son 5 ayda 6 tane eski mit görevlisi öldürüldü. eski savcılar intahar ediyor.
ergenekondan içeri alınanlar nedense hep kanser oluyor.
bir çok insan öldürüldü; hrant dink ten muhsin yazıcıoğlu na kadar geniş bir skala.
her yerde memleketi korumakla görevli insanların ses kayıtları veya videoları dolaşıyor. baykaldan ali kırcaya cübbeli ahmet hocadan bilmem kime kadar.
genel kurmay veya başka yerlerin ıslak imzalı olduğu iddia edilen belgeler medyanın elinde.
ösym nin başkanının tipine baktığınızda hangi zihniyete ait olduğunu şıp diye çözersiniz; fettullahın adamlarının nasıl yapılandırıldıkları, milli dershane bakanlığının nasıl çalıştığı, yenilen kul hakları ortada.
polis sınavlarından geçici subay alım sınavlarından tutun, kpds den ygs ye kadar her türlü sınavda kopyalar, cevap anahtarları havada uçuşuyor.
natoya komutanlık ettiğimiz sırada nato ülkeleri libyaya bomba yağdırıyor.
memleketin her yerinde pkk lılar sivil itaatsizlik eylemleri yapıyor ve pkk artık şehirlerin içerisine girmiş durumda.
apo; yüreği olan yarın asar. diyerek memlekete posta koyabiliyor.
memleket çok karışık.
dediler ki referandumdan evet çıkarsa 80 darbesini yapanlar içeri alınacak; dedik ki yapanlar yaşlı, dediler ki; yok sadece yaşlılar yok, genç subaylar da hesap verecek. sonra görüldü ki aradan 30 sene geçeceği için hükmü kalmıyor. ama bunun sayesinde ülkücülerden vesaire oylar toplandı, referandumdan evet çıktı.
dedik ki; mevzu 80 darbesi değil, yalan söylüyorlar yargıyı ele geçirecekler. geçirdiler.
80 darbecileri dışarıda. zaten 80 darbesinde bu zihniyet hiç bir acı çekmemişti ki.
sonra darbeciler dediler, ergenekondan içeri aldılar herkesi.
şimdi? 28 şubatçılar dışarıda.
memleket çok karışık.
milletin kafasını da karıştırmaya çalışıyorlar.
diyorlar ki; biz müslüman iradeyi temsil ediyoruz.
ama 2005 te domuz etini kasaplık hayvan statüsüne alanlar bunlar. yani memlekette domuz yetiştirmek, kesmek ve satmak serbest. cezası yok. thy de insanlara domuz etli sandviç yedirdiler; bir kereden bir şey olmaz dendi, tazminat ödediler.
eşcinsel oteline ve film festivaline onay verildi.
ruhban okulu açıldı.
2 tane kilise açtık törenle milyonlarca liralık restorasyonla. yetmedi kiliseleri elektrik ve su gibi genel ihtiyaç ödemelerinin dışında bıraktılar.
yetmedi camileri elektrik ve su ödemeye mahkum ettiler.
bu bırakın müslüman iradeyi; türkiye de hiç bir iradeyi temsil eden insanlar tarafından yapılamazdı. ama müslüman insanları susturmak için onların iradesi gibi davranmak gerekiyordu, bunu yaptılar.
memleket karışık.
dış borcumuz 300 milyar dolar. iç dış toplamı 600 milyar dolara yaklaştı.
kredi kartı ve kredi verme yoğunluğuyla satılmış bankalara, dış sermayeye mahkum ve bağımlı hale getirilen bir milletiz.
kaç kişinin kredi kartı borcu yok?
telekom 1 senelik karına satıldı. satılır satılmaz her ay gelen faturaya bindirim yapıldı. peki bunun garantisini kimden aldılar? kim bunlara; siz bu firmayı alın sonra milleti ayda 20 lira fikfiklersiniz sözü verdi?
yazık.
memleket karışık.
israilden, ermenistandan tutun; fransasından amerikasına kadar sallanmayan, kimse tarafından ciddiye alınmayan, osman baydemirden aposuna kadar her türlü teröristin posta koyduğu bir devlet haline geldik.
içte dışta türkiye cumhuriyetinin haysiyeti ayaklar altında.
kaç ülke akp döneminde ermeni yasa tasarısını kabul etti, kaç ülke türkiye nin soykırımcı olduğunu kabul etti? son örnek 2 gün evvel ki arjantin.
yazık.
12 haziranda seçimler var ve memleketi bu hale getirenler diyor ki "oyumuz %50". komik. siyasi hayatı boyunca aldıkları en yüksek oy %36, meclise giremeyenler dağıtıldı kararsızlar dağıtıldı %47 oyla haksız yere meclisin %80 ninde söz sahibi oldular. hakla değil, strateji ile yaptılar bunu.
tekrar aynı oranları alırlar mı?
memleket bölünsün mü?
yargı daha bağımlı hale gelsin mi?
daha çok borçlanalım mı?
imkb de yabancı pay oranı %70 ten %90 a çıksın mı?
araplara sattığımız kamu binaları, yollar, barajlar vs. bittikten sonra dağı taşı da satallım mı?
israil den aldığımız tekrar işlenemeyen tohumlara devam edelim mi?
sınavlarda sadece fettullah dersahanelerine gidenler mi kazansın?
milli eğitim dediğimiz şey sadece dersahanelerden mi ibaret olsun? niteliksiz eğitim tavan mı yapsın?
daha çok vatana hizmet eden insan infaz mı edilsin? daha çoğu mu kanser olsun?
demokratik özerklik ve başkanlık sistemi gelsin mi?
yaşasın türkiye cumhuriyeti mi yoksa padişahım çok yaşa mı?
işte 2011 türkiyesi böyle bir türkiye.
ve insanı kahreden durum; bu rezilliğin devam etme olasılığının tahmini %35 civarında olması!
