galatasarayın ne büyük takım olduğunu gösterdiği maçtır. avrupada ilk 8e kalarak bu 2 kelimenin beşiktaşlıların lügatında rahatlamasını sağladığı maçtır aynı zamanda. böbreklerini satıp schalke'ye handikaplı para yatıran fenerbahçeli taraftarlarından temizlendik sanırım şwh
şimdi oyun kurma ve yönlendirme yeteneği olan çok hızlı olmayan zeki bir oyuncun var sneijder. kanat adamı hızlı ve yırtıcı olur. sneijder topla düşünebilen bir adam nitekim bunu gecen akhisar macında gorduk. dilinden anlayabilecek drogba girere girmez hemen verkaçlar vs. ve iki gol buldu galatasaray.
umarım terim bu saçmalıga bi son verir. ikinci yarıda berbat otesi bir galatasaray vardı.
ayrıca zemin içinde şunlar söylemek lazım. kimler ne paralar yiyor bu zemin işinde merak ettim. yaptırdık falan dendi hala macun gibi yumuşak saha.
onlarca milyon dolar ver adam al sonrada onların boktan bi sahada iş yapmasını bekle, enteresan.
çarşamba günü saat 8 gibi evden çıktım, içimde büyük bir heyecan. ee uzun zaman sonra böyle büyük bir maça çıkıyoruz. Galatasaray formamı giydim, bursa'da hava yapıyorum aklımca. neyse 8:30 gibi maçı izleyeceğimi düşündüğüm yere yakın bir yerde yemek yedim. saat 9 oldu bu arada. bundan önceki her şampiyonlar ligi maçını aynı yerde izledim. son braga maçında bile 50 kişilik yerin yüzde 60 doluydu. * neyse tam içeriye gireceğim şöyle bir ses ''abicim tüm yerler dolu kusura bakma'' lan hani bir deyim var ya kafamdan aşağı kaynar sular boşaldı diye, he tam olarak onu yaşadım. babamla birlikte izleyeceğimiz için babamı aradım hemen ''baba yer yokmuş ne yapacağız'' oda dedi ki ''git orada x kişiyi bul ben şunun oğluyum de ayarlar o'' dedi. koşarak içeriye girdim tekrar adamı arıyorum yok. yalnız gözüme şöyle bir şey çarptı çok sayıda bursaspor formalı insan maçı izliyordu. duygulandım biraz o an. * saat 9:40 gibi babam geldi. hemen bir kaç yere daha baktık, yok amk d-smart'ı hiç bir yerde yok. saat 9:50'de galatasaray formalı hayalleri yıkılmış bir genç mal gibi etrafa bakıyordu. * işte o an poseidon dahil tüm tanrılara küfür ettim. sonra hızımı alamadım bana böyle bir maçı izletmeyen, ''uefa, rtük, trt, star, doğan grubu, doğuş grubu, tff, kapitalist düzen, amerika israil...........'' diye uzayan bir listeye küfür ettim. eve döndük mecbur, radyo dinliyoruz maçı ''burak şimdi önüne aldı vurdu, gooooollllllll'' diye bir ses açar açmaz. o an hüzünle sevinci aynı anda yaşadım amk. bir yandan galatasaray gol atmış seviniyorum, bir yandan golü göremediğim için üzülüyorum. neyse maç devam ediyor spiker tam bir ibne, ya radyodan dinleyen adama şu yapılır mı? ''schalke çok tehlikeli bir noktadan köşe vuruşu kullanıyor, * höwedes yükseldi, arkada bastos bomboş -uzun bir sessizlik- maalesef savunmamız bugün çok açık veriyor'' lan o sessizlik kalp krizi geçiriyorum ben ibne. adam gibi anlatsana maçı. neyse öyle böyle derken maç 1-1 bitti. turu geçeceğimize hala inancım tam, son bir kere daha maçı izletmeyen herkesin amk diyerek sözlerime burada son veriyorum.
schalke 04'ün maalesef galatasaray'dan çok daha iyi oynadığı şampiyonlar ligi karşılaşması. kimse değinmemiş olsa da maçın adamı benim için selçuk inan'dır. attığı paslardan çok, kritik schalke ataklarında yaptığı önemli hamleler ile bana göre maçın farka gitmesine engel olmuştur.
schalke'nin attığı golün ilk yarının son dakikasında saçmasapan bir hatadan gelmesi takımın moralini oldukça düşürmüş ve ikinci yarı ilk yarıya göre hücum yönünden daha silik bir galatasaray izlememize neden olmuştur.
fatih terim'in eboue'nin yerine sabri ile başlaması benim beklediğim bir şeydi zira daha geçen hafta basın açıklamasında "sabri gibi çok çalışıp kendini tekrar gösteren oyuncular formayı tekrar kapar" tarzında bir laf etmiş ve sabri'yi övmüştü. bana göre * fatih terim'in en büyük hatası bu maçta sneijder'i sol açık olarak oynatmaktı, bu büyük bir kumardı ve tutmadı. riera ve sneijder'in bulunduğu sol kanatta schalke malesef ilk yarı rahat rahat at koşturdu. ikinci yarı amrabat'ın girmesiyle sol kanat biraz daha toparlandı.
fatih terim böyle rövanşların adamıdır, umarım bir sonraki maçta yapılan hatalardan gereken ders çıkarılır ve galatasarayımız adını şampiyonlar ligi çeyrek finaline yazdırır.
fatih hocanın net hatalar yaptığı maçtır. eboue'yi oynatmaması, sneijder'i kanat oynatması, sneijder'i oyundan alması gibi... ancak bu maç bize iyi ders oldu. rövanş maçına kadar takım yerine oturacaktır ve schalke'yi eleyecektir.inancımız sonsuz..
schalkeyi psikolojik olarak
mactan once turu
gecemeyecegine
inandirmaliyiz. ve tabi
mac sirasinda agresif
oyunumuzla. eger
almanlar biraz bile
umutlanirsa buyuk bir
hezimet yasayabiliriz.
sahsen gececegimize emin
olsamda turun rahat
gecmeyecegini adim gibi
biliyorum. buyuk ihtimalle
tt arenada beraberlik
almanyada ise galibiyet
alip turu geceriz. skorlar;
1-1 ve 1-3.
( mrdean,
mobil, 18.02.2013 00:54)
dünden beri daha ayılıp da bişey yazamadığım maç. çeyrek final biletini almanya'ya bıraktığımız çok güzel oynayıp kazanamadığımız hatta sabri'nin bile kaleyi sert şutla yoklayabildiği seyir açısından güzel bir müsabaka oldu. drogba'dan beklentilerimizin karşılığını alacağımızın sinyalleri geldi. ama burak ve hamit'in çabaları yetersiz kaldı. dün üzüldük ama almanya'dan mutlu döneceğiz.
Görünen şu;
Feci şekilde medyanın gazına gelmiş bir taraftar gurubu.
Schalke bu. Alman liginin kafa takımlarından biri.
Sonuç normal bence. Tur da ortada. Bu turu Allahın izni ile geçeceğiz.
Taraftarlık tanımımız baştan aşağı değişmeli. Ancak bu tanıma kesinlikle " akıllı ve farkında " ifadeleri konmalı. Fener medyası Schalkeyi olabildiğince güçsüz ve kötü bir takım olarak gösterirken hedefi de 12 den vurmuş belliki. Amaç olası kötü sonuçta Fatih ve aslanlarının prestij kaybetmesini sağlamaktı bunu da başardılar. Nasıl mı çünkü bizim taraftarımız " akıllı ve farkında" değil. Hatta direk söyleyeyim " gerizekalı".
Kendi takımının çıkan oyuncusunu yuhlayan adam gerizekalıdır. Bu net.
Rakip güdümlü medyanın gazına gelen adam gerizekalıdır. Bu net.
Schalkeyi bir bate sanan adam " kolay tur ya, Fatih takımı yanlış oynattı" diyen adam tam gerizekalıdır. Bu da net.
Son olarak şunu bir kez daha söylemem gerekir, akıllı ve farkında bir taraftar bu yıl asıl önemli olanın lig şampiyonluğu olduğunu anlamak zorunda. Lig şampiyonluğu demek ŞL ye tekrar katılmak demek, FeBe ve bejeke yi uçurumun dibinde başbaşa bırakmak demek. ŞL de bu yıl ki hedefimizi tutturduk. Sıra bunu sürdürülebilir kılmakta. O arenaya bir kaç yıl boyunca hep katılmakta.
Başkan hiç bir zaman Avrupanın en büyük kulübü olacağız demedi. Şunu dedi ama;
Avrupanın en büyük 10 kulübünden biri olmak VE ORADA KALMAK.
BAKIN BU CÜMLEDEKi ÖNEMLi KISIM " ORADA KALMAK" BÖLÜMÜ.
galatasaray için avantajlı bir skorla bitmiş olan maçtır. fenerli bir arkadaşıma da 1-0 öndeyken dediğim üzere bu maçta yenilmediğimiz sürece schalke'yi eleriz. çünkü galatasaray kendi sahasında kötü, deplasmanda iyi oynayan bir takım. deplasmandaki maçı en kötü 2-2, 3-3 berabere bitirmesini başarabilir galatasaray ki o zamana kadar drogba-sneijderli sisteme daha çok adapte olabilir takım.
not : maçı iş nedeniyle izleyemedim ama ntv'den özetini izledim. maçın hakkı cidden beraberlikmiş. drogba ile selçuğun da maşallahı var. sabri, hamiti oynatıp sneijderi kanada koyan terime de selamlarım var.
shalke alman liginde zor günler geçirse de, şampiyonlar liginde kolay yenilmeyen taş gibi bir takım. belki alt sıralardaki alman takımlarını yenemiyor ama bunun sebebi alman liginin kalitesi. çok organize, ayağa pas yapabilen, kanatları çok iyi kullanabilen, fizik gücü yüksek, hızlı ve teknik yıldızları da olan ortalama üstü bir takım. maça burdan başlamak lazım. dün gece de bu özelliklerini sahaya çok iyi yansıttılar.
teknik ve taktik olarak da, cimbomu iyi analiz ettiklerini gösterdiler. cimbom, geriden oyun kurmakta çok zorlanıyor. eğer biraz ileride stoperlere ve melo-selçuk ikilisine basarsanız kendi sahasına kitleyip, kaleci muslera yı degaj yapmak zorunda bırakıyorsunuz, ki biz bunu bu sene defalarca gördük. shalke çok akıllı bir taktikle önde basarak cimbomun ataklarını daha başlamadan kesti ve atak başlattı.
bunun çaresi, toplu savunma ve toplu hücumdur. hamit in, sneijder in hatta forvetlerin gelip ortasahadan top çıkarılmasına yardım etmesi gerekmektedir. ama bunun için de daha fazla koşmak ve daha fazla kondisyon ve daha fazla pas yapmak gereklidir, bizim türk takımlarında bunlar genelde eksik.
pas pas pas! cimbom şu pas trafiğini bir türlü yerleştiremedi. verkaçları sadece drogba gelince yapmaya başladılar. üçgenleri oturtamadılar. kanatlardan adam kaçırmayı başaramadılar. çünkü sağ kanadımız zaten yok! hamit belki kariyerinin bir döneminde sağ kanat oynamıştır ama bu haliyle asla buna uygun değil. bunu tam 30 maçtır başaramadı. sağ bek de oynayamaz, hollanda milli maçında sap bek denendi, roben orayı otobana çevirdi. e nerde oynayacak bu adam? ortasaha nın sağında! hem defansif olarak takıma katkı sağlayacak, hem de oyun zekası ve yeteneğiyle takımı atağa çıkaracak. hatta forvet arkası bile oynar, topu alıp saklayıp, bir kaç metre sürüp öldürücü paslar atacağı bir forvet arkası olarak. ama sağ açık oynamaz. çünkü sağ açık demek, topu gerektiğinde rakibinin sağından atıp solundan geçecek adam demek. hamitte o hız yok. ama terim paşa aylardır hamit i sağ kanat oynatarak takımın kanadını kırıyor. büyük bir hata!
dany. iyi niyetli, aslında fena oynamayan, çalışkan bir arkadaş. ama galatasaray gibi dünya nın en büyük 10 kulübünden biri olacaz biz yea! diye yola çıkan bir takımın stoperi olamaz. çünkü top ayağına gelince panikleyen, alelacele paslar atan, her maçta ölümcül bir hata yapıp rakip forvetleri kaleciyle karşı karşıya bırakacak bir oyuncu. nitekim shalke maçında da havadan gelen bir topu (ki takımın yarısı ilerdeyken) ileri şişirmesi gerekirdi. o ne yaptı, iki metre önündeki adama yollamaya çalıştı beceremedi, kontratak başlattı. bir değil iki değil. her maçta yapıyor bunları. büyük hata.
riera da aynı şekilde, çok severim kendisini, beğenirim, takımdaki bence en iyi sol açık ve sol açık oynaması gerekiyor. amrabattan kat kat daha etkili, akıllı ve etkili bir sol açık. tamam amrabat kadar hızlı değil ama oyun okuması, hücuma katkısı, ortaları, ara pasları ondan çok daha iyi. sevgili terim, rierayı neden sol açık oynatmıyorsun en azından bir maç denemiyorsun adam bas bas bağırıyor ben sol bek oynayamıyorum, adam kaçırıyorum, pozisyon almam zayıf, arada ileri çıkınca iyi işler yapıyorum ama terim bunu duymuyor. büyük hata.
hamit, dany, riera. cimbomun en zayıf noktaları.
şimdi gole bakalım, hamit ilerde top ezer ve kaptırır, shalke savunması topu ileri şişirir, top dany ye gelir, dany panikler ve topu rakibe kaptırır, riera kendi bölgesine giden topa müdahale edemez, semih orayı kapatmaya çalışır, riera ortaha kaçan adama koşması gerekirken o da semihin koştuğu bölgeye koşar ve gol gelir. işte muhteşem üçlü ve gelen gol.
terim kariyeri boyunca yapmadığı hataları bir sezona sığdırmaya çalışıyor sanki. bir kere eboue yi ya da sabriyi sağ açık ya da sol bek denemiyor, riera yı sol açık denemiyor, hamiti ortasaha ya da ön libero denemiyor, hatta melo bile dany nin yerinde denenebilir.
tekrar maça dönersek, böyle bir maça göre cimbom çok iyi fırsatlar yakaladı. hamit in direkte patlayan şutu, burakın sağ ve sol çaprazdan auta giden şutları, sabrinin füzesi gibi. bu da demektir ki ikinci maçta gol ya da goller bulabilir cimbom hiç de zor değil. ben hala umutluyum turdan, çünkü cimbom üzerinde evsahibi ya da şöyle diyelim, oyunu domine etme baskısı olmayınca ( deplasmandaki braga, cluj, manu maçları) daha sakin ve gerçek kimliğine uygun oynuyor bence. bir de sneijder ve drogba nın 3 haftalık daha alışma süreci eklenince güzel şeyler olabilir.
son olarak zemin e gelirsek, ne kadar güzel stad yaparsanız yapın, ne kadar dünya starı getirirseniz getirin, bir yerden türk olduğunuzu göstermek zorundasınızdır. ya madonna konserine izin verip 50.000 kişiyi çimlerde zıplatırsınız, ya da bir kaç milyon dolara yenilettiğiniz çimlerinizi uyarılara rağmen bir maça yetiştirmeye çalışıp olgunlaşmasını beklemeden yeniden çökertirsiniz. en sonunda gidip çimlerin ortasına bir tabela asmayı düşünüyorum çimlere basmayın! diye.
Schalkenin galatasaraydan daha iyi kadroya sahip olmasada daha iyi ve oturmuş oyun anlayışına sahip olduğunu gösteren maç oldu. alman ligi ile türkiye liginin farkını gördük. almanlar formsuzda olsa birbiriyle nasıl yardımlaşılacağını ve takım olarak ne oynamaları gerektiğini aynı içerideki braga maçında yaşadığımız gibi gösterdiler. Tur içinde hiç karamsar değilim, çünkü cluj ve bragayıda kendi sahamızda yenemeyip deplasmanda yendik, keza zamanında kendi sahamızda yenemediğimiz hertha berlini sahsında farklı mağup ettik, buna benzer banik ostrava, hamburg, atletico madrid eşlemelerindede deplasmanda evimizden daha iyi sonuçlar aldık. dünkü beğenmediğimiz oyunda bile maçı koparabilecek gol pozisyonları bulabildik. onlarında defansif sorunları olduğunu gördük. fatih terimin en iyi özelliği bir kez oynadığı rakibe ikinci kez karşılaştığında daha yerinde hazırladığınıda göz ardı etmeyelim. hala tur için şansımız az değil. Schalkede net fırsatlardan yararlanamadı ve bana görede yoruma açık bir pozisyonda bir penaltılarıda verilebilirdi.
uzun bir aradan sonra bir türk takımının şampiyonlar ligi gibi bir kulvarda (grup maçlarından itibaren) 5 maç üstüste mağlup olmamasına vesile olmuş beraberliktir.
avantajı schalke 04 takımına kaydeden ilk maç. galatasaray'lı ergen tayfası ile taşak geçecek değilim, onlar her daim ergen.
2 oyuncu alındığında herşeyi bu 2 adamın bitireceğini zannetmek, en hafif tabiri ile, hele yuvarlak bir araç* (top sensin ibne) ile oynanan ve sonucu hk.da kesin tahminlere varılamayacağı on yıllardır bilinen bir oyun için olsa olsa safdillik ya da dediğim gibi ergenlik olur. nokta.
öncelikle maç öncesi fikrim buydu:
(#18705793) ve haklı çıktım. ülke puanına ihtiyacımız vardı, bakalım zor olan tur gelecek mi!
ama maç için kafama takılan tek şey şu:
o herkesin yüce taktisyen dediği f.terim niçin tek forvet ile maça başlamaz ve 5 li orta saha yapmaz.
diğer detaylara hiç girmiyorum bile!
not:almanya'da da en iyi savunma hücum mantığı ile çift forvet oynarsa galatasaray ve sneijder gibi adamdan da sola yakın oynamasını beklerse hem taktiğe hem de alacağınız gudik skora bir sürü küfürüm hazır. yani demem şu: orada bu takıma karşı ancak 4-5-1 ile başarılı olursun, o da sneijder tam göbekte oynarsa.
bir de yenilen golde hamit'i sorumlu tutan tayfa var onlar siktirsin gitsin evine ve kriket seyredip yorumlasınlar. ulan hamit'in topu kaybettiği yer rakip köşe gönderine 3 metre, yani kaleye en az 87 metre uzak! sonra gelişen durum ne olacak o 87 metrede!
melo efendi adamı tam gaz takip etse belki de o kadar rahat bir tek vuruş yapamayacak ama melo jogging yapıyordu rakip kıçını yırtıp depar atarken golden önce!
edit: bir de kuponuma kg var vermiştim, crewe-coventry maçında üst verdim ve tek maçtan yattım.
(#18728971)
Ne yazık ki maçtan önce çok havaya giren, karşısında bir Alman takımı olan Galatasaraylıların hüsrana uğradığı maç.
Danny- Semih ikilisinin şampiyonlar ligini kaldıramayacağı açıkken Hiç ihtiyaç olmayan bölgelere oyuncu transfer eden yönetim suçludur.
Vasat takım(Türk basınına göre) Schalke dün akşam biraz daha becerikli olsa 2inci hatta 3üncü gölü bulabilirdi.
Galatasaray da 2. gol için fırsat buldu ama genel olarak rakibin kaptıdığı toplarla etkili oldu.
Üzülerek söylüyorum ki Galatasaraylı arkadaşlar, Schalke Almanya da zor kaybeder.
Beklentiyi yüksek tuttunuz, pişman olacaksınız...