orta okuldaydım o zamanlar. maç brezilya'yla tabi kan da kaynıyor. nasıl edip de okuldan sıyırsam diye düşünüyorum, maça da kalmış 1-2 saat falan. hemen koşştum müdürün yanına, hiç unutmam merdivenlerden iniyodu o da, bizim eski sınıf öğretmenimizdi. karnımın ağrıdığını ve eve gitmem gerektiğini söyledim. daha yaratıcı bi yalan bulabilirdim evet ama o sırada söylenen her şey yalan gelecekti hocalara biliyorum. önce gülümsedi, sonra "brezilya maçı da ne güzel olur şimdi sıcacık yatakta değil mi?" dedi ve gülümsedi. sonra izin kağıdını da yazdı canını yediğim. güzel günlerdi, 48 sonra katılıp ortalığın amına koyup kupayı falan alacaktık az kalsın.
içinde olmadığım tayfa. ortaokuldaydım, babam siktir et okulu ben bir ömür bu anları izlemek için bekledim sen bekleme demişti dün gibi hatırlarım. babamla izlediğim finaller, ömrümün en heyecanlı anlarıydı belkide.
ilk maçlar okul zamanına denk geliyordu ben o zamanlar orta okuldaydım. ama ben gitmemiş oturmuş evde izlemiştim son günler ne akla hizmet gidersin okula hele ki brezilya maçı varken.