deniz feneri derneği, mehmetçik vakfı ve lösev gibi önemli ve saygın yardım kuruluşlarının başkanlarını tutuklattıran inanılmaz bir yolsuzluk. adamlar 150 bin insanı kandırmışlar. ahlaki sapmalar, din gibi korkulan ve çok uç bir noktadaki olayın içine de girebiliyorsa ve bunu ülkenin en saygın kuruluşları yapabiliyorsa ben böyle dünyaya tükürürüm.
deniz feneri'nin din istismarını, yolsuzluklarını biliyoruz da lösev'in de bu olaylara karışması ilginç.
edit: noldu? deniz feneri deyince zoruna mı gitti?
öncelikle yine gündemi karıştıran ve gündemi karıştırmak için ortaya atılan iddialardan biri diye yorumlanması gereken şey.
sonra bakıyorsunuz böyle bir iddia var ve nedense bizim insanımız iddianame okumadan suçlu ilan eder ki bu bir tek türkiye'de yaşanır.
ayrıca bakıyorsunuz haberdeki görüntülere denzi feneri derneği pişkin pişkin belgelerimiz kamera kayıtlarımız var derken diğerlerinin sadece basın açıklaması yaptığı , üstünkörü geçtiği ifade ediliyor.
soruşturma yapılır ve işler ortaya çıkar ve görürsünüz ki gündem değişivermiş...
günümüzde az sayıda kalmış kuruma inancı, güveni zedeleme amaçlı şeylerdir aslını öğrenmeden yani sonucu görmeden sazan olmamak lazım!
türkiye'nin her bayram mezbahaya dönmesini isteyenlerin hiç hazzetmediği kurumları kapsayan yolsuzluk iddialarıdır. sürekli çemkiren kan görme hastalarının ekmeğine kuyruk yağı gibi sürülüvermiştir. bayramda bayramlaşmaya gelen dıdının dıdısı bir akraba da aynı fikirdeydi:
- abi bööle kurban bayramımı olur, sabah erkenden kalkçan alcan pıçakları, atlıcan hayvanın üstüne, parçalıcan ortalıkta, bayram böööle olur..demi..huhuhha.
evet seneye bayramda artık vekaleten kurban kesilmeyecek. ohh her yer kıpkırmızı olacak yaşasın. et kokacak ortalık. süper.
kurban için vekalet ve kurban parası veren herkesin kurban ibadetinin aslında geçersiz olduğunun farkedilmesidir.
bu oruçunu açıp masadan kalkan birisinin akşam ezanı sesini duymasına benziyor. ya da namızını kıldıktan sonra sabah gusül abdesti almamış olmasına benziyor.
kurban bayramının 4.günü ikindi namazından sonra kesilen kurban, kurban değildir. sadece hayır için kesilmiş olabilir.
para toplayan organizasyoncuların kurban bayramında kesim yapmamış olması, eldeki eti dağıtmayıp satarak gelir elde etmesi, ibadet değil gülünç bir durumdur. hele hele bu paraların bankalara faize yatırılarak nema elde edilmesi sevap değil günah yazdırmaktır. daha ötesi varda yazmayım.
kişi vekalet verdim benden çıktı diyorsa ancak kendini kandırır. allahı kandıramaz. vekalet verdiğin kişiden, etin kurban bayramı içinde dağıtıldığından emin olacaksın. bir de olmadığını ve kurban parası ile ticaret ve bankacılık işlemleri yapıldığını farkediyorsan tövbe edeceksin.
detaylı bir araştırma yapmadım ama bu işte parmağı olan herkesin öncelikle allah belasını versin demek istiyorum. sonra bir kaç tespitimi sizinle paylaşmak istiyorum.
-22.12.2009 tarihinde vatan gazetesinin konuyla ilgili yaptığı haberde bir liste göze çarpıyor hemen. bu listede vekaleten kurban kesen vakıfların açıkladıkları sayılar yer alıyor. ancak bu listede mehmetçik vakfı, deniz feneri ve lösev yok sadece. aslında haber okunduğunda yanlış bir şey yok. ama bu habere ilk baktığınız zaman ve haberi tamamen okumamışsanız bu vakıfların tamamının vurgun yaptığına dair bir anlam çıkar ve ben bunun kasıtlı yapıldığına eminim.
-ortada korkunç bir vurgun var. yani işin maddi kısmı bir yana insanların kurbanı kabul olmayacak diyanetin açıklamasına göre. ortada insanların manevi duyguları kullanılarak korkunç bir sömürü söz konusu. ve ben bu işte mehmetçik vakfı, deniz feneri ve lösev vakfının yargıda haklı çıksalar bile sütten çıkmış ak kaşık olduklarına inanmıyorum. çünkü bu vakıfların kesim için anlaştığı Mayet firmasının kapasitesi diyarbakır sanayi ve ticaret odası raporuna göre 600 büyükbaş ve 6000 küçükbaş hayvan. ancak mayet'in mehmetçik vakfı, deniz feneri ve lösev'e taahhüt ettiği rakam 150000. şaka gibi değil mi? burada vakıf yöneticilerinin kastı var mı yok mu tartışılabilir ancak bir ihmal olduğu su götürmez gerçek. bu yüzden kesinlikle bir suç işlenmiştir ve cezası çekilmelidir.
bir de tespitten öte dikkat çekmek istediğim bir husus var. takip ettiğim kadarıyla olay medyada hak ettiği kadar yer almadı. yani onlarca milyon dolarlık bir vurgun ve aşağı yukarı 150000 kişinin madur edilmesi çok da önemli olmayan sıradan tek günlük bir haber gibi gösterildi. hatta ünlülerin twitter da paylaştığı fotoğraflar ve ya x isimli hatunun çok özel fotoğrafları bu haberden daha çok ön planda. bu neden böyle peki? yoksa olaya karışan vakıflar içinde mehmetçik vakfı ve lösev var diye mi böyle oldu? ve ya şöyle düşünün eğer deniz feneri bu olayda tek başına olsaydı? manşetleri ve haberin büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz? neden bundan önceki yolsuzluk olayında deniz fenerinin ismi 'keriz feneri' iken şu anda sadece deniz feneri? entryinin başındaki dileklerimi tekrarlıyorum:
