cep telefonunu kuzey avrupalılar buldu diye cep telefonu kullanmamak gibi birşeydir. ayrıca el sıkışmak kızılderili değil ingiliz geleneğidir. insanların belinde kılıçla dolaştığı yıllarda kullanılan bir güvensizlik durumudur. sağ el ile tokalaşdığından ve tokalaşıldığı müddet içerisinde kılıç çekilemeyeceğinden (solaksanız o başka) kullanılmaya başlanmıştır.
tüm dünya da genel geçer bir selamlaşma biçimini icra eden insandır.
-mustafa abi tokalaşmak yasaklanmış lan!
+hadi ya ne pok yiyeceğiz şimdi?
-bilmiyorum abi biz de mi koklaşsak?
+gel kokla bakim ne kokuyomuş.
-yok abi vazgeçtim. biz japonlar gibi eğileduralım. kızılderili adetini yapmamış oluruz.
(bkz: ya ne olacağıdı)
ne yapalım yani, adını yeni öğrendiğimiz insanın boynuna sarılıp "tanıştığıma çok sevindim mahmutcuğum" mu diyelim?
aslında hiç yakın temasa girip öpmemek daha doğru. domuz gribi neyin var. neme lazım..
genel görgü kuralları çerçevesi içinde dünya üzerinde en doğru hareketi yapan kişidir. tokalaşmayacaksın da öpecek misin be oğlum? adama nasıl bakarlar biliyo musun sen? "oha hayvanata bak yeni tanıştığı adamı/kadını nasıl öptü yuh." demezler mi sanıyorsun? hadi öpmedin, elini bile sıkmazsan, "yuh kibirinden elini bile uzatmıyo böyle adamla ne işimiz olur yav. tipe gel gözüm hiç tutmadı zaten, görgüsüz ayı." demezler mi?
yeni tanıştığın bir insanla el sıkışmayacaksın da ne yapacaksın?
sosyal bir çevrede yaşıyoruz, hoşlansak da hoşlanmasak da bazı genel geçer görgü kurallarını uygulamak zorundayız.
Tokalaşma; karşılama, karşılaşma, uğurlama, vedalaşma, anma ve barışma gibi durumlarda saygı, sevgi ve kabul anlamına gelen el sıkışma adetidir. "Müsafaha" da denilen tokalaşma, sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü ifade etmenin yollarından biri olduğu düşünülürse 3009 yılında da devam edilmesi temenni edilen eylemdir.
ulan don't feed the troll be, hala laf yetiştiriyorsunuz azimle şu lazımsızlara.
tanım: 2009 senesinde karşısındakinin eline vermek varken tokalaşan ahmaktır.
çinliler kadar kültürüne bağlı olmadığımızın göstergesi. yakında bunlar erkek adama jartiyerde giydirirler kıllı kıllı karizma duruyor diye.
(bkz: hayatta bi s.ktir git dedirten durumlar)
tüm dünyada geçerli olabilir belki, yadırganmamalıdır da. lakin biz akdeniz insanları garibiz, öpüşmeyi severiz, sarılırız, birbirimizi tartarız, silkeriz filan. tokalaşmanın hep bir adım önünde yer almışızdır.
yeni biriyle tanıştırılsak, "aaa seni çok duymuştum x'ten" der sarılır öperiz. o olmasa, çok sıcak kanlı veya sevimli gelir bize, yine öperiz. her türlü öperiz biz, şapır şupur öpüşmeyi severiz. neyse öptüm kendine iyi bak...
tespit askiyla yanip tutusup insan icine cikmayan yazarin pencereden dikizledigi insandir... sasirmasi pek normal, sanir ki insanlar biraraya geldiginde klavye tokustururlar normal hayatta.
edit: teget gecmek de moda son gunlerde belirtmeden gecemeyecegim.
