ben herkesin siyasi, dini görüşüne saygılı, önyargısı olmayan bir yazarım fakat baştakilerin göz göre göre benim ödediğim vergilerle bu kadar zengin olmalarını sindiremiyorum kardeşim. akp, mhp, chp umrumda değil dürüst hükümet gelsin başa. 1,25 olan benzini bana 4 ten veriyorsa, aldığım arabanın kafadan yarısı vergiye gidiyorsa bunun gibi birsürü saçma sapan vergilerden sonra o adamın eşi isterse türbanlı olsun isterse peygamber olsun ben napayım.
- işsizliğin artması değil sınavla memur alınması,çalışmak isteyenin iş bulması(iş beğenmeyenelere gelsin)
- dış borcun artması(komşularda ve avrupa ülkelerinde kriz olurken bizim ekonomimizin iyileşmesi,enflasyon vardı bir ara ne oldu o)
- pervasızca yapılan özelleştirmeler değil devletin ticarethane olmadığının anlaşılması,bizim vergilerimizle finanse edilen verimsiz devasa işletmelerin satılıp kar ve vergi elde edilmesi.(bu özelleşmeden önce bu fabrikalarda yüksek maaş alıp iş yapmayanlara)
- askerin onurunun ayaklar altına alınması değil askerin siyasete karışmaması.
- insanların özgürlüklerinin kısıtlanması değil şimdiye kadar görülmemiş şekilde özgür hissetmek.
- türk-kürt çatışmalarına zemin hazırlanması değil geçmişle hesaplasıp çözüm üretilmesi,kardeşliğin güçlenmesi.
- alevilerin haklarının gasp edilmesi değil onlara daha fazla hak verilmesi.
- devlet ihalelerinde yapılan yolsuzluklar ...
- üniversitelerin yök'ün esiri olması ...
- din tüccarlarının güçlenmesi...
- mahkemelerin maşa olarak kullanılması...
- laikliğin ayaklar altına alınması...
... aaa yeter aq,sizinle mi uğraşıcaz.aslında size darbe yakışır,işkence,enflasyon yakışır,dünyada ezik bir ülke yakışır,faili meçul cinayetler,hergün kavga çıkan üniversiteler yakışır size.böyle devam edin.deveye.
179 milyar liralık faiz gideri, 2011 bütçesinde 47,5 milyara indi
sol komplocu internet sitelerinden ezberlediklerini bir kee bile araştırmadan tapına userların tekrar tekrar rakmlara bakması ve bu halkın nende ısrarla ak partiyi seçtiklerini anlamaya çalışmalarını temenni ettiğim seçimdir.
- işsizliğin azalması
- dış borcun azalması
- başarı ile yapılan özelleştirmeler
- askerin kışlaya alınması ve sisasi sahneden çekilmesi
- insanların özgürlüklerinin artırılması
- türk-kürt çatışmalarına siyasi çözüm aranması ve askeri yavaş yavaş çözüm planlarından çıkartması
- alevilerin haklarının çalıştaylar ile tespit edilip verilmeye başlanması
- üniversitelerin yök'ün esiri olmaktan çıkartılması için başlatılan yeni yök kanunu girişimi
- kemalizm tüccarlarının zayıflaması
- laikliğin adım adım batılı bir sekülerizm çizgisine çekilmesi.
b- kullandığı kredi için, yada kriz olur korkusu ile işimi kaybederim korkusu.
c- yeşil kart vb devlet imkanlarını kaybederim.
,,gibi nedenlerle akp'ye yine oy atar ve en az %40 oyu akp alır. seçim barajı saçmalığı ile aynı oranda bir milletveki sayısını kazanır.
heleki tarikatlar-cemaat'lara yapılan dolaylı kaynak aktarımı ve çeşitli hemşehri dernekleri hatta marjinal grup(o' ne demekse) olarak adlandırılan oluşumlar bile bu pastadan pay verilmekte olup akp'ye oy atmaktadır.
zaten, ''bir şeker ver bin sene öp'' anlayışı toplumumuz için bir realite olduğu aşikar iken, ayda 1 milyar dolar faiz ödeyen sistemi sorgulayacak beyinde insanların toplumda olmaması akp'nın iktidarını devam ettiren en büyük etkendir.
yasama-yürütme-dış politika konularında muhtar zihniyeti ile ne oldum delisi olup yapılan rezillikleri zaten anlayacak kimse yok.
oyum edp'ye, ama 'yok akp %30'un altında, yok ülke battı, iktidar olamayacaklar biz olacağız' gibi abukluklarla kendimi mastürbe etmeyi gereksiz buluyorum. %50'ye yakın bir oyla iktidara gelecekler yine, gerçekçi olalım.
devleti ve halkı sömürüp kendi bütçelerini akıl almaz derecede arttıran insancıklara verilecek oy yok bizde. kendilerinden olmayanları küçük gören, dinin arkasına saklanan, öğrencilerden korkan ve onların karşısına çıkabilecek cesareti olmayanlara, bıyıklılara, düşünceleri yobazca olanlara bizde oy yok.
notumsu şey : şimdi akepe sempatizanları, yobazlar, troller, bıyıklılar hadi durmayın basın eksilere. seçimlerde bizde başka partiye basıcaz meraklanmayı.
yozlaşmış, veya doğuştan yoz ideolojiler peşinde koşup ülke neredeydi, nereye gidiyor göremeyecek kadar saplantı derecesinde başka bir partinin militanı olmak.
sermayenin adamı olup fakir fukaraya sosyal yardım yapılıyor diye hayıflanan, ucuz işçi bulamıyoruz, devlet bizden fazla işsizlere maaş veriyor diyen kapitalistlerin uşağı olanları saymıyorum. çünkü onlar cazgırlıkla bizim gibi edepli insanları bastıracak kadar alet edevata sahip.
siyasi ideolojisini benimsememek. yolsuzlukla mücadele etmemesi veya yolsuzluga bulaşması.kısaca, icraatlerinin ülke yararına olmadığına kanaat getirmek.
en basiti de; canı öyle istediği için.
bi akp öncesine bakıyorum, bide akp sonrasına bakıyorum adamlar bişeyler yapmış. eski türkiyeyi olabilirdi belki ama şuanki türkiyeyi ne kemal, ne de bahçeli yönetebilir.
düzeltme : çok tepki aldım ve dönüp baktığımda hatamı anladım . kemal ve bahçeli diye yazdığım için kusura bakmayın, sayın kemal kılıçdaroğlu ve sayın devlet bahçeli demek istedim.
ak partiye oy verenlere vatan haini diyecek kadar seviyesizleşenlerin aramasına gerek olmayan nedenlerdir. bünyelerinde yeteri kadar mevcuttur. bu ülkede iki kişiden de fazlası ak parti ve onun politikalarına olur veriyorsa sıkıntıyı kendinde aramalısın. platon şöyle der insanlar tek başlarına berbat kararlar verebilir ama efkari umumi ekseriyetle doğrudur. ilk defa yüzümüz ekonomi de ve dış siyasette güldü cebimiz para gördü. her ortamda memnuniyetsizler mevcut olacaktır. ama an itibarı ile memnuniyetsizler ülkede azınlık konumundadır. iki anahtar vaad edilip sonrasında bütün bankaların boşaltıldığı bir ülkenin vatandaşıyım ben vatanımı sevdiğim için politikalarına en güvendiğim partiye oy veriyorum. amerika ile aynı görüşleri paylaşmanız sebebiyle hangimizin daha vatansever olduğunu bir daha düşünmelisin.
edit: ak partiye oy verdim. yine oy vericem.