bu gece ödül töreni gerçekleşecek olan ve altın palmiye için nuri bilge ceylan'ın yarışacağı festival. bu sene çok önemli filmlerin premierlerine ev sahipliği yapan festivalin jüri başkanı da robert de niro. ayrıca son günlerde ünlü yönetmen lars von trier'in festivalde yaptığı "hitleri anlayabiliyorum" açıklaması ve bu açıklma üzerine festivalden kovulmasıyla konuşulan festival.
lars von trier'in açıklaması belki talihsizlik ama kovulması da festival ekibin düşünce yapısıyla çelişkiye düşmüş. madem düşünce özgürlüğü var diyorsun o zaman da bu yönetmenin düşüncesine saygı göstermelisin.
an itibariyle cnbc-e'de canlı yayınlanmakta, Nuri Bilge Ceylan da "bir zamanlar Anadolu'da" filmi ile altın palmiye için yarışıyor, şu anda yönetmen,oyuncu v.s. nin kırmızı halıdan geçişi canlı verilmekte.
otogargara - yılmaz erdoğan
--spoiler--
ne sandın oğlum. tabi ki fransızca biliyorum. diyebilirim ki napolyon benim kadar atasözü bilmez. mesela cannes diye yazılıyor ya can diye okunuyor. valla lan.
--spoiler--
uma thurman, jude law, roberrt de niro.. bu üç amerikalının ne işi olduğunu bilemediğimiz bir jürinin hiç beğenilmeyen drive ve genelde olumsuz eleştiriler alan ve parfüm reklamına benzetilen, güzelliği adına pek umudum olmadığı the tree of life'ı ödüllendirmesi şaşırtıcı değildir. ( jüri toplantısına bile katılmayan malick'in filmlerini severim ama benim yönetmenim değildir hani.) yani yine sanattan anlamayan amerika kazanmıştır, aman ne mutlu! uma thurman spider-man 3'te izleyip çok beğendiği kirsten dunst'a oyunu vermiştir muhtemel. bari emily browning'e verselermiş, daha iyi bir oyuncu olduğu kesin bu kızımızın. erkek oyuncu ödülünü botokstan yüz ifadeleri anlaşılmayan brad pitt'e gitseymiş şaşırmazdım.
hadi de niro neyse de saçma salak hollywood filmlerinde oynamış uma thurman ve jude law gibi ismlerin ceylan'ın sinemasını anlaması mümkün mü? bir amerikalı yetmiyor mu jüriye? orada bile parmakları eksik olmuyor. aslında de niro bile şüpheli benim için. bir 1900'ü var hatırladığım dünya sinemasından filmi. ünlenmesini sağlayan şişik amerikan filmleri. büyük oranla mallick'i kayırmışlardır diye düşünüyorum. ne de olsa amerika dünya sinemasına hep temkinli, şüpheli yaklaşır, kendi ülke sinemaları dışında yayılmasını istemez, sermayeyi ve koltuğu her yerde aramak ister. bu açıdan hiçte güvenilir bir sonuç değil bence. ha yine ceylan'ın en azından bir ödül alması sevindirici.