ayrıca dövmeli mövmeli mini etekli vahşi kadın imajlı şarkıcıyla katıldığımız yarışmaydı. illaha ezikliğimizi belli edecez. müslümanız ama biz aynı zamanda böyle dövmede yaptırırız , mini etekde giyeriz, götümüzü başımızıda açarız. biz avrupalıyız.
ama bide oryantel katmasalar olmazdı oda oldu tam oldu.
1997den beri hiç kaçırmadan takip ettiğim ve bu kadar iyi parçaların ilk kez bu kadar sıklıkla bir arada oldugu yarısma. albümü o kadar dinlenilesi bir albüm ki günlerdir elimden düşmüyor
ilk olarak sertab erenerli every way that i can ile yöresel ritmlerimizi kullandıktan sonra diğer ülkeler de bizden görüp öyle yapmaya başladı. kah kendi ritmlerini kah da abartıp bizim birebir darbukalı 9/8lik ritmlerimizi kullandılar.***
sonuçta bu yıl, finlandiya, herkesin bütün bu tekdüzelikten sıkıldığını keşfetmiş olmalı ki değişim adına hard rock yaparak birinciliği elde etti. ancak sorarım size neydi o grubun kılığı? hard rock bu mudur? *bunları insan izleyecek insan dedirten bir durum...
madem değişime ayak uyduran kazanıyor, o zaman seneye hip hop tarzında katılmayı öneriyorum. *
(bkz: eurovision 2007'e hip hop tarzında katılalım kampanyası)
bu mudur?
budur.
dikkatinizi cekti ise sibel tuzun sarkiyi turkiyede superstar * soyler iken eurovisionda syupırstar seklinde soylemistir. kendisini gercekten ayiplama gudusu icinde olmak gerekir.
ilk başladığı günden beri siyasi-coğrafi oyların kullandığı bir yarışma olan eurovision' da bu sene de yine tabi bu tip oylar kullanılmıştır. ama her sene olduğu gibi bu sene de siyasi oylara müzik oylarını da ekleyebilen şarkı kazanmıştır.finlandiya sadece komşularından oy alarak 1.olamazdı demek ki şarkı da tek başına oy almıştır. peki bu durumda türkiye'den finlandiya'ya nasıl oluyor da bu kadar az oy çıkmıştır dedirten yarışma olarak hatırlanacaktır. kötü şarkılara * bu kadar çok oy veren ülkeden finlandiya ya sadece 7 puan çıkmıştır. **
salak gibi dayanamayıp yarışma başlar başlamaz oyumu finlandiya*ya yolladığım için geçerli oy kullanamadığım yarışma. bir de aklımda kalan ilginç olay ermenistan'a 10 puan vermemizdi. bakalım seneye ermeniler ne yapacak dedirtmiyo değil.
Bülent Özveren'in "evet her zamanki gibi komşuya 12 puan geldi" dediği yarışma..
eurovision'da politika yapılmıyo, yok danimarka isveç'e 12 puan vemiş, e kime verecek? sanki oyları kanal sahibi veriyo; danimarkalılar* etrafındaki ülkelere yayılmışlar ve tabiki kendi ülkelerine oy verecekler, bu ne komşu durumudur böyle?? Hollanda ve Almanya bize 12 puan verdiğinde neden aynı hayıflanmayı yapmıyoruz da seviniyoruz? oylama süresi geldiğinde bülent özveren'in "gurbetçi vatandaşlar şimdi kendi ülkelerinin kanalını açsınlar" demesi buna örnektir. yani diyor ki, siz sittir edin şarkıların güzelliğini ülkemize oy verin, o zaman diğer ülkeler de böyle yapar ve senin şikayet etmene gerek kalmaz. demekki dikkatli bakmak lazım, herşeyi kendi tarafımızdan görmemek lazım..
bizim de etrafımızda eurovision'a katılan çok komşumuz olsaydı bize de çok puan gelirdi, yada türk vatandaşlarımız avrupa'ya biraz daha çok yayılsaydı...
kuzey avrupa ülkelerinin çok puan almasının nedeni halklarının etraftaki üklelerde yaşaması ve oy vermesidir..
ermenistan'ın bu yarışmaya ilk kez katılması ve bu kadar çok puan alması da garip bir durumdur, puan verilen ülkelere bakarsak avrupa'da çok fazla ermeni'nin yaşadığını düşünmekteyim..
kısacası demek istediğim, bu yarışmada halk şarkılara değil, kendi ülkelerine oy veriyor.. onun için bu yarışmanın çivisi çıkmış ve avrupalı ülkeler bu yarışmayı ciddiye almamaya başlamışlardır..
finlandiya'nın seyirciye dil atarak sevinmesi ayrı bir terbiyesizliktir tabi..
lordi'nin eze eze kazandigi yari$ma.dunyadaki rock-metal muzikseverlerin ne kadar buyuk bir kitle oldugunu gostermi$tir bize bu yari$ma, lordi'nin $arkisi aslinda o kadarda iyi degil ama artik pop muzik dinlemekten bikmi$ bunyeler icin iyi bir bo$alma yolu oldu lordi.
1. olduğumuz eurovision gibi yine siyasetin ve ülkeler arası menfaatin, müziğin önüne geçtiğine inandığım yarışma.
siyasi olduğunu ve avrupanın bizi istememesini bildiğimiz halde bile bile üzüldüğümüz absürt organizasyon. kabul edelim "everyway that I can" hiçbir şeye benzemiyodu.
bu kadar dandik bir yarışmaya hala niye bu kadar önem verdiğimizin sorgulanması gerektiğini düşündüren yarışma. insanlar artık yarışmaya da, sisteme de, siyasetine de tepkililer. finlandiya' nın birinci olması da bu tepkinin bir göstergesiydi.
dün akşam yarışmayı izlemediğim için sabah kalktığım gibi sözlüğe gelip kaçıncı olduğumuza baktığım başlık. daha doğrusu bakamadığım başlık çünkü kimse kaçıncı olduğumuzu yazmamış. yine başka sitelerden öğrenmek zorunda kaldım ki 11. olmuşuz..
ben müzikte siyasetin sadece sanatçıların yapması taraftarıyım.yalakalık babında verilen oylların müzikte işi yoktur.müzikte ''al gülüm ver gülüm'' olmamalıdır.yapılanlar terbiyesizlikten başka birşey değildir.eurovision sarki yarismasinın hiçbir özelliği ve büyüsü kalmamıştır.kussura bakmayın ama ben böyle yarışmanın anuna koyim kötüleyen de kötülesin.*
finlandiya nin dereceyle birlikte butun bahis sirketlerine girdigi yarismadir..sen misin yuksek oran veren?.. *
edit:eurovision u pop,club vb muziklerden kurtaran lordi ye tesekkurler ve gelecek yil da finlandiya dan apocalyptica-ville valo dueti bekliyoruz..ayrica bu oylama formati yarismanin suresini kisaltmis,guzel olmus.amaaa en onemlisi yasasin komsularimiz,canim komsuma benden 12 puan,aa bunu vermisken gelecek yil sarkilari beraber yapalim komsuuu
