Pastırma.
23-24 senelik hayatımda üç beş defa yemişliğim vardır. Hiçbirinde de etkilenmedim. Performans fiyat oranını çok düşük buluyorum o Ayrı mesele ama tat lezzet olarak da bende bir çekicilik yaratmadı.
Adana/Urfa dürüm.
Tam bir et tavuk balık hastası olarak bunların her türlü çeşidini severek yerim. Hatta sabah öğle akşam et yediğim günler hayalim. Zengin olmak isteme sebebim bu ürünler benim.
Ama gel gelelim ki etin en isteksiz yediğim hali şu dürümler.
ilk yediğimde yaşadığım hayal kırıklığını anlatamam. Yenikapı'da dürümcü mehmette 3 liraya yediğim at etinden dürüm en lezzetlisi idi. Onun gibi güzelini bir daha hiç yemedim, son 3-4 aydır haftasonları çalıştığım yerde her hafta mutlaka bir kez yememe rağmen. Ama dürümcü mehmette yediğim bile beni bir döner kadar, kavurma kadar lahmacun kadar kıymalı börek kadar bile mutlu etmiyordu.
Pırasayı kabağı ıspanağı zaten sevmiyorum ama onların kokusunu bile ara ara canım çekiyor. Pırasanın suyuna limon sıkıp ekmek batırmak, kabaktan mucver, ıspanağı makarnanın yanına alıp makarnayı yiyip ıspanağı bırakmak.
Bunları bile canım çekiyor. Lahana sarması gibi sevmediğim bir şeyi bile bazen arıyorum.
Ama yok şu üstte saydıklarım gibi üç beş şey daha vardır çok sevme potansiyelimin olup da sevmediğim şey, Her gün verseler her gün yerim ama 20 sene yemesem aklıma gelmezler.
Hadi yiyim demem.
Çünkü hikayesi yok, alışkanlığı yok, çekiciliği yok