2001 ---- 2011
IMF'ye borç: 25,6 Milyar dolar ---- 5,5 Milyar dolar
ihracat: 25 Milyar dolar ---- 114 Milyar dolar
Merkez bankası rezervi: 22 milyar dolar ---- 83 Milyar dolar
Sağlığa Ayrılan Bütçe: 2,9 Milyar TL ---- 14 Milyar TL
Yıllık Ekonomi: 9,4 Küçüldü ---- 8,9 Büyüdü
Enflasyon: %68 ---- % 4,8 (Nereden Nerelere )
Kişi başına düşen milli gelir: 3 Bin Dolar ---- 10 bin dolar
Toplam bölünmüş yol: 6100 km ---- 19700 km
Öğrenci Bursları: 45 Tl ---- 240 Tl
Eğitime Ayrılan Bütçe: 7.5 Milyar Tl ---- 34 Milyar Tl
Üniversite Sayısı: 76 -- 162 adet
Üniversite bütçeleri: 2,5 Milyar Tl ---- 11,5 Milyar Tl
En düşük memur maaşı: 392 Tl ---- 1460 Tl
Spor tesisleri için arttırılan kaynak: 62 Milyon Tl ---- 390 Milyon Tl
Kültür Merkezleri sayısı: 42 Adet ---- 98 Adet
Bu Dönemde
248 Bin Kişi öğretmen ataması yapıldı
386 Bin Kişi kamuya atandı
Eskiden ekmekler karneyle satılırmış, tüp için mahallede sıralar beklenirmiş. Elinizi vicdanınıza koyun ülke gelişmedi mi? Tamam iktidarın eksiklikleri vardır elbet, eleştirilecek politikaları vardır elbet ama eğer derseniz yok ülkeyi batırdılar, yok ekonomi battı o zaman külliyen yalan söylemiş olursunuz.
petrole artan talepten dolayı benzin zamları her daim artacatır. Nereye kadar artacaktır derseniz alternatif bir yakıt bulana kadar. Bor olsun, hidrojen olsun günümüzde kullanılmıyor çünkü işkenmesi çok pahalı.. Düşünün eskiden petrol pek kullanılmazdı. ABD ve Rusya kullanırdı ama günümüzde öyle mi her ülke yakıt ihtiyacının çoğunu petrolden gideriyor. Dediğim gibi bu türkiyeye özgü bir olay değildir her yerde vardır.
Fakat türkiyede biraz daha fazla zam oluyordur. Doğrudur fakat bizim şu an kullanabildiğimiz kaynaklar sınırlı olduğu için tamamen dışa bağımlı olduğumuzdandır bu zamlar. Ayrıca avrupa ülkeleri gibi saldırgan, sömürrgeci bir politikayada sahip değiliz.
ileride ülkemizin zenginlikleri er geç anlaşılacak. Borlar madenler hepsi işlenecek ortaya çıkacak işte o zaman fiyatlar düşecek herkes rahat bir nefes alacak.
ekonomik baskılardan bunalan ülke, rahaaat bir nefes almıştır. bu durumda bay kemal'in rahat nefes vaatlerini çok fazla siklemeye gerek yoktur.
ülkeyi sattılar diyenler için: dünya hukukunun gereği olarak her 5 senede yüzde 2'lik ihale payı zorunluluğunun olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. bunun dışında akp'den önceki hükumetin 5 senede yüzde 2'ye yaklaşırken, akp'nin ihaleyle isim devrettikleri 10 senede yüzde 1'i bulmamaktadır. dikkat ediniz, biri 5 senede yüzde 2'ye yaklaşırken, diğeri 10 senede yüzde 1 bile değil. yani bunu akp'den öncekiler de yaptı, akp'den sonra da yapılacak. bu oldukça doğal bir devlet planlamasıdır. ha türk telekom konusuna gelecek olursak onu doğru bulmuyorum. türk telekom'un ihaleye girmesi bile hataydı. onu kabul ediyorum ben de. ama siz de atın o gözlüklerinizi de yapılan işleri bir görün artık.
elbette ki başta recep tayyip erdoğan olmak üzere, adalet ve kalkınma partisi çatısı altındaki milletvekillerinin, yerel yönetimlerin ve aklıma gelmeyen bir çok kişinin hataları mevcuttur. fakat unutmayınız ki aynı hatalar cumhuriyet halk partisi çatısı altındaki siyaset adamlarının da yapmış olduğu hatalardır, milliyetçi hareket partisi'nin de...
kimse hatasız olduğunu iddia edemez zaten, fakat bir gerçek var ki, adalet ve kalkınma partisi bu ülkeye ilaç gibi geldi.
sonuç: çok rahat bir nefes aldık.
yazarın notu: ben kırık bacakla 2 hafta evde bekletildim sözlüük.. ahh ulaan aahh. amına kodumun çocukları, orospu çocukları para yok diye tedavi etmediler ulan beni. sene 2000di. sağlık ulan bu sağlık! "devlet, vatandaşının sağlığından sorumludur" ilkesinin gerçekliğini yaşattı bu hükumet, o yüzden bağıra bağıra söylüyorum bay kemal, "biz zaten rahat nefes alıyoruz, kasma kendini".