japonya'da meclis araştırma komisyonu, geçen yıl fukuşima santralinde meydana gelen nükleer felakete "insan hatasının" neden olduğu sonucuna vardı.
raporda, faciayı, 11 mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan tsunaminin tetiklediği kabul edilse de "fukuşima da içi nükleer santralindeki kaza ise doğal afet olarak görülemez. bu kaza, insan hatasından kaynaklanan bir felaket" denildi. kazanın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu belirtilen raporda, ayrıca "nükleer felaketin sonuçları daha etkin önlemler alınarak hafifletilebilirdi" ifadesine yer verildi.
gördüğünüz üzere adamlar 9 şiddetindeki deprem ve akabinde meydana gelen o çılgın tsunamiye rağmen, nükleer santraldeki sızıntıyı insan hatasından kaynaklı bir suç olarak kabul etmişler.
şimdi gelelim dünya üzerindeki siyasilerin en ufak gururu ve onuru dahi olmayan başka bir ülkeye. göreviniz iki ülke arasındaki yedi farkı bulmaktır.
dün samsunda bir kaç saat yağan yağmur (9 şiddetinde deprem veya tsunami falan değil bildiğin yağmur kafasına soktuklarım) sonucu tokinin dere yatağına yapmış olduğu ultra lüks! evlerin sel altında kalması ve neticesinde 9 can kaybı yaşanırken bütün suçu kadere (yağdırmasaydı dimi) yıkanlara sağlam kapak olması gereken haberdir. üzerine çıkıp bir de savunmaktalar yaptıkları evlerin güzelliklerini, özelliklerini. okuyup okuyup ulan ne gurursuz insanlarız demek yerine göğüslerini kabarta kabarta kader kısmet bu işler diyorlar ya hepsinin kafasına çük sürülmesi gerekir -ki akıllar yerine gelsin. ben utandım haberi okurken de acaba sizlerin yüzü en ufak kızaracak mıdır?
sadece bu olayda değil samsun'daki olayda da suç japonlardadır. çünkü atom bombasından beri tüm suç japonlardadır. o yüzden yasa gereği japonlar istifa edince biz de istifa etmiş sayılırız. bize de düşen japon yatıştırıcısı. içelim bari.
onurlu bir yönetim anlayışını benimsemiş insanların vermiş olduğu karar.
bunun ülkemiz sınırları içerisinde anlaşılması imkansızdır zira samsun daki felaketi bile;
(bkz: allahın gazabı) şeklinde değerlendiren ve (bkz: ne gelirse haktan arkadaşlar) düsturuyla bir ülkeyi yöneten kaderci zihniyete, bu onurlu davranışı anlatmak, artvin'in bir dağ köyünde seksen yaşında amcaya waffle'ı anlatmak kadar saçmadır.
not: örnek tam yerine oturmadı pardon, artvinli amcam bile waffle'ı anlar da bunlar japonya da verilen kararı anlar mı?