ayları, haftaları, günleri, saatleri sözlük başında harcayıp da, hiç ders çalışmayıp da, -düzenli çalışanların ise hergün 1'er soru özerek disiplin altında oldukları görülür- sonra da bir heyecean içerisinde sonuçlarını bekledikleri, fakat bu bekleme işlemini de garip bir biçimde sözlükte yaptıkları duruştur. ben kazanacağımdır, onlar kazanamayacaklardır....ehü ehü...şakla şaka allah hepsinin gönlüne göre versin deyilesicelerdir.
Sayısal puan türü ortalamalarına göre Denizli ilk sırayı alırken,
Ankara ikinciliği, Karabük üçüncülüğü, Eskişehir dördüncülüğü, Konya
beşinciliği elde etti.
Sözel puan türü ortalamalarına göre Aydın birinci olurken, Aydın'ı
Kırşehir, Denizli, Osmaniye izledi.
Eşit Ağırlıklı puan türü ortalamalarına göre de Denizli yine
birinci sırayı aldı. Denizli'yi Aydın, Uşak, Karabük ve Hatay takip
etti.
160 ve üstünde puan alan iller sıralamasında da Sivas, Aydın,
Tokat, Çorum, Denizli, Kırşehir, Hatay, Nevşehir, Kayseri ve Konya en
başarılı iller olarak belirlendi.
En başarısız iller, geçen
yıllardaki gibi bu yıl da Hakkari ve
Şırnak oldu.
üniversitedeki (bkz: M.Ü.T.E.F) normal eğitim hayatımın bitmesinin ve T.S.K nın beni kapıda beklemesinin sonucu yusuf yusuf reaktörlerimi tam kapasite açıköğretim için çalıştırdığım sınavın açıklanması.
Kesinlikle doğru hesapladığım puanımdan yaklaşık 20 puan kadar düşük gelen oluşumdur!Sonra sonra birkaç arkadaşa sorulur,onlardan bazıları "benimkide 10 puan düşük geldi" , "benimki de 25 puan düşük geldi" derler.Biraz rahatlanılır.Sonra sonra 2 kişi "benimki beklediğim gibi geldi" derler,kafa yenilir,sinirler gerilir."he höö Ne oldu ne oluyor neden benimki böyle oldu nası düşük geldi" gibi çeşitli sorular beyinden hızlıca akıp gider.Sonra başka şeyler düşünülür.Sonra gene o pis öss sonuç bilgilerinin düşünceleri zihni ele geçirir.Sonra gene zihin günlük işlere döner.Tam zihin başıboş kaldıgında aklı hemen gene lanet ösymin hazırladıgı sınavın sonucunun yarattıgı düşünceler işgal eder.Bu böyle kaç gündür devam eder.
Kimi gazete sıralamaya bak der,kimi tv programındaki "bilirkişi adam" ilk bölüm puanını geçen seneyle karşılaştır der,kimi danışman hoca "sonuç kagıdını dür de kıçına sok" der , kimisi "kesin girersin sıralaman çok iyi der".Sen de bakar bakar.....Bakar bakar.....Bakarsın....En sonunda çeşitli olanakların mevcuttur.Tercihen cinnet geçirilebilir,ösymye küfür edilebilir,bişey olmamış gibi tatile devam edilebilir,evdekilerle kavga edilebilir,soran konu komşu meraklı nispetçi teyzelere amcalara "bakcaz artık hayırlısı" veya "giremicem ulan biyere bi daha sorarsan zkerüm o buruşmuş yüzünü" denebilir.
Sonra oturursun.Alırsın sonuç kagıdını eline.Bakarsın puana,bakarsın sıralamaya,birinci bölüm sonucuna bakarsın,ikinci bölüm sonucuna bakarsın,evirirsin çevirirsin,geçen seneki puanlara bakarsın,yüzdelik dilimlere bakarsın,tam hesaplamaya koyulursun,sobra kafan karışır bi yerde,baştan alırsın,gene biyerde kısa devre olur,gene baştan alırsın,bu seferde anlayamazsın nereye tutuyor sıralaman diye."Hasturuuuun ulaaan" dersin.***
Bu böyle devam eder.Taaa ki tercihler yapılana ve lanet üni yerleştirmeleri açıklanana kadar.
9028. olduğum sınavdı. Liseyi bitirdiğimde almanca ve ingilizce olmak üzere 2 yabancı dilim vardı. Üniversite hayatım 2 sene hazırlık ve 4 sene lisans olmak üzere 6 senede bitti. 2 sene okuduğum almanca hazırlık hayatımın en kebap 2 yılıydı çünkü yaklaşık 20 dünya ülkesi gezme fırsatı buldum. üniversite hayatım boyunca toplam 4 kere interrail onun dışında almanya'da yalandan dil kursları vs olmak üzere kendimi geliştirebileceğim birçok aktiviteye katıldım. Neticede mezun oldum ve şimdi piyasanın en elit mesleklerinden biri olduğu zannedilen audit piyasasındayım. Herkes der ki; abi ilk yıllar çok zorluk çekiyorsun, bok gibi yoruluyorsun ama 5-10 yıl sonra bok gibi para kazanırsın. O zorluk yıllarının ilkindeyim şu an. ama sorun şu ki; 2 tane yabancı dil bilip klasör dizip fotokopi çekmek bana koyuyor emmoğlu. 3. sınıfı bitirdiğim yaz türkiye'nin en büyük 2-3 holdinginden birinde staj yapmıştım ve kurumsal iş hayatını daha çekilebilir sanıyordum. ulan bir gün gebze'deyim bir gün çorlu da şimdi... Neyse işte hayat böyle. Sözün özü siktir edin kasmayın hiç. Ha derseniz ben giricem kurumsal bir firmaya taşşaklı bir holdinge saygılar abi derim. ama onun dışında siktir edin kapitalist sistemin oyuncularını yetiştiren meslekleri. iş demiyorum bakın meslek diyorum. meslek sahibi olmak güzeldir fakat siz yine de siktir edin. Gidin evlenin bir almanla fransızla gezin tozun. ben çok gezdim, şimdi gezmeyi çok özlüyorum.
Not: Klasörlere sırtlık hazırlamam lazım şimdi öptüm yanaklarınızdan.
