datum: 2006-10-12
tid: 13:00 - 13:30
the swedish academy will announce the name of this year's laureate of the nobel prize in literature at 1 p.m. on thursday, october 12
Orhan Pamuk'u ilk okuduğum * zaman beynimde ve kalbimde için için büyüyen bir ur gibi çoğaldı edebiyata olan sevgim ve ilgim. Yeni hayatın ilk cümlesinde olduğu gibi bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.onu takip eden 3 ay boyunca kendisinin tüm kitplarını okudum. türkiye'nin entelektüel kesiminden olan fakat onlardan da ırak bir hayat yaşıyor, istanbul adlı otobiyografisinde annesi ve babasını acımasızca eleştiriyordu. Çok alışılmadık bir durumdu tabi bu ülkemiz için. Ondan sonra ne olduysa Orhan Pamuk esasında genelde yazılarında ince ince dokundurduğu bize ve elbette kendisine de ağır ve gözüpek bir eleştiri yükseltti. Bunu Nobel edebiyat ödülüni almak için yaptığını falan iddia etti gerici basın. Pamuk'a göre Türkler Ermenileri ve Kürtleri kesip öldürmüşledi, onları asimile etme çabası içine girmişti. Bu yüzden daha önceden ona methiyeler düzen, yere göğe sığdıramayam demokratik medya da saf değiştirerek Orhan'a saldırılarda bulundu ve halkı ve cahilleri en amiyane tabirle gaza getirdi. Ve Orhan elini eteğini -şimdilik- çekmek zorunda bırakıldı Türk Edebiyat dünyasından. Şimdi sorarım size son 2 yılda Türk Edebiyatında sizi heyecanlandıran herhangi bir edebi eser çıktı mı? En son heyecan duyduğum zamanı hatırlıyorum da o da Orhan Pamuk'un istanbul adlı otobiyografisinin çıkmasından önceki süreçtir. Şimdi siyasi fikirleri ve düşünceleri hangi merkezde cereyan ederse etsin umarım Orhan Pamuk çok ama çok hakettiği bu edebiyat ödülünü alır ve hayatın bize yine iki yönlü olduğu gerçeğini bir kez daha gösterir. Böylelikle hem nefret ederiz Orhan Pamuk'dan, hem de gurur duyarız...
ermeni soykırımı iddialarının bir çok avrupa ülkesinde resmiyet kazanması çabalarının doruğa ulaştığı bu günlerde orhan pamuk'un almasının şaşırtıcı olmayacağı ödüldür.Bugünlerde bir çıkış daha bekliyoruz bu konuda orhan pamuk'tan, geç kaldı sanki(!).yazarlığına gelince,orhan pamuk'un hiç bir kitabındaki uslubun bir diğerine uymadığı dikkat çekicidir.çeviri olsalar anlaşılır bişeydir ama kendi dilinde bu kadar farklı uslupla yazması şaşırtıcıdır.