ama tabii malum tayfa ''sözkonusu büyüme sırf akp döneminde gerçekleştiği'' için karşı çıkacak ve türlü türlü bahaneler ile sözkonusu büyümeye çamur atacaklardır..
oysa chp'nin ''gizli iktidar'' olduğu bundan önceki 80 senede bu tarzdan büyümeler hiç gerçekleşmemiştir..
türkiye senelerce yerinde saymış ve belini turizme bağlayan,batıya karşı aşağılık kompleksi ile şarj edilmiş tuhaf bir üçüncü dünya ülkesi olarak varlığını sürdürmüştür..
güney kore'nin 1960'larda yaptığını biz daha yeni yapabiliyoruz sayelerinde..
utanacakları ve özeleştiri yapacakları yerde daha hala bok atmakla meşguller..
ülkenin refahı ve gelişmişliği adına güzel bir haberdir. duruma bakılırsa sanayinin daha nice %15 ler bazında büyümesi gerek. çünkü sanayimiz birçok ülkenin %15 i bile değil. bu güzel haberin devamlılığını bekleriz.
kredi kartı dahil borcu olmayan tek vatandaşı olmayan ülkeler için geçerli durumdur. eğer bir ülkede açlıktan bir çocuk ölüyorsa o ülkenin ekonomisine yön verenlerin gelmişinin geçmişinin istikrar sözcüğü her kullanıldığında sikilmesi gerekliliği durumu hasıl olur.
vatandaşın evine giren et oranının azalmasının, benzin ve lpg zammının, elektrik ve doğalgaz faturalarının yanında hikaye olan durumdur. sen büyümedin, ben büyümedim, kim büyüdü ulan?
mümkünse artmasın. çünkü bahsi geçen sanayi ' ağır sanayi ' diye geçer ve 3. dünya ülkelerinin sevinç kaynağı olmaya başlamıştır. Oysa sevincek bir durum yoktur. Bu durum gelişmiş ülkelerin türkiye gibi geri kalmış ülkelere dayatmasıdır. Ama halkın mal olursa bunun dayatma bile olduğunu anlamadan sevinirsin. Örneğin almanya tekstilinin %30 ithal %60'ı fasondur. Biz ise tekstilimizle avunuruz. o yüzden mümkünse fabrika kurmasınlar ortalığı pisletmesinler. Yani diyojen' inde dediği gibi ' gölge etme başka ihsan istemem'
