Yeni geçen 4+4+4 ile birlikte şu an nasıl olacağı muammalarla dolu olan yeni öğretim yılıdr. Ömer dinçer'in günü birlik değişen açıklamaları ile birlikte kesin belli olan tek şeyin ideolojinin uygulanması olmuştur. Bir gün 5 sınıf derslerine de sınıf öğretmenleri girecek diyen bakan ertesi gün okul öncesi öğretmenleri isterlerse 1. sınıf okutabilirler demiştir. Hem birinci sınıf okutma sertifikası vermek için bir öğrenciyi 4 yıl boyunca üniversiteye mahkum eden sistem bu sefer "yaauuu 3 ay tatil var işte orada öğretmenlere öğretiriz" demiştir. Madem bu kadar kolaydı o zaman niye 4 sene okudum lan ben. Velhasıl 5 sınıf derslerine sınıf öğretmenleri girecekse o zaman eğitimde ne gibi bir kalite yükselmesi olmuştur. Değişen tek şey 4 ve 5 sınıf arasında verilen okulu bırakma veya değiştirme hakkıdır. Müfredat ve eğitim programı kısmına hiç girmiyorum. Zira 4 sene boyunca beynimizi siken eğitim programcılarının anlattığına göre program hazırlama sürecinin uzun bir süreç olduğu söylenir. ilk önce program ihtiyaçları belirlenir, sonra analiz yapılır, hedefler oluşturulur. Oluşturulan program teknik olarak denenir. Sonra program gerçek örneklem üzerinde uygulanır. Hatta ankarada sırf bu yüzden deneme lisesi açılmıştır. Neyse bu süreç 2 yıl gibi süreye denk gelir. Ancak her zaman ilklere tanık olan akp iktidarında daha önce 6 ayda yürürlüğe sokulan program gibi sistem değişecek program müfredat değişmeyecektir. ya da 6 ay gibi kısa bir sürede yine kabul edilecektir. Ağzını her açtığında avrupa çağdaş ülkeler diyen bakan hiç bir ülkede bu kadar hazılrıksız bir sistem değişikliğine rastlamış mıdır acaba?
Onu da geçtim türkiyenin batısından doğusuna bir eğitim grafiği çizilse bu kadar dengesiz bir dağılımı hiç bir yerde göremezsiniz. Batıda 6 yaşındaki bir çocuğa okuma yazma öğretebilirsiniz ama doğuda 6 yaşındaki bir çocuk doğru düzgün okuma yazmayı öğretmeyi bırakın türkçesini bile düzeltmekte zorluk çekersiniz. Bizzat yaşayıp bildiğim için söylüyorum bunları. Ki okula başlama yaşı da velilere bırakılmıştır. Yani ister 6 ister 7 yaşında okula göndereceklermiş. Çok sıkıntılı olacak bir durumdur.
Öte yandan öğretmenlerin durumu da karşıktır. Kendi çalışanına düşman bir bakanlık türkiye tarihinde görülmemiştir bugüne kadar. Acaba norm fazlası mı olacak okullar nasıl olacak vs gibi binbir soru kafalarda.
Bir öğretmen gözünden bu sistem ideolojik yanı bir kenara bırakılıp eğitim açısından değerlendirilirse tam anlamı ile fiyaskodur.
umarım korkulan olmaz. gelecek türk nesli dindarlıktan önce insan olmayı başarabilirse zaten kim dindarmış kim değilmiş kim sağcıymış kim solcuymuş hiçbirşeyin ayrımını yapmadan yaşamayı öğrenecektir. olması gereken budur.
2 yıl aradan sonra tekrar öğrenci olmayı beklediğim eğitim dönemidir.
otobüslerde öğrenci indiriminden faydalanmak, sigortamı tekrardan babamın üzerinde gösterebilmek.. Ne güzel şeyler olacak benim için.
eğitim öğretim döneminin ilk toplantısı bugün türkiyenin her yerinde yapıldı. 4-4-4 sisteminin liseleri etkilediğini filan düşünmüyordum açıkçası bugünü görene kadar. samimi söylüyorum ki içim mutlu uyandım, tatilden sonra öğretmen arkadaşları görmek filan fistan....
toplantı başladığında okul müdürü hevesimiz yok bu yıl dedi.
biz endüstri meslek lisesiyiz tam gün eğitim veriyoruz, sınıflarımız 30-33 kişiden oluşuyor. ve sınıfa girildiğinde sınıfın hacminden dolayı kalabalık dolu dolu bir sınıfla karşılaşıyoruz. okulda atölyeler hariç 21 sınıf var. 3 yıllık bir okul olduğundan ilk mezunlarımızı bu yıl vereceğiz dolayısıyla ilk senesinden itibaren mevcut hep artarak devam etti. haziranda kütüphaneyi dar bir alana taşımak zorunda kaldık atölye ihtiyacından dolayı.okul kurulurken düz lise olarak planlanmış ancak son anda teml olmasına karar verilmiş 750 öğrenci alabilecek potansiyelde maksimum.
geçen hafta milli eğitim toplantı yapmış idarecilerle ve demiş ki sizin okulunuza 600 kayıt daha alacaksınız. düz liseler anadolu lisesine çevrildiği için normalde 200 öğrenci alan liseler 100 tane öğrenci aldı. geri kalanlarsa düz liselerle meslek liselerine gönderildi bir de ilköğretimden sonra okulu bırakanlar var onlar da geldiler. bu yüzden sınıf mevcutları 60'a kadar çıkacak. ve milli eğitim şunu demiş "sizden eğitim bekleyemeyiz bu yıl".( ben kazandığım parayı nasıl helal sayabilirim öyleyse)
bir diğer kötü taraf ise yaklaşık 1100-1200 mevcutlu bir okulda şu an 2 matematik öğretmeni var. 3.sü ise yolda ilk atamayla geliyor. geçen sene 4 öğretmen yetmiyordu bu sene nasıl çözecekler bu işi. (diğer branşlarda da durum aynısı)
demem o ki "inançlı abdestli namazlı" başkanlarımız, bakanlarımız. öteki tarafta nasıl verecek hesabını.
(şunu belirtmeliyim ki teml olmamıza rağmen kaliteli bir eğitim sunuyorduk. aktivitelerle, öğrencilerle olan iletişimizle başarılıydık.)
nasıl tepkisiz kalıyoruz ya da tepkilerimiz neden bu kadar sessiz. koskoca eğitim sistemi 2 ayda nasıl değiştirildi paldır küldür. aklım almıyor.
bugün bir gazetenin manşet yaptığı gibi 4+4+4 değil yok+yok+yok,
hoca yok, sıra yok, sınıf yok, zaman yok, ve artık hevesimiz de yok...
an itibariyle kısa etekli gızlar ve kravatsız salaş oğlanlarla başlamıştır. okulların etrafından, duraklardan, köşebaşlarından dumanlar yükseldiği görülmüştür. hayırlı, kutlu mutlu olsun sevgili din kardeşlerimize.
sözlük için yararlı olmuştur. burda takılan ve sinir bozan ergenyuslar şu an ön sıradaki kızın saçını çekerek, arkadaşlarıyla tepişerek deşarj olduklarından bir süreliğine rahatız.
diğer taraftan geleceğimiz olan çocuklarımız bazılarının istediği rotaya doğru yolcuklarına başlamışlardır.