satmakla etmekle birebir alakası yoktur ama, yine de ekonomik göstergelerden çok emin olmamak gerekir. krizin içinde ve eşiğinde olan avrupa ülkelerinin hepsi, alman ve fransız bankalarına borçludur. almanya ve fransa'da meydana gelecek bir finans krizi, türkiye'yi çok pis vurabilir..
Ekonomik büyüme %1 bile olsa başarıdır asıl sorun teşkil eden şey ; güzel ülkemizde büyümeler hep sosyal katmanlaşmaya sebeb olmakta ( sanki başka hiç bir şey olmuyormuş gibi ) ve daha çok ülkenin ege, marmara, batı iç anadolu kısımlarına gitmeye devam etmektedir. Bunun sebebleri gün gibi bellidir ama elden de bir şey gelmemektedir.
Özetle büyüyelim büyüyelim ama ülkenin başı bir gün o kadar çok büyüyecek ki ne omuz, ne gögüs, nede bacaklar o yükü kaldıramıyacak diye korkuyorum...
2011'e ne kadar hızlı giriş yaptığımızın birer göstergesi olan gelişme. hem 100 megabit hızlı internetimiz var!!! hem hızlı ekonomimiz. sürekli hızlanıyor efendim durduramıyoruz.
türkiye ekonomisini özetlemeyen cümledir. çünkü işsizlikten, enflasyondan ve alım gücünün sürekli azalmasından da anlaşılacağı üzere türkiye'de ekonomik büyümenin "e"si bulunmamaktadır.
"allah kuruşu" tanımından da anlaşıldığı üzere, hükümet, ülke paralarını kendi parası gibi gördüğünden, ekonomik büyüme, gelir artışı gibi kelimeleri kendi mali durumu için kullanır olmuştur. Dolayısıyla ;
özelleştirme özelleştirme diye tutturan gözü kara cahillere ithafen:
güzel kardeşlerim. şu an gsmh 1 trilyon dolara dayandı. yani akp iktidarı gsmh'mizi 5'e katladı. çin'den sonra dünyada 2. en hızlı büyüyen ekonomiyiz. avrupa'nın büyüme hızını nerdeyse ikiye katladık. satıaln yerlerin hepsinin toplam değeri 30 milyar dolar etmez. satmayla hiçbir ekonomi büyümez. hele bu kadar hiç büyümez.
şimdi gelip desen ki bana ''ülke tamamen dışardan gelen sıcak parayla büyüyor. bu gelen para yatırımda değil cari harcamaların finansmanında kullanılıyor. bu yüzden de ekonomik büyümeye rağmen işsizlik azalmıyor. bu gelen paralar yatırıma harcanmadığı için ilerde gelir getirecek bir kaynağımız olmayacak ve bu borçların anapara ve faizlerini ödemek için elimizde kaynak olmayacak. mecbur biz de yeniden borçlanmaya gideceğiz. ülkenin borç stoku arttığı için borçlanmamız daha da zorlaşacak ve hem daha zor hem de daha yüksek faizden borçlanmak zorunda kalacağız. bir noktadan sonra da çark dönmeyecek ve ülke çıkılmaz bir bataklığa girecek. '' bunu de bana eyvallah deyim. bi sikim bilmeden satıyolar abi ya o yüzden rahatız diye tutturursan göt olur kalırsın.
evet ekonomi 2011'de de hızlı bir şekilde büyümeye devam edecek. ancak bu büyümenin yoksullaştıran büyüme şeklinde olmaması için ödemeler bilançosu açığına dikkat edilmeli ve ilerde ağır bir bedel ödemememiz için gelen paralar yatırım için kullanılmalı.
şunu belirtmek gerekir ki her ne olursa olsun batmış bir ülkenin dışarıdan yeniden borçlanabilecek düzeye gelmesi bile onun ekonomide eski itibarını yeniden kazanmış olması demektir. o eski saçma sapan faiz ve enflasyon oranlarından kurtulmuş olmamız bile şu an için bir nimet. umarım hükümet bir sonraki dönem ekonomik programını işsizliği azaltma yönünde ayarlar. eğer bunu yaparlarsa ülkenin ciddi bir ekonomik sorunla karşılaşacağını sanmıyorum ve alınan o borçlar da yapılacak üretim sayesinde kolaylıkla geri ödenir.