son derece normal bir durumdur,zaten ATATURK tüm dünyanın sevse de sevmese de başarısını kabul ettiği bir liderdir,Türk olmasına rağmen en çok türklerden çekmiştir,özellikle de öldükten sonra.
(bkz: yazıklar olsun)
şaşılacak olan bunca yıldır birinci seçilmemesidir. farklı dinlerden, farklı kültürlerden farklı ülkelerden insanların ortak noktada buluştuğu bu durumda atatürk'e laf söyleyenlere, atatürkle ilgili girilere eksi oy verenlere ve atatürk'ün resminden bile korkanlara kapak olsun.
bazılarının çok zoruna gitse de, * dünya var olduğu sürece yeryüzüne gelmiş en büyük lider atatürk'tür. ** elin gevurları bile atamıza sahip çıkıyorken ve ona büyük saygı duyuyorken, içimizdeki irlandalılar atamıza sıyırmakla prim yapmaya çalışıyor. *
kimi ataturkculeri sevindirmis nitelendirme. baska basliklarda olabildigince amerikan emperyalizmi ve politikasina kinlerini kusanlarin, burada ayni psikolojinin urunu degerlendirmeye alkis tutmalari isin ironik tarafi. kemalistlerin nabza gore serbet verdigi de bu sayede ispatlanmis oldu bir nevi.
lider nasıl olunur sorusunun da cevabıdır bir yerde, bahsi geçen haber gerçek olmasa bile küçük bir anekdot herşeyi anlatır. atatürk son defa katıldığı 19 mayıs törenlerinde hastalığı hayli ilerlemiş doktorların tüm ısrarlarına rağmen törenlere katılmıştır*, bugün lider bildiklerimiz ise gözü seğirdiği için milli mücadelenin başladığı günü evinde yatarak geçirmiştir. "yüzyılın lideri nasıl olunur?" sorusunun cevabıdır bu mesel.
20. yüzyılı bilmem de yeryüzünün gelmiş geçmiş en büyük lideri demek götünden sallamaktır. diğer haliyle kabul edilebilir bir önermedir, en azından puta tapanlar için.
oldukça göreceli ve tartışmalı bir konudur. Şöyle dersek; "Türklerin büyük bir kesimi ve özellikle anadoluda yaşayanları tarafından 20. yüzyılın en büyük lideri atatürk'tür." Bu anlaşılır, ama dünyanın 20. yüzyıldaki en büyük lideridir derseniz ona; "küçük at da civcivlerde yesin" derler. O zaman, "senin dünyan çok küçükmüş" gibi şeylerde denebilir. Dünyanın hangi tarihsel devinimine atatürk kendi özgün fikir ve eylemiyle müdahaleci olmuş ya da dünyanın kaçta kaçını peşinden sürüklemiş ki 20. yüzyılın en büyük lideri olma hakkını kazansın. Abartmayalım bu kadarda. Yiğitleri öldürün, ama haklarınıda yemeyin lütfen.
kendisi öldüğünde bir fransız gazetesi şöyle duyurmuş bunu manşetinde;
--alıntı--
barış kubbesinin doğu sütunu yıkıldı, artık evrende barışı kimse garanti edemez!
--alıntı--
doğruları, yanlışları, hataları, eksiklikleri elbette ki vardır, en nihayetinde mustafa kemal de bir insandır ve her insan gibi hata yapmıştır, onu hatasız olarak görüp tanrılaştırmaktır o'na en büyük ihanet. bu hataları saptayıp aynı hataları tekrar etmemek ülkü edinilmelidir.
zamanında yakup kadri ve şevket süreyya'nın aşırı ısrarlarına rağmen kemalizm'in doktrinleşmesine, manifestolaşmasına gelecekte bunun dogmalaşacağından, tabu addedilebileceğinden dolayı kendisi karşı çıkmış, izin vermemiştir;
--alıntı--
ben manevi miras olarak hiç bir ayet, hiç bir dogma, hiç bir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.
benim manevi mirasim ilim ve akıldır.
benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi , akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir.
zaman süratle ilerliyor; milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor.
böyle bir dünyada , asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur.
benim türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde aklın ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.
--alıntı--
tek adam olmuştur, ama bu kültü gene kendi eliyle yıkmasını bilmiştir;
--alıntı--
iki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik,
geçici Mustafa Kemal... ikinci Mustafa Kemal, onu
"ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir!
O, memleketin her köşesinde yeni fikir,
yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan
aydın ve savaşçı bir topluluktur.
Ben, onların rüyasını temsil ediyorum.
Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri
şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz,
hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı
olması gereken Mustafa Kemal odur!
--alıntı--
bunun nasıl olması gerektiğini de tevfik fikret'in sözünden alıntılayarak dile getirmiştir, eğitimin önemine dikkat çekmiştir;
--alıntı--
cumhuriyet sizden fikri hur, vicdanı hur, irfani hur nesiller ister.
--alıntı--
devrimleri tepeden inmedir, ama halkın sevgisini ve bu sevgiden doğan desteği de arkasına alabilmiş, devrimleri halka mal edebilmiştir.
askerdir, savaşçıdır ama herdaim barışı savunmuştur, yurtta barış dünya'da barış sözü insanlığa mal olmuştur.
daha çok örneklendirebilirdim ama okunmayacak kadar uzun olacağından yeterli görüyorum. atatürk çok yönlü biridir bence, ne tarafa çekseniz o tarafa gidecek söylemlere imza atmıştır, hangi atatürk diyoruz ya, gerçekten her yöne çekilebilir bir portreye imza atar. önemli olan kişinin insiyatifine kalmıştır, ırkçı-turancı olan atatürk'ü ırkçı olarak addeder, komünist olan komünist, liberal olan liberal.
ama başta da belirttiğim gibi, atatürk bana göre hümanist ve barış yanlısı bi aktivisttir, uygulayıcıdır, insan sevgisi, kendi insanına olan sevgisi hatsafhada olan ve onların iyiliği için yanıp tutuşan, deneyen, olmadığında başka bir denemeye imza atan ama vazgeçmeyen bi aktivist, marx'ın ''filozoflar dünyayı şimdiye kadar yalnızca değişik biçimlerde yorumladılar, halbuki asıl sorun onu değiştirmektir.'' sözündeki özü -bilerek ya da bilmeyerek- ilke edinmiş ve bu yönde çırpınmış, çabalamış birisi, en azından dönemdaşı liderler toplama kamplarında, sibirya'da, polonya'da, afrika'da insanları sömürme veya öldürme arzusuyla, gücün eşsiz büyüsüne kapılmışken onlardan farklı düşünebilen, yaşamanın ve yaşatmanın, her ulusun, her bireyin ''insan gibi'' yaşama hakkının önemine dikkat çekebilen ve bunu açıkça ortaya koyabilen ender insanlardan. işte bu bakımdan açıp da yirminci yüzyıl tarihine baktığınızda portrede ki en farklı çizgiye sahip, en dikkati çeken kişi mustafa kemal'dir.
sadece 20.yüzyılın değil, geçmiş yüzyılların ve gelecek yüzyılların dünya üzerindeki en büyük lideri olmasıdır. onun milleti için yaptıklarını kimse yapmamıştır. yapamayacaktır..