çoğunun bir işi vardır. ücretli öğretmenlik*. esnaf anlayışında olan hükümet ihtiyaç olan öğretmen kadrolarını vermiyor. sonra okullar il milli eğitimden bu ihtiyaçları yine isteyince ücretli öğretmenlik adı altında öğretmenlerimiz kölelik yapıyor. kölelik deme sebebim kadrolu öğretmen 1200 ytl alıyorsa bu köleler 500-550 ytl alıyor ve aynı işi yapıyorlar. tabii dersler boş geçmediği için de esnaf hükümet görevini yapmış gözüküyor.
adana'da bir köydeki okulda din kültürü ve ahlak bilgisi dersine öğretmen yerine köyün imamının
girdiğini öğrenince neden 199999 olmasın dediğim durumdur.
kadroların, köy korucusu, ev hanımı, ziraat mezunu,gıda mühendisi, vb. olan ücretli öğretmenlerle(!) doldurulması sonucu ortaya çıkan durum.
edit :efenim elbet içlerinde örtmen olanlar da var ama örtmenlikle alakasız mesleklerdeki insanlar da maalesef çoğunlukta. örtmen arkadaşlarım bizzat şahitler.
ülkemiz şartlarında "ücretli öğretmen" kisvesi altında karlı bir pazar dönerken, "mezun" olmuş ya da olacak vatandaşlarımızında muhtemelen içinde bulunacağı topluluktur.
kpss ye çalışmayıp oraya buraya şuç atan öğretmen adayının yakınmasıdır. devlet ne güzel her sene öğretmen alıyor denilerek avunulabilir, 10 binlerce iktisat, işletme, kamu yönetimi vs mezunu ne yapsın.
meb'in sitesinde yayınlanan hemen hemen 10 yıllık kadro sayıları açıklanıpta ısrarla atama yapılmayan bir öğretmenlik dalı seçipte bunu buraya yana yakıla anlatmaya çalışmaktır. nedense türkiyenin herşeyi b.ktan insanoğlu nankör. ha kırsal bölgede yaşayıpta sanayi dalları seçmek ha sanayi şehirlerinde yaşayıpta ziraat fakültesinde okumak. sonrada işsiziz aa bil bakalım neden işsiziz.
acı bir gerçek olmasının yanı sıra 200.000 kişilik grubun içinde azımsanmayacak sayıda atandıkları yerleri beğenmeyenler de mevcuttur. doğuda öğretmensizlikten dolayı bazı yerlerde cami imamlarının gönüllü olarak okuma yazma öğrettiklerine şahit olmuşluğum var.