirdi. Kafasına göre takılmış sanki.
- Filipinlerdeki Pinotubo yanardağı patladığında bile tüm dünya etkilenmişken yellowstone milli parkı büyüklüğünde bir yanardağ patlıyor ve sadece washington falan etkileniyor bundan. Ulan dünyanın anasını ağlatacak asıl felaket bu boyutlarda bir volkanın faaliyete geçmesidir aslında. Bilimadamları son günlerde dinozorların yok olumuna sebep olarak dev bir göktaşı yerine dev bir volkanın patlamış olma ihtimali üzerinde ciddi ciddi kafa yormaya başladılar.
- Az şiddetli güneş rüzgarları bile dünya yörüngesindeki uyduları hacamat ederken dünyanın sonunu getirecek denli tarihte eşine benzerine rastlanmamış güneş rüzgarları nedense uydulara bir zarar vermiyor. Herkes uydular aracılığı ile iletişime devam ediyor.
- Koca bir şehir altlarında yerin dibine gömülürken kahramanlarımız minik uçaklarıyla oluşacak türbülansların hiç birine girmeden yollarına devam ediyorlar.
- Her taraf karlarla kaplıyken ve sıcaklık eksi bilmem kaç dereceyken nuhun gemisine gönderme olsun diye gemilere helikopterle hayvan taşımaları... O soğukta afrika savanlarından getirdiğin hayvan sağ kalır mı hiç. O zürafayı, o fili o helikopter nasıl taşıyor? Hadi taşıyor diyelim nasıl indirecek? Nasıl soktun o hayvanları oraya? Nasıl çıkartacaksın. kafeslerde taşımak koca bir ekibin aklına gelmedi mi?
Klişelere gelince,
- Önceden de söylediğim gibi çocuklara bu tür filmlerde bir şey olmaz.
- ABD başkanı her daim insanlık adına hayatını feda etmeye hazır yüce insanlardır.
- G8 ülkeleri sanki dünyanın anasını belleyenler değilmiş gibi hep böyle üstün insan gibiler.
- Filmin yan karakterleri illa ki ölecek. Eski karının kocası da bir şekilde ölmeli ki sen tekrar ona dönebilesin.
- Filmde mutlaka iyi bir bilimadamı ve kötü bir devlet yöneticisi olmalı.
- koca şehir etrafında un ufak olurken kahramanımızın ve yanındakilerin burnu bile kanamaz.
Filmi yine de izleyin. Nedeni ise; Çünkü size olası bir kıyametin neye benzeyeceğini Roland emmerich'ten daha iyi kimse gösteremez. California'nın yerle bir olduğu o yaklaşık 20 dakikalık sahne tek kelimeyle nefes kesici. Evet, filmin kahramanları her durumda sinir bozucu bir şekilde sıyırıyorlar ama onları yok sayarsanız gerçekleşen trajedi tüylerinizi diken diken etmeye yeter. Gerçekten de Roland emmerich karakterlere dayalı bir film yapacağına bu konuda bir belgesel çekse eminim tadından yenmez. Bu adam bir takım insanları yaşatmaya, bir takım insanları da öldürmeye çalıştıkça filmdeki kontrolünü yitiriyor sanki.
Bunun dışında filmde görsel efektlerin dışında bir şey olmadığını söylüyorlar ya. Bu da şuna benziyor. Kaleciniz iyi olmasaydı bu maçı alırdık! iyi de kaleci de o takımın oyuncusu. efektlerde bu filmin bir yapıtaşı anlayacağınız. Bunun için yermenin anlamı yok. Ama özel efekt bombardımanı sona erdikten sonra filmin sıradan bir macera filmine dönüştüğü de bir gerçek.
Jurassic Park'ı insanlar gerçekte bir dinozor olsaydı nasıl olurdu diye görmeye gitti. iyi de oldu bence. Bu filme biraz da o gözden bakmak lazım.
Son bir şey daha. Bizimkilerin gemisinin kaptanı olarak "History of violence - Şiddetin Tarihçesi" filminde daha ilk anlarda kafası Vigo Mortensen tarafından patlatılan adamı koymuşlar ki filmin sonuna kadar kesin bir pislik yağacak diye düşünmeme neden oldu.
görsel efekt bakımından şimdiye kadar izlediğim en iyi filmdi fakat bu kadar güzel konu ancak bu kadar kötü işlenebilirdi.
pek muhterem amerika başkanı başından sonuna kadar propaganda kokuyor izleyici rahatsız eden aşırı fedakar bir tavrı var gerçekte olsa 3 ay önceden kamp kurardı geminin önüne.
sayın italya başkanımızda kaçmak yerine dua etmeyi tercih ediyor. 2012 de hala silvio berlusconi cumhurbaskanı ise inanın kesinlikle dua etmiyordur**.
sevgili limuzin şöförü yazarımız ise maşşallah pek yetenekliymiş araba ile kraterden kratere atlarken arabayı sallamadı bile.
boşanmış aile, gıcık üvey baba, ilk başta pederiyle arası bozuk olup film sonunda can ciğer kuzu sarması olan veletler ve daha sayamayacağım bir çok şey vardı filmde ama görsel efektler derseniz onlar mükemmel filmi kurtarmaya yeter mi? asla!
ben mi çok detaycıyım yoksa adamlar mı dikkatsiz bilmiyorum ama o devasa nuh'un gemisi tadındaki gemilerin, dev dalgalardan kaçarken everest'in zirvesinde inceden çarparak, camını çatlatması ve yoluna devam ederken bir kaç dakika sonra o çatlak camın hiç bir müdahale edilmeksizin ortadan yokoluşunun mantıklı bir açıklaması var mı? yoksa kıyamete özel, 7/24 hizmet sunan camcılar mı var?
21 Aralık 2012 yılında, 4. boyuta geçileceği. 10 gün karanlıkta kalınacağı. Foton enerjisi diye sınırsız bir enerji kaynağının ortaya çıkacağını. insanların dna larının 12 sarmala çıkmasıyla evrim geçirecekleri ve tüm çakralarının açılması gibi olayların olacağı bazı kesimler tarafından açıklanmıştır. Ayrıca marduk adlı bir gök cisminin dünyaya 2012 de çarpacak olması söylenmektedir, ancak bu iddiaların asılsız olduğu NASA tarafından açıklanmıştır.
bentley reklamı gözüyle bakılası filmdir. zira koskoca filmde aklımda kalan kısım engine start bölümüdür. böyle bir reklamı isteseler yapamazlar lan. *
3 sene sonra ağzımıza şu şekilde büyük abdest yapılacak konulu bir film.
--spoiler--
- bir kere sasha ölmedi yüreğimizde yaşıyor.
- bu insanları özel seçtik üstün ırk için falan gibi bir zırvalama esnasında arapların gösterilmesi komik olmuş.
- ayrıca madem üstün ırk için güzel insanlar seçiyorsunuz o reha muhtar kılıklı rus abiyi seçeceğinize sasha ve tamarayı alsaydınız gemiye. gelecek nesil bir brad pitt ne bilim ben bir scarlett johansson olabilecekken sayenizde bill cosbyler kaplayacak etrafı.
- ey millet tez zamanda bir rallici gibi araba kullanmayı, bir 747 pilotu gibi uçak kullanmayı öğrenmeliyiz, kıyametten başka türlü kaçamayız.
- ayrıca çin mallarının piyasadaki değeri 3 sene içinde tavan yapacak.
- filmdeki efsanelerden biri de italya başbakanının kendini dine vermesiydi. başbakan silvio efendi olmaya devam ederse bu demek oluyor ki karı kızla alem yapmak politik dilde dünyanın sonunda bir italyanın kendini dine vermesidir.
- insanların gemilere alınması teklifi her ne kadar kapitalist bir amerikalı tarafından gelse de ilk onaylayanlar komünistler olmuştur, helal olsundur. *
- şimdiden 1 milyar euro biriktirmeye başlayın. şaka lan yapmayın zaten 3 sene ömrümüz kaldı yiyin paralarınızı gitsin. belki kıyamet teğet geçer hem belli mi olur? *
--spoiler--
bence abartıldığı kadar bir film olmamıştır. nasıl desem sahnelerin ve efektlerin aşırı abartılmasından mı böyle geldi acaba diye soruyorum kendimee. ama sonuçta iki,üç efekt yapsan bu sefer de dikkat çekip izlenmezdi. senaryo* ve oyunculuk desen eh işte ama yinede her şeye rağmen güzel bir filmdi. gece yarısı bir de sinemadan çıkmaya ve minibüs, otobüs olmadığından verilen taksi parasına da deymiştir.
not : allah dan artık gece tarifesi kalkmıştır. yoksa daha kötü bir yorum yapabilirdim.gülücük
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli...
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
-------------------------------------------------
finali yahya kemal beyatlı'nın meşhur Sessiz Gemi'si ile süslenseydi,
ne güzel olurdu lan dediğimiz filmdir.
Maya'lar binlerce yıl önce 2012'yi tahmin ettiyse, Yahya Kemal'de 100 yıl önce
böyle bir film çekileceğini ve finalini tahmin etmiştir. işte Türk'ün gücü...
Hala Arka sıradakiler, selena'lar, kolpaçino'lar, Ezel'ler, pusu'lar,
Gladio'lar la beslenen halkımız, bu filmin neyini eleştirirler anlamak mümkün değil.
Al ana görsel efektlerle süslenmiş, hakikaten para harcanmış, ve izlerken bir saniye
dikkatiniz dağılmadan perde'ye kitlendiğiniz "seyirlik" film.
Sanane Maya'lardan, Maya'ların eniştelerinden, baldızlarından.
Adamlar yapmış mı? Süperde yapmış.
