beşiktaş'ın rutin oyunuyla kazandığı maç. neden rutin çünkü beşiktaş bu sene lig maçlarını vasat oynayarak kazanıyor, ha yeri gelen maçlara asılıyor ama ligde en yoğun olan takım beşiktaş. haliyle her maç döktürerek oynamaz, alacağını alıp çekiliyor.
gel gelelim antalya'nın golü verilmemiştir. ama bazıları kendini nerede zannediyor bilmiyorum ama beşiktaş gol yediği anda maç bitmiyor, gol verilse beşiktaş'ı mağlup sayacak aklının sayacını yitirmiş insanlar var.
beşiktaş'ın ibrahim üzülmez gönderildikten sonra çıktığı 48. resmi maçtı. bunu her maçta sayıyorum çünkü bu olay 10 yıllık futbolcusunu, kaptanını, jübile yapmadan gönderen yıldırım demirören'in ayıbıdır. neyse...
maç başlamadan önce kadroyu gördüm. almeida'nın tek forvet olduğunu görünce moralim bozuldu. bu adamın yanına bir tane daha adam gerekli. tek başına iş yapamıyor. maç başladı, beşiktaş'ta kanatların ikisi de iptal tabi. simao hiç oynayamıyor, arkasındaki ismail zaten haftalardır yokları oynuyor, ekrem klasik düz adam. defansta uzun zamandır o bölgede oynamamış toraman var. veli-ernst-fernandes üçlüsü bu akşam sürükledi takımı. bu kadar eksiği olan beşiktaş'ın zorlanması normaldi. buna rağmen ilk dakikalarda edu'nun bir şutu üstten auta gitti. maçın önemli bir noktası da antalyaspor'un attığı golün verilmemesi idi. orta hakem insiyatif alıp gol diyemedi ki halis özkahya gibi bir hakem normalde beşiktaş aleyhine çalışır. yan hakemi bekledi, yan hakem devam deyince oyunu devam ettirdi.
antalya'nın verilmeyen golünden sonra rakip takım taraftarları olayı hemen günümüzün modası olan 'şike'ye döndürmeye çalışmışlar. bunlar çok ucuz sataşmalar artık ve futbol izleyicisine yakışmıyor. antalya golü atsaydı farka giderdi falan?!? antalya'nın eti ne budu ne, beşiktaş karşısında fark yapacak? verilmeyen golden 5 dakika sonra necati ateş karşı karşıya golü atamadı, neden o pozisyon hakkında hiç kimse konuşmuyor? beşiktaş'ın rakipleri eğer böyle konuşursa ben de derim ki, 'yahu, galatasaray maçlarında her takım ilk yarıda çift sarıdan kırmızı görmeye başladı, üstelik bazı teknik direktörler galatasaray'a karşı mağlup olduktan sonra gülüyor. iyi olur mu? bu işleri geçin artık. bu ülkede futbol oynamaya çalışan takımlar olduğu kadar, taraflı hakemler, 1 puan için kendini yerlerde süründüren lisanslı futbolcular var.
beşiktaş'ın golünde deniz barış'ın hatası vardı. ben de bunu 17 nisan 2005'in karşılığı olarak görüyorum. o maçta carew'in önünde normal topa koşu halinde iken kendisine carew'in teması olmamasına rağmen kendini yere bırakmış ve faulü almıştı. burada adalet yerini buldu, hesap kapandı. bu benim görüşümdür. 1-0'dan sonra beşiktaş yine iyi değildi. antalyaspor'da doğa takımın en çalışkan futbolsularından biriydi. tita kanatta iyi oynadı, pozisyonlar da buldu. ama golü penaltıdan atabildi. 2. golümüzde almeida'nın pası ve fernandes'i kaleciyi son derece şık çalımlaması güzeldi. antalyaspor'un golü kalecimiz cenk'in pozisyon hatasından kaynaklandı. zaten gol olacaktı, ismail boş yere kırmızı kart gördü. yönetim tarafından cezalandırılmalı. bu kadar laubali olunmaz.
türk futbolunun geldiği şu noktada, ne olursa olsun 2 takımı da tebrik etmek gerek. futbolda kimin ya da kimlerin korunmaya çalışıldığını hep birlikte görüyoruz. kurallar bir kereliğine mahsus(!) olmak üzere es geçilebiliyor. tabii ki , işin ucunda para var. paranın merkez olduğu bir sistemde ben taraftar olarak mutlu değilim ve her maça önyargı ile gidiyorum. hakem beşiktaş'a karşı artniyetli olacak diye düşünüyorum. öyle de oluyor çoğunlukla. söylenecek çok fazla söz yok artık. türkiye'de futbol taraflı olarak yönetiliyor, herkesin gözünü para bürümüş, yöneticiler bir gün yaptığı açıklamayı ertesi gün yiyebiliyor, suyun akışına göre yön değiştiriyorlar.
Geçtiğimiz senelerde attığı goller verilmemiş bir takımın taraftarı olarak bize şimdi bahane bulmak yakışmaz. Evet, Antalyaspor'un buz gibi, tertemiz golü
verilmemiştir. Bizim attığımız gol geçerli olmadığında biz nasıl kudurduysak şimdi de Antalyaspor taraftarlarının üzülmesi ve isyan etmesi normaldir. Ama bir de şu var ki verilmeyen golden sonra Necati karşı karşıya kaldığı pozisyonu değerlendirebilse belki bu kadar lafı bile olmayacaktı. Hele ki Deniz'in gafleti mi yoksa Almedia'nın uyanıklığı mı diyeceğimiz golde tuzu biberi oldu. Futbolun gerçeği; sayılmayan gollerle kaçırılan gollerin de bir bütün olduğudur. Üstelik bu tip zor maçlarda bu kadar büyük hata yapıp takımınızın gol yemesine neden oluyorsanız oyuna konsantre olmanız zorlaşır. Antalyaspor'u gerçekten severim. Özellikle başında eski bir Beşiktaşlı olması, kadrosunda eski beşiktaşlı oyuncular olması sempatik gelir. Mehmet Özdilek gerçekten iyi bir takım kurdu.
ismail Köybaşı'nı ise neden olduğu gol için çok fazla yerin dibine sokmaya gerek yok. Oyunun sıcaklığı içinde bir refleks olarak istemsiz bir şekilde bunu yaptı ve yüzünün haline bakılacak olursa o da çok üzüldü. Bununla birlikte defansif yönü ofansif yönüne göre çok zayıf. Çok çabuk geçiliyor ve rakibin etkili oyuncularına karşı defans özelliğini pek de kullanamıyor. Bunun için üzülse çok daha fazla yeridir açıkçası.
Böyle bariz hatalar sadece Beşiktaş'a zarar veriyor, artık Beşiktaş mükemmel bir futbol oynayıp 5-0 kazansa ne olur maçtan geriye tek hatırlanacak şey hakemin hatası olacak.
bjk dürüst bir takımdır ama bu galibiyet bjk'ye yakışmamıştır. gerçi bjk'nın bir suçu yok. türkiye'de futbol adına resmen komedi oynanıyor. yayıncı kuruluş zarar etmesi diye gs, bjk ve fb'ye bir şekilde maç kazandırılıp play off'lara kalması sağlanacak. ve bu tezgahta cep telefonu kullanması yasak olan hakemler kullanılıyor. cep telefonu kullansalar türkiye'de maç yönetecek hakem kalmaz. belli ki hemen hepsi ayartılmış.
dünya futbolunda kural şu: topun tamamı kale çizgisini geçerse net gol...
türk futbolunda kural: top, fb, gs ya da bjk kale çizgisini tamamen geçerse görmezden gelinebilir.
antalya'nın golünün verilmediği karşılaşma.
5 cm falan içerde top.
edit: bursa'nın pozisyonunun gol olmadığının ispatlandığını bilmeyen mallar var aramızda.
yan hakemler antalyaspor'un çizgiyi geçen pozisyonu haricinde gayet yerinde kararlar verdi.
ancak orta hakem bildiğiniz beşiktaş'ı biçmiştir. yapılan onca fauller ve sarı kartlık pozisyonlar es geçilmiştir.
saçma sapan bir oyun, hak edilmeyen bir üç puan. yorum yapmaya değmez.
renkliler gelip hakem diyerek ağlamasınlar. onların ne olduğu ortada.
lehimize feci bir hata yapılan maç.
o topun gol değeri kazanması lazımdı, zira top resmen içerideydi.
ama yardımcı hakemin çizgiyi görmesinde istemsiz olarak başrol oynayan simao golü önleyen isim oldu.
antalyaspor harika oynuyor. umarım ikinci yarıda daha iyi oynarız yoksa halimiz duman.
evlere şenlik bir hakem;
evlere şenlik bir beşiktaş;
evlere şenlik bir ekrem dağ;
evlere şenlil bir edu;
evlere şenlik bir...;
çatır çatır top oynayan bir antalyaspor;
buz gibi bir golü verilmeyen bir antalyaspor...
bu kadar ezik, karaktersiz bir futbolu uzun bir aradan sonra bizlere yaşatan sahadaki oyunularımıza sonsuz teşekkürler.
aslında beşiktaş kanseri yoktur, ekrem dağ kanseri vardır.
kaç pozisyondur dikkat ediyorum, girmesi gereken kademelere ernst, toraman, edu, veli, cenk( biraz abartı oldu ) girerken ekrem efendi rakibiyle adeta joking yapmakta.
el insaf be adam. biraz zorla rakibini. çek, itele, nizami sarj yap. bişeyler yap be adam.
birazcık sosyal medyayı takip ediyorsan, birazcık beşiktaş sevgin varsa defol git bu takımdan.
avusturalya'ya geri dön yada memleketine git meyve-sebze yetiştir. bak elmada güzel para var diyorlar ama no'lursun şu takımdan defol git.
ey beşiktaş yönetimi,
hadi teknik ekip göremiyor, sizde mi göremiyorsunuz bu adamı?
sözleşme yenilerken hangi performansa göre yenilediniz?
sosyal medyada eğlence haline gelen sabri bunun yanında daniel alves ile eş değerdir.
tayfur havutçu başımıza bu musubeti saranda sensin. bunu unutma!
sezon başında sağ bek ihtiyacımız diyen sendin tayfur hocam.
adamlar otobana çeviriyor bu kanadı, sağ beke ihtiyaç olmadığına hala emin misin?
edit : merhaba ekrem naber ?
doğru bildiniz ben yılmaz özdil.