1990 lardaki çocuklardan topaç, bilye, taso gibi oyunlarını aynen alıp kullanan çocuklardır. ama bu aralar pek seksek, yedi kule gibi oyunlar oynayan çocukları göremiyorum. hepsi tasoya dayanmış lan!
2000 yılların başında çocuk olmak ile şu anda çocuk olmak çok farklı bence. düşünsene olum 2000'de bilgisayar nerdeydi, olsa da xp bile yoktu lan. windows 98'in yetiştirdiği nesilim olum ben. askıya al derdim fareyi hareket ettiremezdim lan. o sorun nasıl çözülüyor hala da bilmiyorum.
artılayan arkadaş: cevap ver olum nasıl onun çözümü amk. hala reset atıyorum. *
deli gibi kayu(Caillou) izlemektir. kel çirkinde bir oğlan nedir bu sevgi anlamadım gitti. kızların barbiden sonra kayu çantası diye ağlamaları, vcd ve bebek takımını aldırmaları. bugun kayulu önlük yakası gördüm bunu da gördüm ya tamam.
insana nerde pinokyo, kırmızı başlıklı kız dedirten durumdur.
--spoiler--
90'lı yıllarda doğup 2000'lere doğru çocukluğunu yaşayan gruptur bu. 90'lı yıllarda çocuk olanlara göre bir adım öndedirler. Mesela atarilerin yerini yavaş yavaş Play Station almaya başlamıştır. Italy Soccer 96 onlar için bir mucize değildir. Onlar Fıfa 99'ların, World Cup 2002'nin çocuklarıdır.
Zinedine Zidane Dünya'nın en muhteşem insanıdır. Kaleye geçerken "şumaykeeeııl" nidaları duyulmaz olur artık. Yeni trend "taffareeeeel" diye bağırarak kaleye geçmektir. Mesela "aduuuket" nidası da yoktur. Şut çekerken "Maradonnaaaaa goaaal" diye de bağırılmaz artık. Hakan Şükürlerin devridir. Galatasaray UEFA Kupasını almıştır.
Artık Tsubasa'da ağabeylerin izlediği bir çizgi film olarak kalmaktadır. Artık Pokemon vardır. Pikachu, Raichu olunca mahallede heyecan dalgası başlar. Futbolcu kartlarının yerini tasolar almıştır. Pokemon tasoları... Mahallenin en salak çocuğu tasoların kaynağıdır. Bir günde onlarca cips alır. Ve herkes onu yener. Daha doğrudur yener değil "köker". Ondan tüm mahalleye yayılır tasolar. Herkesin eline geçer ve herkes birbiriyle oynamaya başlar. En çok tasosu olan en afilli "mağaaaalllee çoğcuuudur" herkesin gözünde. Ama Pokemon'da bir gün sona erer. Cipslerde taso dağıtmaz.
Toprak sahalarda yoktur pek... Okulun bahçesi yada halı saha revaçtadır. Az buçuk ortada kalan kucuk toprak sahalarda bi mahalle cadısının çıkıp "aaa yeteerr kafa bu be dağılın" deyip su dökmesiyle terkedilir. Su dökünce toprak çamur olur. Çamura basılırsa anneden zılgıt yenir. O da elden gider.
Pokemon çizgi filmi bitmiş, toprak sahalara mahallenin cadısı su döküp kovuyor, misket desen oynanaycak alan yok... Ev çocuğu olmaya başlar 2000'lerin çocuğu. En büyük olay Winning Eleven'dır. Karşı komşunun çocuğun annesinin izin verip size gelmesini beklemektir tek çare. Sonu gelir yani 2000'lerin çocuğunun. Saf salak bir nesil yetişir. Haylazlıktan, zekadan bir haber.
Ben 2000'lerin kötü etkisinde tamamen kalmadım. Aranızda varsa 80'ler 90'lar. Buyursun ufaktan anlatsın...
--spoiler--
modern olmadan postmodernizmi yaşayan bir nesildir. ''kendi yağında kavrulma'' diye bir şeyden habersiz, hayatı oyun zanneder. en çok kullandığı sözcük, daha doğrusu ses ''ya''dır. her cümleye ''ya'' ile başlar, ''ya'' ile bitirir.
hangi milletten olursa olsun ana dili ingilizcedir. rahat adamsın demek yerine, sen çok largesın, tamam yerine okey, evet yerine yes gibi kelimeleri kullanır.
kompleksli ve özentidir. batı hayranıdır. hiç bir ideolojik görüşü yoktur. maddiyatçı ve benmerkezci bir yapıya sahiptir. sokağa çıkamayan, üç yaşından itibaren bilgisayar kölesi olan, çamurla oynamanın, sokakta kirlenmenin ne demek olduğunu bilmeyen bir nesildir.
bu neslin en çok kullandığı cümle ve kelimeler şunlardır;
-bilgisayarla 4 yaşında tanışmak,
-barbie yerine internette barbie bebek giydirme oyunları oynamak,
-ilköğretim 2. sınıfta babamın nokia 3310 u var diye hava atmak,
-ilk bisikletin bianchi olması,
-tasolar ve beybıleyd(nasıl yazılıyor bilmiyorum) ile vakit geçirmek,
-çekçekli okul çantası ile tanışmak,
-bükülen ve kırılmayan lastik kalemler ile aslında beyaz ama üstü desenli etiketimsi jelatin ile kaplı, soyması pek hoş olan kalemlere sahip olmak.
-11 yaşında renkli ekran kameralı cep telefonuna sahip olması.
Milenyum çocuğudur. lan bu nesiller çok fena, bunlar her şeyi biliyorlar dediğim gruptur. televizyon, internet, oyun, playstation daha neler neler. evet 90'larda çocuk olmak daha farklıydı. **
2 in 1 gameboy oynayamamaktır, inşaat kumuna tırmanamamaktır, yeni yeni filizlenen buğdayların üstünde top oynayamamaktır, top oynarken cam kıramamaktır.
94-95li gerizekalı kızların 2000 yılında 5-6 yasında olmasına rağmen,
benim bugün 1 gömlek, ekstradan da bi kaç t-shirt almak için girdiğim mağazaların, onların eğlenmek, hatta arkadaslarıyla zaman geçirmek için kullandıkları yerler olmasıdır.
lan su an 15 16 yasındasın ama benim kadarsın lan. nası oluyo olm bu nasıl beslediler sizi?
bizim neslimiz abartmıyorum bunların yasındayken burger king bile bilmezdi.
beden derslerinde bile ders çalışırdı ya da ne bilim saçlarını yanlardan toplardı.
giydiklerimiz anne babamızla alışveriş sonucu alınan şeylerdi.
makyaja 19da anca baslamıstık.
bu ne lan. nasıl nesil bu böyle.
hacu bu gidişle ingiltere ile yarısacağız erken hamilelik konusunda.
açın facebook profillerine falan bakın, ya havuzda ya denizde cıbıl fotolar, ya da gecenin dibine vurmus modunda konusmalar.
15 yasındasın lan 15!
Bizim mahalle varoş oldugundan mı bilmiyorum bizim çocukluğunuz 90 lara cok benziyordu.
Mahalle macları, saklamak, yerden yüksek, tek pas- aylık...
Bilgisayardaysa önce Gta knight cs daha sonra metin2 cs.
Ayrıca yunı oh tasolarini ve sihirli annem i Selena yı da unutmamak lazım.
90larda çocuk olamadığı için şanssız çocuktur. hormonludur. muhtemelen iri kıyımdır. yaba gibi elleri ayakları vardır. atariyle süper mario oynamadığından bilgisayar karşısında süpersonik canavara dönüşmüştür. bizimkileri izlemediği için akasya durağını dizi sanan çocuktur. tasoyla tanışmamıştır made in china oyuncaklarıyla sıkılan çocuktur. beslenme çantası da yoktur fast food besleniyordur. susam sokağını bilmezdir. eksiktir. olmamıştır.
(bkz: rıza baba)
(bkz: ali rıza bey)
(bkz: memoli) *
Bana kalırsa o kadarda şansız bir çocukluk geçirmeyen nesil.
-13 yaşımda bilgisayar almışlardı bana ve o zaman kadar bilgisayarın nerden açılacağını bile bilmiyordum.
- ayrıca 60 tane çocuğu olan bir mahhallede büyüdüm.
-istop, 9 kirmit oynadım. gazoz kapağı ve taso biriktirdim. su tabancam vardı herkesi ıslatırdım.
- bu sadece bir kere başıma geldi ama sivrisinek kovucu arabanın arkasından koşturdum. *
bugün hala apartman dairesinde oturmayan çocuklar sokakta oynuyorlar hatta şuan bu satırları yazarken gazoz kapağı sesi geliyor. yani sadece 90 lara has değildi sokakta oyun oynamak.
