*Kesin sonuçlara göre,
AK Parti 341, CHP 112, MHP 70 milletvekili çıkardı. Parlamentoya, 26 da bağımsız milletvekili girdi.
istanbul 3’üncü Bölge'den seçilen MHP'li Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder'in vefatıyla bir sandalyenin boş kalacağı TBMM'de 549 milletvekili görev yapacak.
sonuçlarına yapılan yorumlara bakıldığında demokrasiyi sindirememiş insanların aramızda cirit attığını ve bu yine bu insanların ne çağdaşlıkla ne atatürkçülükle ilgilerinin olmadığını gözümüze gözümüze sokmuş seçimdir.
sömürülmekten hoşlanan, acı çekmekten zevk alan, içten içe "tayyip bizi soysana, yerin dibine soksana..." şeklinde sloganlar atan ya da "anamı da aldım, babamı da aldım, o da yetmedi sülalemi aldım sana sığındım." zihniyetine sahip bir toplumda nefes aldığımı anladığım toplu intihar girişimi...ben şimdiden magmada bir yer ayırttım tavsiye ederim...
2007, ve daha öncekiler için sürekli birilerinin sevinip, sürekli birilerinin de üzüldüğü sonuçlardır. bu seçimde devleti satan ve halkı sömüren kişilerin seçildiği konuşuluyor üzgün kesim tarafından. peki ama daha önce kimse bu ülkeyi sömürmedi de ilk defa bunlar mı yapıyor? eğer bunlar yapabiliyorsa bunlardan öncekiler de yapmıştır. bunlardan öncekiler de zaten bunlar olmasaydı olacak olanlar değil midir? eğer bunlar devleti satıp halkı sömürüyorsa bundan öncekiler de devleti ya "biz atatürkün emanetçisiyiz" diyerek ya da "vatan millet sakarya" diyerek satmadı mı? bunlar halkı sömürüyorsa diğerleri cebinden para dağıtmadılar halka herhalde.
ayrıca türk milletine de hakaret edenin bu ülkede yaşama hakkı yoktur. adamlar oyunu canları kime isterse ona atar. sen bu oyu beğenmiyorsun diye onlar ahmak, cahil, aptal olmazlar. hele ki bu oy oranı neredeyse %50 ise diğer partilere oy verenler bir düşünmeli (daha önceki siyasi dönemlerde şu an mecliste olan insanları) acaba kim ahmak? demokrasi diyerek darbe isteyenler mi yoksa oyunu özgür iradesiyle verenler mi?
önemli not: 3 seçimdir oy kullanmıyorum. (oy kullanma hakkına sahip olduğumdan beri 3 genel seçim yapıldı.)
en özlü ifadeyle "akp % 48 oy aldı, chp %20. meydanlarda ip sallayan mhp meclise girdi, 27 bağımsız milletvekili oldu" biçiminde ifade edilecek durumdur. ancak bir de konunun derinine bakalım:
2007 seçim sonuçları chp için bir yenilgidir. dsp ile birleşmesini de gözönünde bulundurursak oylarının bu seçimlerdeki küçük artışı bir artış değil, geçen seçimlere göre aldığı oyun da gerisine düşmek demektir. chp kalesi olarak ifade edilen illerde bile akp'nin oylarının fazla çıkması chp'li yöneticilerce "mantıksızlık" olarak addedilmektedir ki hiç de mantıksız değildir. chp'ye verilmeyen her oy; tüm politikasını laiklik-anti laiklik kutuplaşması üzerinden ayağa kaldırılmaya çalışılan bir korku politikasına, kürsülerden faşizan "ordu göreve" çağrılarına tepkiden başka bir şey değildir. talihsizliktir ancak chp için değil, akp'ye giden oylar için...
asıl yakan sorun, chp'ye tepki duyanların umudu yanlış yerlerde arayıp kendini oy vermek zorunda hissederek beş para etmediğini bilse de akp'ye hücum etmesidir.
chp oylarının nerede olduğu, il il peşisıra darbe şakşakçılığıyla yapılan mitinglerde toplanan milyonlarca insanın nerede olduğu soruluyor durmadan. "bu işte bir mantıksızlık var"* deniyor.
bu insanlar nerede mi? işte orada, o sandıklarda...
peki sonuç; geçelim burjuva kalemşörlerinin "halk tercihini yapmıştır, demek ki istediği budur" lafazanlıklarını. bin bir manüplasyonla yönlendirilen halk bir tüm beklentisizliğine rağmen o sandıklara gömülmüştür. ama kazanan bellidir. hemen seçim sonrası ağzı kulaklarına vararak açıklamalarda bulunan bayan sa'dan da anlaşılacağı üzere kazanan sermaye olmuştur. hem de kırıntılarla debelenmeye mahkum edilen ve daha da edilecek olan emekçilere rağmen yine onların oyuyla...
chp, mhp ve dtp destekli bağımsızların aldıkları oyların son derece beklenen ancak akp'nin aldıgı yüksek oyun tamamen beklenmeyen bir durum olduğu seçimdir. ne kadar seçim öncesi değişik şirketlerin yaptıgı anketler bunu söylese de başta diğer parti yöneticileri olmak üzere biz de inanmak istemedik bunlara. ama gerçek bir kez daha tüm çıplaklığıyla karşımıza çıktı.
ayrıca seçimden sonra en çok dikkatimi çeken nokta da medya'nın akp'nin başarısından değil de chp'nin başarısından bahsetmesidir.
son olarak bir kez daha medyanın akıntıya göre yon değiştirdiğini de görmüş olduk. iktidarın ilk yıllarında çılgınca akp şakşakçılıgı yapan medya son döenmlerde halktan hükümüte karşı muhalif seslerin yükselmesiyle beraber bidahaki seçimde yeniden iktidar olabileceklerinden ümidi kesmiş, chp-mhp ikilisini pohpohlamaya başllamıştı. ancak seçimden sonra tekrar 180 derece bir dönüşle iktidar partisinin demokrasi kahramanı oldugunu, siyasette merkeze yerleştiğini, tüm halkı kucakladığını vs söyleyerek yeniden şakşakçılığa başlamışlardır.
halkın muhtıraya bir tepkisi diye değerlendiriyor bazıları ki ben böyle saçmalık, ben böyle kara propaganda görmedim. bu resmen, benim halkım salak, demek değildir de nedir?? **
ilginç; benim halkım ne gemicik olaylarına, ne şehit cenazelerine, ne ırak'ın kuzeyindeki Tr çıkarlarının gözden 1 milyon dolara çıkarılmasına, ne apo hedesine sayın denilmesine, ne en pahalı petrolü kullanmamıza, ne anasına küfredilmesine, ne çiftçinin-memurun haline ** , ne yolsuzluklara, ne ucu sapı belli olmayan ihalelere, ne imam kadrolaşmasına falan filan bunlara hiç tepki vermedi ,sorsanız içinde ne yazdığını bile hatırlayamadığı ancak dindar cb seçimlerini zora soktuğunu bildiği muhtıraya tepki verdi!!! benim halkım diğer tüm problemleri *unutacak kadar salakmış demek, sadece muhtıraya kitlenmiş ve ona demokratik bir tepki vermiş!!!
eeöö, %50 ile akp geldiğine göre, bunlara tepki vermedi bu halk diyebilirsiniz.
demek ki bu halkın artık bunları sallamadığını ancak dindar cb seçiminin engellenmesini %50'lik cevap verecek kadar önemsediğini söylemeniz gerekecek. muhtıraya hayır, diğer problemlere evet mi demiş bu halk yani? eğer öyle yaptıysa bi sorun var demektir. ya da ben korku politikası yapıyorum.
bunlara tepki gelmedi çünkü bu halk seda sayan'la, binbir gece ile hissizleştirilmiş, ıvır zıvır gazetelerle manipüle edilmiş işte. eğer manipüle edilmediyse bu halk bunlara neden tepki vermemiştir? halk bunları gereği gibi biliyorsa ya bunlara alışmış demektir ya da aslında gereği kadar bilmediği, hatta hiç bilmediği anlamına gelir. * şimdi de halk muhtıraya cevap verdi diyelimmm,böylelikle halkı aslında askere ve devlet ideolojisine karşı durmuş gibi göstermemiz de kolaylaşır. ayrıca akp'nin günlük güzellikler temelli ekonomi politikasının ateşi sıcak para avrupa'dan gelmektedir ve ab askerin varlığından rahatsızdır. demek ki artık sivil bir anayasanın zamanı gelmiştir!!! bu halk artık sivil bir anayasa istiyor!!!! *
cb seçimindeki sorunlar ve muhtıra diğer problemlere göre daha önemlidir çünkü bu konulardaki olumsuzluklar ekonominin gidişatını bozar. akp ise sırtını ekonomiye dayamıştır, bu nedenle bu problemlerin diğerlerinden biraz daha farklı olduğunu ve seçmen manipüle edilirken özellikle bunların seçmenin gözüne gözüne sokulduğunu tahmin edebiliriz.
yani bir diğer sonuç; ekonominin gidişatını bozmuyorsa milletin anasına küfredebilir sonra da, aa, o küfür mü yaf, var mı öle bi küfür, diyebilirsiniz, hele bir de iktidar partisiyseniz. çünkü kara propagandanın allahını yapar * bunu unutturursunuz, tabi ekonomi de bozulmaz bu arada, kimsenin cebi yanmaz, tepki dolaysıyla gelmez ve olan cb seçtirmeyene olur. sonra da halka, halkı askere ve cb'ye karşıymış gibi gösterebilirsiniz. kara propaganda bu, yalan!!!!
bir de şöyle bir şey var; biz burada sürekli tartıştığımızdan ben herkes rte gaflarını biliyor sanıyorum, puhauaoauah, ne acı ki bizden başka bu olayı hatırlayan yokmuş. bu seçimler bunu gösterdi.
cahil türk halkının iradesini sergilediği, azınlıkta kalanlara bu bakımdan gurur veren seçimlerdir. cehalet içindeki halk sağduyulu irade gösterseydi, asıl o zaman bir gariplik olurdu. hayırlı uğurlu olsun, bir seneye kadar ağlamaya başlayacak olan altınca/kömürcü* şark kurnazlarına da kemeraltı'ndan kına almalarını tavsiye ederim.
baykalın ders çıkarması gereken sonuçlardır. akp gibi bölücü bir partiye uyup milleti saf tutmaya çağırmaktan başka hiç bir şey yapmayan, oyunun kurbanı olmuş bir partinin lideri olarak artık istifasını vermelidir. bu sonuçlar onun gerçekten pek çok şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığının göstergesidir.
söyle bir ülke düşünün ki demokrasi demokrasi diye yırtınan insanlar, seçim sonuclarından sonra bile hala turkiyenin %50 si aptaldır diyebilsin. aynı ülkeyi düşünün ki aynı partiye oy veren %50 cogunluk nedense diğer insanlar bize ne derler, asagılarlar diye sectigi partinin adını soylemezler. böyle demokrasi mi olur. biraz daha ugrasalım monarşik düzen gelsin isterseniz. bazı şeyleri artık kabullenmemiz gerekiyor. demokrasi de çeşitlilik varsa kimse kimsenin düşüncesine laf soylememeli. hele ki her iki kişinin birinin oyunu almıs bi partiyi kendine yakın bulan ya da oy verme sebebi her ne olursa olsun, o insanlara aptal demek, bir insanın ne kadar aptal oldugunun kanıtıdır.bu ülkeyi kimse iran a çeviremez bundan kimsenin şüphesi olmasın. ama sağ görüşlü partiymiş, yok eşinin başı kapalıymış gibi gercekten incir cekirdegini doldurmayan seylerden muhalefet yapılırsa ve karsı gorusteki insanlara sen yanlıs dusunuyorsun diye dayatma olup, fikirler empoze edilmeye calısılırsa biz nasıl bir demokrasiden bahsediyoruz. bizim milletimiz akp ye oy verdigi için aptal degil. bizim milletimiz akp ye neden oy veriyorsunuz diye salak bir tartısma yarattıgı için aptal. o zaman tek bir dogru bulursun, demokrasinin gereksinimi olan çok partili düzeni bir kenara kaldırırsın monarşik bi şekilde ülkeyi yönetmeye başlarsın. karşı çıkan herkesi de ya sürersin ya öldürürsün. eger demokrasi denilecekse kimse kimseye sen suna oy verdin ya da vermedin diye suclama getirmemelidir. hele aptaldır denmesine kesinlikle karsıyım. insanların birbirine saygı duymaları gerekir. siyasi ideolojileri her ne olursa olsun. akp yi bende muthiş bir şekilde desteklemiyorum ama durup dusunmek lazım. bir tarafta butun partiler bir tarafta tek bir parti. ve bundan sonra da o partiye oy verenlere laf soylememek lazım. yazık, bizim ülkemize gercekten cok yazık.bu zihniyetle biz asla ilerleyemeyiz.