son günlerde bölücülük ve terörizm kapsamında gerçekleşen olaylara yönelik, bazı sözlük yazarlarının katkısı ve desteği ile yazılan bildiridir.
uyarı: söz konusu metin propaganda amacı gütmemektedir. içeriğin beğenilmemesi halinde, bu durumdan sözlük yönetimi ve moderasyonu sorumlu tutulamaz. bu bildiri başta sözlük yazarları olmak üzere tüm internet platformlarına sesimizi duyurabilmek amacıyla yazılmıştır. bildiriye destek vermek isteyen yazarlar olursa, özel mesaj yolu ile irtibat kurabilirler.
"toplumdaki duyarlı her fert gibi son günlerde yaşanan gelişmelerden kaygı duymaktayız. bölücülüğün ve bölücü terör örgütünün neden olduğu kıyım ve saldırılar, dozajını arttırmış ve toplum üzerinde derin yaralar açmıştır. gelinen süreçte, terör örgütünün gerçekleştirdiği hain saldırıların, terör örgütü uzantılarının ve yandaşlarının siyasi talepleri ile birleşerek, sonuç alma eğilimine geçtikleri duyarlı insanların gözünden kaçmamaktadır.
14 temmuz 2011 tarihinde diyarbakır- silvan'da gerçekleştirilen hain saldırı, 13 askerimizin şehit olmasına neden olmuş ve duyarlı her vatandaşı hüzne boğmuştur. silvan saldırısı, şahsımızı duyarlı olmaya iten olaylar zincirinin sonuncusudur. 14 temmuz tarihinden önceki birkaç haftalık zaman aralığında, terör örgütü tarafından pek çok hain saldırı gerçekleştirilmiş, çok sayıda asker ve polisimiz bu saldırılar sonucunda şehit edilmiştir. son günlerde, terör örgütü tarafından gerçekleştirilen eylem sayısındaki artış elbette ki tesadüf değildir. gerçekleştirilen silahlı eylemlerin, terör örgütünün ve siyasi uzantılarının talepleri ve çıkışlarıyla paralel ilerlediği gerçeği gözlerden kaçırılmamalıdır. silvan saldırısının, söz konusu oluşumların "demokratik özerklik ilanı" olarak kamuoyunda yer bulan çıkışları ile paralel gerçekleşmesi, bizi bu düşünceye iten yegâne durumdur. türkiye cumhuriyeti'ne ve türk milleti'ne verilmeye çalışılan bu algısal mesaj, ilerleyen günlerde daha da iyi anlaşılacaktır.
türkiye'deki bölücü faaliyetlerin özelliklerini inceleyecek olursak, yüzde yüz kendine has dinamiklerden türemediği görülecektir. pkk terör örgütünün ve diğer pek çok yasa dışı yapılanmanın, yoğun biçimde dış servislerden destek ve yönlendirme gördüğü kabul edilmiş bir gerçektir. buradaki esas amacın, bazı art niyetli yabancı güçlerin desteğini alarak, ideolojik ve algısal zaafı olan kitleleri tetikleme amacı güden bölücü unsurların menfaatleri olduğu anlaşılmalıdır.
bölücülüğün ve terörizmin yıkıcı saldırılarına karşı "millet" çatısı altında, duyarlı olan ve kendine pay biçen herkesi "duyarlılık" görevine çağırıyoruz. günümüzde var olan resmi kurumları, konu ile ilgili olan ve olumlu sonuç vermediği anlaşılan taktik ve stratejilerini rafa kaldırarak, konunun çözümlenmesi hususunda daha kararlı ve etkili hamleler yapmaya davet ediyoruz. bölücülüğe karşı "millet" olarak tek yumruk olabilmek adına, duyarlı her vatandaşın tepkisini ve duyarlılığını göstermesi hayati önem arz etmektedir. türkiye için tasarlanan iç savaş planlarına ve parçalanma tehditlerine karşı, birlik olmak mecburiyetindeyiz. konuyu unutmamak ve unutturmamak, her bireyin ve gencin asgari vazifesidir.
vatanın birliği ve bütünlüğü adına can verenlerin acısını derinden hissederek yazılmış bu satırlar, tüm topluma kendini ifade etme ihtiyacı duyan bizlerin, seslerini herkese duyurmaya yönelik çığlığıdır. artık unutma lüksümüz, boş verme lüksümüz, duyarsız kalma lüksümüz kalmamıştır. başta uludağ sözlük yazarları ve internet platformları olmak üzere, bu konuda herkesten destek bekliyor, tüm kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz."
çok düzgün bir dille gerçekleri dile getirmiş bir bildiridir. Altında imzamızın olmamızın nedenleri bu kadar ılımlı ve düzgün bir şekilde yazılmış bir bildiriye bile faşistlerrr diye hırlayanların ortaya çıkmasıyla desteklenmektedir.
Bununla beraber Bildiri siyaset içermemesine rağmen bugünkü terörün baş sorumlusunun AKP hükümeti olduğunu belirtmek boynumuzun borcudur. Eğer ki terör Samsun'a kadar gelmişse. Hükümet devraldığında Sıfır iken yüzlerce şehite ulaşmışsa tek parti iktidarının sorumluluğunu görmeyip seçmenleri kendi ellerine de bulaşmış Türk evlatlarının kanından kaçmak isterlerse biz yüzlerce daha Türk evladını şehit olarak veririz. Allah'tan temennimiz odur ki (kanımca bildiri altına imza atan diğer arkadaşlar da benimle aynı fikri paylaşacaktır) eğer birileri AKP hükümeti yüzünden PKK terörüne kurban gidecekse bu ülkenin nimetlerinden en az düzeyde faydalanabilmiş ama ülkenin esas sahipleri olan köylü çocukları gariban çocukları değil de bizim gibiler olsun.
sözlükteki faşistlerin nazi partisi adı altında bir kin ve nefret cephesi kurduklarını ilan eden bildiridir diye düşünenlerin saçmaladığı, anlamak istemediği bildiridir.
merak ediyorum;
- pusuya düşürerek asker öldürenler mi faşist, bunun defalarca tekrarlanmasına artık dur demek isteyen yazarlar mı?
- içinde "pkk ve destekleyen unsurlara artık dur denmeli" mesajı geçen bir bildiri yayınlayanlar mı faşist, yoksa bu bildiriden dolayı uyanan bir halkı gören ve "kin ve nefret" yaftası yapıştıranlar mı?
soruyorum ; özgürlüğün tillahını yaşayıp, "özgür değiliz" diyerek, yaşadığı, suyunu içtiği, ekmeğini yediği ülkenin askerini pusuya düşürüp öldürenler mi daha iyi ?
yoksa,
arkadaşı, kardeşi, eşi dostu, evladı dağda şehit olanlar ve buna dur demek için bildiri yayınlayanlar ve aslında biraz da sabrımız taşıyor mesajı vermek isteyenler mi daha iyi ?
bu bildiriyi beyninle yorumla güzel kardeşim. götünle değil.
söylenmek istenen şudur ; askerimize kurşun sıkanlara sabrımız taşıyor ve hatta taştı. demokratik açılım diye ülkeyi bölmeye çalışanlara sabrımız taşıyor ve hatta taştı.
kürdüne, lazına, çerkezine lafımız yok.
ama türk bayrağından şikayetçi olanın, askerine kurşun atanın, türkiye cumhuriyeti'nin topraklarından toprak isteyenlerin, özerklik isteyenlerin korkması gerek cidden. o kesimden biriysen, sen bana istediğin kadar faşist de.
ama faşistlik buysa, sen daha faşistlik görmemişsin derim bende.
bir umuttan öteye geçmeyen eylem olmuştur. 20 temmuz'dan 19 ekim'e değişen hiçbir şey olmamış demek ki. bir kısır döngünün kahreden uğursuzluğunu yaşıyoruz. ne zamana kadar, bilinmez.
evet altına imzamızı attığımız bildiridir. tek istediğimiz bu topraklarda insanların huzur içerisinde yaşamasıdır. hainlerle birlikte, bizi satanlarla beraber değil!
(bkz: gece lampulu)
pkk'yı destekleyen ne kadar bölücü, hain orospu çocuğu varsa alayının anasını sikeyim.
yok biz faşistsek bu memleket zaten bitsin o zaman!