hıncal uluç'un ne gibi duygularla izlediğini merak ettiğim maç. lucescu ona göre büyük hedefleri olmayan, çaıştırdığı ligde takımının şampiyon olması ile yetinen bir antrenör idi. hakkaten de haklıymış ağa, uefa kupası finali oynatıyor shakhtar'a, şampiyonlar ligi finali değil ki efendim sonuçta(!). küçük adam n'olcak. ondan sonra üç büyüklere gelen büyük(!) hocaları gördük. kupaları koyacak yer kalmadı. fenerbahçe, beşiktaş şampiyonlar ligine kalsın da uefa'ya gideyim diye bakıyor, gs'de geçen haftaya kadar ulan acaba mı? diyordu.
çok bilmş futbol yazarlarımız lucescu'yu beğenmediler, hiddink'i beğenmediler, adamlar fırtına gibi esiyorlar.
2 takım futbolcularının her türlü faulde ayağa kalkarak devam ettikleri maç.sakatlık numaraları, yerde yatmalar falan hiç yok. bazı fauller cidden sert gözükmesine rağmen adamlar sakatlık olmadığı sürece oyuna devam etmeye gayret gösteriyorlar. lan bizdeki oğlanlar yerden kalkana kadar mevsim değişiyor be! izledikçe kendi halimize üzülüyorum.
shaktar'ın dk 67'ye kadar süper oynadığı maçtır. lucescu gitmeden kim biliyordu bu takımın adını sanını? helal olsun lucescu. küllerinden doğurdu takımı.
shakhtar donetsk ilk yarının galibidir.lucescu oyuncularına werderi çok iyi okutmuş.özellikle Ilsinho werderin sol kanadını perişan etti.shakhtarın siyahi oyuncusu adriano'da savunma arkasına yaptığı koşularla bremen defansını sıkıntıya sokmuştur ve en sonunda beklenilen gol gelmiştir iyi bir pasla adriano 1-1 yaptı ancak tüm oyun kontrolü shakhtarın elindeyken yapılan basit bir faulla etkili bir yerde frikik kullanan werder saçma bir kaleci hatasıyla durumu 1-1 yapmıştır. kısacası ilk yarının analizi bundan ibarettir.
ilk yarısı 1-1 sona ermiş, bremen'in maç çevirmedeki üstün başarısı düşünüldüğünde almanya'nın sevinçli çıkma ihtimalinin pek bir yüksek olduğu son uefa finalidir. ilk yarının özeti sadece budur,
ruhsuz shakhtar donetsk taraftarı, ateşli oyuncular,
ruhsuz werder bremen oyuncuları, ateşli taraftarlar,
muhteşem bir kadıköy, fenerbahçe'den tiksindiğimi de belirtmeden geçemem, her zaman her yerde en büyük fener diye bağıran bir grup arıza, dario srna, ilsinho ikilisiyle bremen defansını follofoş eden bir shakhtar,
başarılı, karizmatik, muhteşem reflekslere sahip kova tim wiese.
seviyoruz seni bremen. ver desen veririz, triplere girme verder veremem diye.
bjk , gs ve ts taraftarlarının stadyumdaki " en büyük fener" tezahüratını eleştiriken çok komik duruma düştükleri maçtır.zira sami yendeki milli maçlarda arda turan olay sesleri, inönü deki milli maçlarda bjk üçlüsü, avni akerdeki milli maçlarda fenerbahçeli milli futbolcuların ıslıklanması gibi nice olaylara sürekli şahit oluyoruz.
werder bremen'in karşı takımın kaleci hatasıyla gol bulup 1-1 beraberliği yakaladığı maç şu anlık, goller brezilyalılardan bakalım nolacak, inşallah skakhtar kazanır.
lucescu'nun kadıköy'den yine bişey alamadan ayrılacağı karşılaşma. lucescu zaten türkiye'de çalıştığı dönemden alışıktır kadıköy'de hüsran yaşamaya. *
o değil de daha geçen sene ali sami yen'de oynanan yunanistan maçında "çarşı'nın katili yapmayın bizi" diye bağıran galatasaray taraftarları türkiye ile hiçbir alakası olmayan, sikko iki takımın oynadığı maçtaki fenerbahçe tezahüratlarına çok bozulmuş. ay canım, kıyamam ya.
maçın başlarında galatasaray taraftarlarının üçlüsünün de duyulduğu maç. sanırım şöyle bir şey oldu; galatasaraylı taraftarlar takımları finale kalcak diye önceden bi grup halinde bilet aldılar ve ellerinde patlamasın diye maça gittiler ve bağrındılar, fenerbahçe taraftarıda galatasaraylılara bu stadı bırakmayı uleyn dercesine ve tabi kendi stadı olması akabininde de gruplar halinde biletler alındı ve bu tezahuratları bize duyurttular. olmaması gereken şeyler tabiki ama olmuş bile artık.
an itibariyle bazı seyircilerin "her zaman her yerde en büyük fener" diye bağırmaları duyulmaktadır. ben mi yanlış maçı izliyorum? seneler önce liverpool milan şampiyonlar ligi finali de istanbulda yapılmıştı ama hiç böyle saçma sapan tezahüratlar olmamıştı...