yeni yıl, 2012. henüz 5. gününe girdiğimiz taze ve beklentilerin yüksek olduğu bir yıl. ancak her yıl olduğu gibi beklentilerimiz bizi mutlu etmekten çok hayal kırıklıklığına sebep olacak.
başlıyorum;
-yeni yılın ilk saatleri. milli piyango büyük ikramiyesi bana ve benim tanıdığım kimseye çıkmadı.
-sevgilimle beraber geçirdiğim ilk yılbaşı olmasına rağmen onun sıcak kokusunu içime çeke çeke uyuyamadım. çünkü 10 kişilik arkadaş grubundan en zeki olan 3 kişi sarhoş kafayla arabayı alıp biraz turlamak istemiş ve şarampole yuvarlanmış. biz de onları kurtarmaya gittik sıcacık yataklarımızdan kalkıp... şansımı sikeyim!
-yeni yılın ilk günü. istanbul'a (eve) dönüş yolunda araba arıza yaptı. 4 km yürüyüp en yakın benzinciden yardım istedik. öyle devam edebildik yola, 6 saat gecikmeyle de eve ulaşabildik...
-dün, asansörde mahsur kaldım. 1,5 saat boyunca çıkamadım, bir kez daha şansımı sikmek istiyorum burada...
-akşam saatlerinde cüzdanımı kaybettim. içinde kimliğim falan yoktu ama bir miktar param vardı. ne olduğunu bilmiyorum. hayırlısı bakalım...
-ve az önce, sevgilim benden bıktığını söyleyen bir sms yolladı. sanırım bunun da sonu ayrılık ve hayal kırıklığı ama pek üzerinde durmuyorum şu an, akışına bırakıyorum.
kısacası daha ilk 4 günden sikti attı bu yıl beni... ne oluyoruz bile diyemedim lan?! bi' durun amına koyim bi' sakin?! daha askere gidicem...