Gregorian yili ile 2012 nin, Maya Takvimindeki 2012 ile ayni zamani izlemedigine inanan gittikça artan sayida arastirmaci var. 1980 nin ortalarindaki kendi arastirmamda, politik ve dini nedenler ile, Katolik kilisesinin yilin tarihini
degistirdigi, onu geriye aldigi alti yer (zaman) kesfettim. Bu zamanki anlayisimdan, simdiki Gregorian 2003 yili, gerçekte en azindan 2009 yilidir.
Ancak baskalari yilin geriye alindigi baska üç zaman daha oldugunu söylüyor. Eger bu dogru ise, o zaman tam simdi, 2003 yilinda, biz gerçekte Maya Takviminin 2012 yilindayiz !
Ve eger bu dogru ise, Maya büyüklerinin son kehanetleri çok önemli oluyor (16 Agustos 2003 ile 15 Aralik 2003 arasinda, dünyamiz kitlesel degisimlere ugrayacak). Yilin bu yeniden okunmasi (yeniden degerlendirilmesi) ayrica bu ayni periyodun Arinma Gününü getirecek olan zaman olduguna inanan Hopi büyüklerinin hesaplarina da uyuyor.
Hopi ve Maya kehanetlerinden Ekim mektubunda bahsettim. Ama sadece bunlar yok. Dünya çapinda bir çok gelenekten bir çok sifaci erkek ve kadinlar da bu zamanin beklemekte oldugumuz zaman oldugunda uzlasiyor.
Misirdan çikan gerçeklerin bir seti Maya ve Hopi kehanetlerinin yanina konuldugunda çok ilginç oluyor. Bu, Büyük Piramidin tas takvimi ile ilgili. Önümde kesin bilgi yok, ama Büyük Piramit boyunca uzanan koridorlarda yildan yila Gregorian takvimini temsil eden çok zaman önce desifre edilmis olan bir seri paralel taslar vardir. Bunlar, süphesiz herhangi bir takvime göre desifre edilmis olabilirdi. Ama eger onlar Gregorian Takvimi ile ilgili ise, MÖ 10,500 de baslayan ve Aralik 2003te biten bir zaman periyodunu temsil ediyor !
Kadim Misirlilar bu tarihi nasil bilmis olabilirler ? Ve bütün bunlar ne anlama geliyor ?
Eger tüm bu verileri yorumlamam dogru ise, o zaman 21 Aralik 2012 Maya tarihi – Zamanin Sonunun tarihi gerçekte bu yil gerçeklesecek !
Bunun ötesindeki herhangi bir yorum veya kehanet size bagli ve kimi dinlediginize baglidir. Ama açik olan su ki, eger Gregorian takviminin 9 yil geriye yeniden ayarlanmasi gerçek ise (ve ben öyle oldugunu düsünüyorum), o zaman simdi yasadigimiz zaman tarihte siradan bir zaman degil.
Son bir nokta. Bazan insanlar 21 Aralik 2012 ye gelindiginde, dünyanin sona erecegini ve beklenmedik sekilde sonsuza dek degisecegini düsünürler. Ancak, Maya büyügü ve saman/rahip Hunbatz Men ve Maya insanlarinin seçilmis sözcüsü olan Don Pablo ile konustum ve onlarin ikisi de Aralik 2003ün çok uzun bir devrenin sonunu isaret ettigini, yeni bir dünyanin bir gecede ortaya çikmayacagini söylüyor.
Gerçekçi olarak, bekledigimiz degisimin muhtemelen yaklasik 100 yil önce basladigi görülüyor ve bu gelecekte bir süre devam edecek. Baska bir deyisle, geçis ani bir olay olmayacak.
Hopi ve Maya kehanetlerini takip etmekteyim ve yasamimin çogu boyunca kadim Misir bilgisini çalismaktayim. Ve neden Kalbin Hafifliginin daha yüksek dünyalara ilerleme için önemli oldugunu anlatmanin zamaninin geldigini hissediyorum. Bu anlayisi mümkün oldugunca az sözcüklerle anlatayim.
Dünya çapindaki geçisin kendisi gibi, Kalbin Hafifligi aniden veya otomatik olarak gerçeklesen bir sey degildir. Buna sadece çok uzun bir zaman periyodunda ve çok, bir çok yasamda ulasilir. Ancak, eger hazirsaniz, ne dedigimi anlayacaksiniz ve degisim içinizde baslayacak. Eger olmazsa, yapacak hiçbir sey yok, ama bu amaca dogru çalismaya devam edin.
Daha yüksek boyutlara girdigimizde – Mayalarin Besinci Günesi veya Yerli Amerikalilarin Besinci Dünyasi bizden disari yayilan düsünceler, duygular, hisler, sözcükler ve eylemler dissal realite olarak direkt olarak tezahür eden güçlü dalgaformlari olur. Kim oldugumuz ile realitemizi direkt olarak yaratiriz.
Eger korku yayarsak, o zaman bir korku realitesi yaratiriz. Eger sevgi yayarsak, bir sevgi realitesi yaratiriz.
Ve eger bu dogru ise, o zaman bilinçliligimizin içsel durumunun bu yüksek dünyalarda deneyimimiz için neden çok öenmli oldugu
asikar olur.
Kalbin Hafifligi, düskünlük/baglilik olmadan erisilen bir varolus durumudur. Ve buna Yaradilisin tümünün tam bu anda oldugu gibi,
bütün, tamam ve mükemmel oldugu içsel kavrayisi ile ulasilir. Yapilacak hiçbir sey yok ve gidilecek hiçbir yer yok!
Bunu söylemenin baska bir yolu sudur : Kisi Tanrinin yasamin her aninda mevcut oldugunu bildiginde ve Tanrinin bütün, tamam ve mükemmel oldugunu bildiginde, o zaman, ve sadece o zaman, bu bagli olmama/düskün olmama durumu kavranabilir.
Bu bagsizlik durumu bir kez kavrandiginda, bunu Kalbin Hafifligi otomatik olarak takip eder. Ve Kalbin Hafifligine eristigimizde, yasamda kazanacak veya kaybedecek hiçbir seyimiz olmaz. Bu durumda, Tanri ile birizdir ve yasamlarimiz Yaradilisin matriksi olan Yasamlarin Denizinin bir parçasi olur.
Bunu yapabilirsiniz. Birakin stres gitsin. Birakin üzüntü gitsin. Tanrinin içinizde ve tüm etrafinizda yasadigini kavrayin ve bilin ki, varliginizin içinden ne yayarsaniz yasadiginiz ve deneyimlediginiz dissal dünya olur.
dünya nın sonuysa bu kıyamettir. kıyametse önceden bilinen alametleri vardır bunlarında 2 sene içinde gerçekleşmesi zor gibi görünmekte. bunlardan bazıları mehdi gelecek deccal yeryüzüne inecek ve insanları kendine tanrı deyip inandıracak. sonra hz. isa yeryüzüne inecek.. güneş in batıdan doğması. yecüc mecüc olayı vs. rahat olunuz efem.. planınızı daha geniş bi zamanda yapınız...