efendim yazarların 199 entryi yazıp da 200. entryi gireceklerini fark ettikleri sırada ortaya çıkan, yazarın komplekslerine göre kazanacağı paranoyaklık derecisini artıracak olan, saatlerce sözlük başında başlıktan başlığa koşmasına neden olacak ve kafayı yedirtme noktasına bile getirebilecek olan kararsızlıktır.
bir örnekle anlatırsak eğer; yazar ilk önce 'ben' kısmına tıklar ve de ne görsün 200. entrye çok az kalmıştır. neyse efendim hemen bir kaç entry daha yazar ve entry sayısı 199'a dayanır. işte burdan sonra o takıntı başlar. "200. entryi nereye yazsam acaba?" diye düşünmeye başlar. o başlığa bakar "yok" der "şuraya yazayım" der birşeyler yazar sonra geri siler vazgeçer, bu döngü saatlerce devam eder.. bu durumlarda yazarlar genelde kendi nick altlarına bu yuvarlak sayılı (200,300,400...) entryleri girmeye karar verirler.
ha ayrıca anlamam nedir bu yuvarlak sayı takıntısı arkadaş? niye bu kadar şanslı oluyor bu entryler anlamak mümkün değil. 345 sayısının suçu ne? ya da 546 niye değil? 143 neden değil? 143 numaralı istemez miydi uzun uzun düşünülen, üzerine titrenilen bir entry olsun hı? küçük emrah moduna girmek üzereyim çok üzülüyorum o üvey evlat muamelesi gören entryleri görünce.
"1000. entymi giriyorum eveet!", "1500'üncü entryi giriyoruum!", yaa doğru giriyorsun evet. eğer o 435. entry olmasaydı nah girerdin o 1000. entryi!
her neyse, paranoyamı iyice artırmadan 200'üncü entryimden kurtulduğum için mutluyum.
bu arada... ulan kendi nick altıma mı yazsaydım keşke lan?
hiç böyle gerginliklerim olmamıştır. 600 küsür entrym var imiş şimdi farkediyorum. hiç kasmamıştım *00. entrymi nereye yazayım diye. bundan sonra kasayım bakalım nasıl biz haz imiş. *
