sokakları televizyonun verdiği kadar görmek, arabaların hissettirdiği kadar hissetmek demektir. teknolojinin hala ulaşmadığı çocuklar bir yönden mutlu olabilirler.
pokemonu kaçırmamak için ondan önce verilen teletubbiesi de izlemek zorunda kalmaktır. tabi bu yarı 90 larda yarı 2000 lerde çocuk olanlar için geçerlidir.
hakkaten farklı olmak. 80 ler, 90 lar diye başlık açabiliyorsunda 2000 lerin ilk 10 senesini anlatan başlık açılamıyor. o yüzden 999 seneyi kapsayacak çok geniş bir döneme hitap ediyor.
(bkz: bu başlık uzun ömürlü olur)
muz yedikten sonra ishal olmak gibidir. ayrı bir muammadır. zile basıp kaçamamak, sanal bebek sahibi olamamak, jetonlu telefon görememek, önce hüplet sonra gümlet diyememektr.
oyun dediğinde akla bilgisayarın ya da playstation'un gelmesidir.
tatil günlerinde sabah erken kalkıp çizgifilm izlemenin zevkini 7x24 çizgifilm yayınlayan kanallar yüzünden anlayamamaktır.
her şeyi herkesten çok bilmek, abidik gubidik fantastik dizilere müptela olmak, bunun dışında gereğinden fazla tv izlemek, internet kafeleri mesken edinmek, -erkek çocukları için- küfür dağarcığıyla bir çok yetişkinle aşık atmak, gene de sevimli, temiz ve eldeğmemiş kalabilmek demektir.
umarım ilerki yaşlarında bir önceki kuşağın yaşadıklarını yaşayamadıkları için eksiklik hissetmezler. bilemeyiz.