popüler, duygu sömürüsü yapan sinema filmleri ile, gerçekten sanat ve teknik gelişmelerin birarada olabileceğini ispat eden, yaratıcı, zor filmleri ödüllendirmek arasında ciddi şekilde bocalamış ve başarısız ödüller dağıtmış törendir. şu açık ki akademi üyeleri gerçekten sanata değil, insanların tepkilerine göre oy veriyor. bir çoğunun filmleri izlemediğine dahi bahse girerim. dünyaca takip edilen en önemli ödül töreni ne yazık ki her geçen sene daha da ucuzlaşıyor.. maalesef.
o kadar belliydi ki kimlerin ve hangi filmin kazanacağı. her sene böyle oluyor zaten. aylar önce kazanacaklara büyük övgüler yağdırılıyor her yerde adları geçiyor. ayrıca annette beninge de bir ödül verin artık kadın kaçıncıya aday oldu ve her aday olduğu film de harika oynuyor.
coen kardeşlerin en iyi yönetmen adayı olup da neden christopher nolan'ın adaylar arasında yer almadığına kimsenin tepki göstermediğini çok merak ediyorum. ben coen biraderlerin hasta derecesinde takipçisiyim. ancak bu son filmlerinde christopher nolan'dan daha mı iyi film yönettiler, bundan şüphe duyarım.
the social network'ün en iyi müzik dalında ödüle layık görülmesi de şaşırtıcıdır.
öte yandan natalie portman da black swan ile en iyi kadın oyuncu ödülünü fazlasıyla hak etmiştir.
dün gece yapılmış, yıllardır oldugu gibi yine beni sinirlendirmiş olay.
yıllardır sinirleniyorum ama ne yapalım arkadaş en prestijli ödül de bu lanet olası. takip etmezsen olmuyor.
arkadaş ben yıllardır sinemaya giden film izleyen biriyim.
he o akademideki kalantor herifler kadar anlamam ben belki işin iç yüzünden, ama madem onlar çok iyi anlıyorlar niye herkes bir sinir bir isyan halinde.
çünkü bariz bir şekilde yıllardır hak yiyor bu adamlar. ya da bu adamların beğenileriyle diğer insanların beğenileri arasında çok çok ciddi bir fark var.
mesela tek bir kategori üzerinden konuşalım. en iyi film. yahu ya bu adamlar bana inat yapıyorlar ya da ben cidden sinemadan anlamıyorum diye düşüneceğim artık.
gerilerden gelelim..
2002 yılında ödülü alan chicago.. adaylara bak arkadaş. piyanist, yüzüklerin efendisi iki kule..
chicago tamamen oyuncularına ödül verilmiş bir filmdir arkadaş. piyanist gibi kült bir filmi görmezden gelmiş canım akademimiz..
2007'ye gelelim.. ödülü kazanan; no country for old men.
izledim tırt bir film arkadaş bu kimse kusura bakmasın. insana buhranlar geçirtiyor. bayılacak gibi oluyorsunuz. ama kalantor amcalar kefaret, michael clayton gibi filmler adayken bunu seçiyor.
2008.. ödülü kazanan; slumdog millionaire.. kötü bir film değil kesinlikle. ama adaylar arasında resmen bir sinema harikası var be arkadaş. benjamın button var. bu fılmın sadece ılk 10 dakıkası dahı slumdog'u katlardı.. ama akademi işte ne yaparsınız?
2009.. ödülü kazanan; the hurt locker.. açık söyleyeyim izlemedim bunu. ama adayların arasında resmen hasılat rekorları kıran, dünyanın en çok izlenen filmi avatar var. amma tabi ki kalantor akademiklerimiz bu filmi bile pas geçebiliyor tabi.
ve son olarak dün
2010 filmleri.. ödülü kazanan;zoraki kral.. kesinlikle ve kesinlikle hakkı yenen film inception.. imdb top 250'nin bir ayda tabiri caizse amına koymuş film inception. film bile değil aslında ayrı bir dünya lan. adamlar resmen çağ atlamış filmde. ama akademi her dalda pas geçiyor bu filmi..
arkadaş kimse kusura bakmasın ama bu işte bir yanlışlık var..
En iyi yönetmen ödülünü kazanan Hooper'ın oscar'ı alana kadar King Speech adına aldığı tek ödül DGA* ödülüdür. Böylece DGA'nın Oscar için ne kadar büyük bir belirleyici olduğunu anlamış bulunmaktayız. ya da, evet ben yeni anladım.
orda olasımın geldiği törendir. özellikle de justin'i görünce ekranın içine girmek istedim evet. ama javier bardem ne olmuş öyle, şişmiş duba olmuş. penolope hamile kalıp çocuk doğurdu kadın fiziğini taş haline getirmiş tekrar ama sanki dersin javier hamile kaldı şimdi de. tee allam. güzelim adama yaramamış baba olmak galiba. göbekli falan. neyse genel olarak güzeldi işte, bizde de ancak ola ola çürük portakal olsun, oyuncularımız da onu alabilmek için birbirini yesin, çirkinleşsin. bide oraya bak. içim gidiyor lan.