af çıkarta çıkarta üniversiteleri yalamaya çevirdiler.
öğrenciyi atmak zorlaştı, başarısız öğrenci başarılı öğrenciden daha çok prim yapar hale geldi, bumerang gibi atıyorsun geri dönüyor.
"her öğrenci başarılı olacak, diploma sahibi olacak" diye bir kural yok, bu memeleket çöpçü de lazım, araba tamircisi de lazım, (afedersiniz) .ok temizleyicisi de lazım. herkesin üniversiteli olduğu bir ortamda bu işleri kim yapacak?
başarısız öğrencileri af umutlarıyla bekletmek yerine, "af maf yok kardeşim" deyip, onların bir an evvel başka kulvarlarda yolunu çizmelerini sağlamayılız. o kişiler belki üniversitede başarısız olmuş olabilirler, ama belki hayatta çok başarılı insan olacaklar, bırakalım insanlar kendi yollarını kendileri çizsin, "ha çıktı ha çıkacak" diye umut verip, insan kaynaklarımızı yitirmekteyiz, yazıktır günahtır...
öğrenci affı çok sık çıkarıldığı zaman öğrencilerde nasılsa af çıkar devam ederim diye bir düşünce oluşabilir ama kendilerinden kaynaklanmayan nedenlerle üniversitelerden atılanlar için af hiç de öyle azımsanacak birşey değildir. misal ben tüm çabalarıma rağmen bir takım kendini bilmezler nedeniyle atılmışken bir önceki af sayesinde mezun olmuşumdur.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2005'ten itibaren geçerli olması yönünde çalışma yaptığı öğrenci affı Bakanlar Kurulu'nda 2000 yılından itibaren olmak üzere benimsendi. Yasa 1 Ekim'de Meclis açıldıktan sonra hızla hayata geçirilecek. Öğrenci affı konusunda MEB tasarısı Başbakanlığa gönderildi, Bu tasarı bakanlar Kurulunca benimsendi, ilk fırsatta TBMM'ye gönderilecek. Ön lisans ve lisans düzeyinde 29.06.2000 tarihinden yasa yürürlüğe girene kadarki süreçte okulla her ne şekilde ilişi kesilmiş olursa olsun öğrencilere 3 sınav hakkı verilmiş olacak. 400 bini açık öğretim olmak üzere 640 bin civarında
öğrencinin bu yasadan yararlanması bekleniyor.
bu akşam itibarıyla yasalaşmıştır.ben ve benim konumumdakilere hayırlı olsun. bir de "af" kelimesine taktım.suç mu işledik de affediliyoruz o ayrı konu yani daha gönül alıcı bir kelime bulabilirlerdi. neyse hayırlı uğurlu olsun ben ve benim gibi "affedilenlere".
Geçen bir arkadaşım aradı, yıllar evvel makine mühendisliğinden atılmış, o da askeri sınavlara girmiş, şimdi işini çok başarı ile yapan hava subayı kendisi.
"bu afan faydalanıp, fakülteye dönücem" dedi.
hey allahım, işini gücünü almışsın, başarılı bir şekilde çalışıyorsun, hayatını kurmuşsun, ne diye eski defterin kötü sayfasını açarsın, olmamış işte zamanında, şimdi ne diye zorlarsın?
bırak sen askerliğini yap, tekrar mühendisliğe dönücen, bir ton ders, sınav, ödev, başarabilecek misin ki?
ama hata arkadaşımda değil, hata zırt pırt af çıkarıp insanların kafasını karıştıran hükümette, devlette.
herkes okuyacak, herkes başladığı bölümü bitirecek diye birşey yok, adam başaramamıştır, başka bir alana yönelmiştir, orada başarılı olmuştur, ne diye adama eski başaramadığı konuya dönmesi için teşvik ediyorsun?
eğitim sistemimiz aflarla yalamaya döndü zaten, sonra bu insanlardan hayır bekle...
af bekleyen onbinlerce öğrenci bulunduğuna göre, söz konusu 2008 kişi arasına girmek için müthiş bir yarış yaşanacaktır diye tahmin ediyorum. nasıl seçecekler acaba bu öürencileri, ve niye adet bu kadar, yani niye tam 2000 değil mesela?? *
askeri okullardan ayrılmış öğrencilerin, ayrıldıkları okula denk gelecek şekilde diğer bir okula geçiş yapmasını mümkün kılan af..
--spoiler--
Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumlarında (GATA, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksek Okulları), polis akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim görürken 7 Haziran 1995 tarihinden, kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 ay içinde başvurmaları halinde YÖK tarafından askeri okullar dışındaki fakülte veya yüksekokullara yerleştirilebilecekler. Belirlenen yükseköğretim kurumlarınca intibakları yapılan öğrenciler, diğer öğrenciler gibi bu haklardan yararlanacak.
Bu kanunun eğitim-öğretime ilişkin uygulama esaslarının belirlenmesinde, YÖK yetkili olacak. Sağlık eğitim enstitüleri gibi kapatılan kurumlardan ilişiği kesilenler veya kurumlarına dönmeleri mümkün olmayanlar da bu haktan yararlanabilecek. YÖK tarafından denklikleri kabul edilen yüksek öğretim kurumları belirlenerek, bu hakları kullanmaları sağlanacak.
--spoiler--