aslında depremden değil, işinin ehli olmayan, hırsız, orrrspu çocuu müteahhit kırmalarının yaptığı binalardan tırsan ve eldeki şartların müsait olmamasından kelli yaşamını sürdürdüğü binadan başka yere taşınması mümkün görünmeyen adem oğludur.
yoksa deprem sonucu iskambil kağıdı gibi devrilen bir binadan kurtulan insan, şah damarından bir sivrisneğin sokması sonucu da ölebilir, ayakkabısını bağlarken geçirdiği kalp krizi sonucu da..
eğer yaşıyor olursa büyük ihtimal 2059 ya da 2069 yılında da depremden korkacak olan insandır. doğa bu şakaya getirmez 10 yıl önce salladığı gibi 10 yıl sonra da sallayabilir, kim bilir.
17 ağustos 1999'da enkaz altından çıkmış olabilir.
hele ki bir kızsa, 18 yaşında lisede deprem tatbikatında ağlayabilir. deprem görmemiş beyinsizlerin asla anlayamayacağı insandır, psikolojisi bir şekilde bozulmuştur; sadece depremi günlük yaşantısında unutur. beyninin derinliklerinde asla yok olmayacak bir korku ve acı daima kalacaktır.
cips bira alıp korku filmi izlemeye benzemez koca izmit'in çığlıklarını 5 yaşında duymak.
1999 yılında depremden korkan insandan bir farkı yoktur, çünkü değişen pek bir şey yoktur.
ve bir deprem dede klasiği; (bkz: deprem öldürmez bina öldürür).
enkaz altında kalıp yaşama ihtimalinin çok az olduğunu bilen insandır. muhtemelen asıl korkusu kendi ölümü değil ailesinin ölüp kendisinin hayatta kalmasıdır. 1999 yılındaki depremde enkaz altında kalan kişilerin çığlıkları duymuş olasılığı yüksek olan insandır. insandır sonucunda. başkalarını ağlatmayı sevmez.
Sevgili sözlük yazarları, bu doğal bir felakettir ve korkmak çok ama çok doğaldır. Aslında sizinde bildiğiniz gibi deprem öldürmez yapılan binalar öldürür. Fakat biz binalara güveniyor muyuz? hayır. istanbulda bukadar başı boş mütahit varken, marketçilerin, kasapların, çilingirlerin bina yaptığı bir ülkede neden depremden korkmayalım? Bana bir neden söyleyin?
türkiye'de yaşayan insandır. isterse küçücük çocuk olsun isterse koskoca adam... türkiye'de yaşıyorsan arkadaş, her an depremden korkacaksın. japonya'daki arkadaşa sesleniyorum: kıymetini bil de otur 50 metrekarelik evinde! 9 şiddetinde deprem görüyorsun hiç birşey olmuyor sana. peki benim günahım ne? ben niye çile çekmek zorundayım? nee? hayır ben müteahit değilm. yok yok, belediye başkanı da değilim. sonunda bana hak verdiğine sevindim dostum, beni ne zaman aldırıyorsun?
tanrıların öfkelendiğine ve kurban istediğine inanan insandır. ha depremin onu öldüreceğinden korkuyorsa korkusu yersizdir. ölüm sebebi deprem değil yaşadığı bina olacaktır.
merak uyandırmak için açılan manasız başlıktır. yoksa tıp depremin de çaresini mi buldu yahu? 2009 yılında hala nezleden korkan insan gibi bir başlık olmuş, ilginç.
japondur efendim kendisi. kokar, tedbirini alır.
Yoksa Türkler osmanlı'dan beri korkmuyorlar ki depremden. öncesini bilemeyeceğim şimdi.
keşke bizde korksaydık.
-abi deprem oluyor.
-olum ben sözlükte çok büyük laf attım depremden korkmuyom diye.
-abi ölücez ama...
-korkunun eceli faydası yok yeğen.
-bak ramiz dayıya bağladı.
-ben ezelden beri korkardım zaten. abi göçük altında kalacaksın.
-biz hiçbir lafın altında kalmadık yeğen.
-tamam ramiz...