akp dışında chp'nin de seçimlerde başarısız olması durumudur. akp'nin yüzde sekiz oy kaybetmesine rağmen oy oranlarını artıramayan chp'de bunun sebeplerini araştıracak kimse olmadığından oy vermiş yazarlar olarak iş başa düşmüştür.
kıyı kentleri haricinde düzgün adaylar seçilememiştir.
düzgün adaylar seçildiğinde bile desteklenmemiştir.
özel olarak söylemek gerekirse murat karayalçın, sefa sirmen gibi adaylar zorlamadır ve yüzleri gibi fikirleri de eskimiştir. murat bey'in çıkıp seçimi kazandığını söyleyerek halkı aldatması ayrı bir faciadır.
sakarya, bolu, düzce, bursa ve trabzon gibi illerde düzgün adaylar olmasına rağmen yeterince desteklenmemiştir, halk buralarda adayların iyi olduklarını kabul etmekle beraber önce deniz baykal antipatisinden sonra ''kazanamaz'' diyerek oy vermemiştir. tipik algı yönetimi hatasıdır.
akp'nin ne pahasına olursa olsun kaybetmesi üzerine konumlanan siyasi bakış iflas etmiştir sebebi de çok basittir: halk yıkanı değil yapanı destekler.
''laiklik para etmiyor açız'' diyenlere ''çarşaf verelim, olmazsa kuran kursu açarız'' mantığıyla hareket eden chp, hiç bir fayda görmemisinin yanında bir de laiklik vurgusundan uzaklaşarak kimliğinden olmuştur. akp nin türban konusunda bundan sonra tepesine çıkmasına izin vermiştir. halbuki laiklik olmazsa, dini kullanarak insanların dolandırıcılık yapacağı, yolsuzluk yapacağı ve bu sayede laiklik olmazsa aç kalacağımızın anlatılması elzemdir.
bunlar yanında istanbul büyükşehir belediyesi ve antalya büyükşehir belediyesi seçimleri bize doğruyu göstermesi açısından en istikrarlı iki sonuçtur. istanbul'da seçimi kaybetseler bile kazanma iradesi sergilenmiştir.
edit: kişisel fikrimdir, çok üstüme gelmeyin.
projelerle önplana çıkmaktan ziyade başkalarına bok atma modasına kapılmaları büyük bir hatadır. deniz baykal başbakan'a recep ivedik diyerek bu olayın dibine vurmuştur.