melih şendil abimizin sahada gezinen kediye, maçı izlemeye ortak niyetli birisi daha var diyerek ekran başında beni güldürdüğü maç olmuştur.
o bu değil de shakhtarın 8-11-22 numaralı topçuları resmen futsal tarzı topçulardır. onlar nasıl hareketler, onlar nasıl paslaşmalar...
tabi son dakikalarda çelimsizliklerinden dolayı sahadan silinmişler, buldukları tek pozisyonda da gollerini atmayı bilmişlerdir.
son sözüm: tebrikler shakhtar, tebrikler lucescu. seni kovmuşlardı türkiye'den, sen uefa kupası şampiyonu oldun, hem de türkiye'de...
çok güzel cevap verdin hepimize...
bir yanımda ukrayna'lı hanımlar, bir yanımda dünyanın en güzel biralarını içen almanlar. istanbul'da hava muhteşem, sahada futbol inanılmaz. şampanyalar ikram ediyorlar bana tribünde, ortam kopuyor. dans dans disko disko. kafalar bi' milyon olmuş. tribündeki herkes beni çok seviyor. hayatımda hiçbir yerde, hiç eğlenmediğim kadar, hiç eğlenemeyeceğim kadar çok eğleniyorum. lena, sveslana ve elena beni akşam kaldıkları otele davet ediyorlar. meşhur alman birası tucher'ın bremen'li sahibi yanımda, "oğlum" diyor "seni çok sevdim, bütün servetimi ve malvarlığımı sana bırakıyorum". hemen bir yanımda ozan çolakoğlu var, "sizin albümün aranjesini ben almak istiyorum, muhteşem insanlarsınız" diyor. aman allahım, keyiften, mutluluktan ve eğlenceden öleceğim. bu gece hiç bitmesin istiyorum.
yani özetle; verdiğim her kuruş para ve ilk başlarda galatasaray'ımın muhteşem performansı üzerine, "bir umut" diyerek gaza gelerek aldığım dört bilet için "feda olsun" diyorum. muhteşem bir gece oluyor. paramın yüzde kırkının fenerbahçe kasasına girdiğini öğrenmek bile inanılmaz bir mutluluk kaynağı oluyor benim için.
sonra bir "goool" sesiyle uyanıyorum. üstüme dört sarhoş hans atlıyor. boynumda bursaspor atkısı, üzerimde donetsk sahaya çıktığında derin bir "hastir" çektiren ve korkutan turuncu galatasaray formam var. etrafta sarışın görmekten kusacağım. bremen'in golünü kutluyoruz, "das"lar "ayne"ler arasında. bir taraftan fenerbahçe, bir taraftan da galatasaray tezahüratları yükselirken, bir ara gençlik marşını bile söylüyoruz. shakhtar donetsk kupayı alıyor, ben de 55.000 sarhoş sarışının arasında uyuyarak çok büyük bir bok yemiş oluyorum. içeride su 10, kola 20 tl. lucescu kupayı eline aldığında "bunu neyden yapmışlar lan, dökme demirden mi acaba" dermiş gibi inceliyor bi' ara, maziyi hatırlıyorum ve hayat devam ediyor b'olum. ağzımıza sıçayım.
"emekli bakkal" lucescu'nun türkiyede ben başkanım ben yöneticiyim diyenlere en büyük kapağı olmuştur. bravo mr. lucescu. tıpkı senin deyiminle "atlar istedi diye köpekler ölmez"
komedi gibi uefa finalidir . ulan Allaha şükür dünya gözüyle bir Avrupa finali gördük derken boş tribünler ve tribünlere sızmış bir sürü yerli angutu gözlerimle görüp kulağımla işitince gözümde canlandırdığım Uefa finali dötümde canlandırdığım final oldu . fener tezahüratı yapan mı istersin , cimbom üçlüsü çektiren mi istersin , shaktar gol gol gol çeken mi istersin yürüyelim arkadaşlar mı istersin . tribünde bir nargileyle kurufasülye pilav eksikti . ulan ağız tadıyla bir final seyrettirmediniz be seviyesizler .
maça gelince , lucescu istedi ve aldı . bu kadar basit . diegosuz werder hentbol takımı gibiydi .
iki takımın kalecilerinin damgasını vurdukları maç. şaka gibi goller yediler. shaktar'ı tebrik ediyorum.
bremen'den çok daha iyi ve organize oynadılar ve kupayı hakettiler.
stada gelenlerin adeta kaz gibi yolunduğu maçtır.
izlenimlerim oldukça ilginç. bi dinleyin bak.
stadyumun dışını hepimiz * biliyoruz, ancak trabzonspor lu olduğumuzdan dolayı bize sadece misafir tribünleri verildiğinden fb tarafını pek gezememiştim. oysa rıdvan larla alpaslan larla erdi lerle resim çekilebilme şansımız varmış oralarda. localar müthiş. çoğunu yabancılar kapmış. fb tarfatarları isyan ediyor, adam benim locama nasıl girer diye. ama kardeşim bu satılıyor ve parayı bastıran finali izliyor değilmi güzel kardeşlerim benim hadi naş... volkan ballı fanatikleri zor sakinleştiriyor. içeride fb marşları okuyorlar devamlı, para verip girdiklerini de sanmıyorum açıkçası. 1500 güvenlik dışarıda ama maç başladıktan 20 dk sonra geliyor bu adamlar. nasıl oluyor demeyin oluyor. kale arkasındaki bir grup galatasaray lıları saymıyorum. onlar zaten ücretli fanatik ve provakotörlerdi. ha güzellik yapmadılar yaptılar. shakhtar lı seyircilerle beraber shakhtar gol gol gol ve ' lay lay lay la shakhtar donetsk' tezahüratlarını türkçe seslendirdiler. ya bu tezahürat daha önce hiç bu kadar anlamlı olamazdı benim için. süperdi ve maçta gençlik marşımız kadar igi uyandırdı bende.
gelelim içeriye. stad ta divan grubu catering i elinde bulunduruyormuş ali koç sayesinde. bu beyfendinin uefa geldi güzel bir geçirme yapmamız diyerekten aşağıdaki listeyi uygulamaya koymuşlar
- çay,su,kahve: 10 tl
- kola, fanta,ayran : 20 tl
- hotdog, döner, köfte: 20 tl
- terbiyesiz herifler: kıyamet gibi...
tahminimde yine yanılmadım. (#5228234). darijo srna liderliğindeki donetsk üstünlüğü kurdu, kontrol etti ve bırakmadı. brezilyalılar yerinde durmuyorlar ama bir mehmet aurelio ları eksikti sanki. lewandowski bir yere kadar. bremen de iki takoz boenisch ve pizarro formsuz, seyircileri pizarro ve mesut özil e lauf * demekten bıkmadılar maç boyunca. seyirci demişken bremenliler az ama son derece organize idiler. ilgilileri de bir o kadar sorumsuzdu. *
son olarak son uefa kupasının ülkemizde oynanmış olması gurur duyma sebebimizdi, ilgili ve çalışan herkese sonsuz teşekkürler.
bir uefa kupası finali maçıdır fakat şampiyonlar ligindeki herhangi bir grup maçı bile bu maçtan daha izlenesidir. uefa kupası şampiyonlar liginin yanında çok sönük kalmaktadır malesef, umarız adı avrupa ligi olunca biraz değer kazanır.
iyi oynayanın kazandığı maç olmuştur ancak şerefsiz luçe takımı ikinci yarı tamamen savunmaya çekip gol attırmadığı için benim iddaa'yı da yatıran maç olmuştur. uzatmada atmışsın neyime, o golü ikinci yarıda attıracaktın.
bu arada cantalejo sanırım ukrayna sempatizanı. genel olarak belki maçın sonucunu etkileyecek bir hata yapmadı ama* özellikle uzatmalarda gerekli gereksiz faullarla bremen'in moralini yerle bir etti.
yine de hak eden kazandı diyebiliriz. bremen'in futbolu gerçekten çok çok kötüydü.
ne shakhtar donetsk ne de werder bremen ile uzaktan yakından alakası olan biri olarak, akabinde ağlayıp sabah kalkamama sebep olmuş; niyeyse, izlediğim ve unutmayacağım uefa finallerinden biri olmuştur. neyse subjektif olma sevgilim objektif ol sevgilim, shakhtar'ın 2-1 üstünlüğüyle sona ermiştir. başarılı kova tim wiese yine basit bir hatayla golü yiyerek, takımını bu sefer de kupadan etmiştir. lakin bu adama kızamıyorum ben. iyi yer tutuyordu diyebiliriz, jadson çok sert vurdu, çıkaramadı garibim, süzülerek gitti top.
özetini başka bir entrymde paylaşmıştım ilk yarının, ikinci yarı da pek farklı olmadı. uyanmasını beklediğimiz bremen hiçbir zaman "haydi lan!" dedirtemedi. ara sıra iyi paslar yaptılar ümitlendik, lakin olmadı. shakhtar çok mu iyi oynadı? maç boyunca olmasa da, şiir gibi top oynadıkları doğrudur; çok güzel paslar attılar, pes'te yönetiyormuşum gibi hissettim. lakin bremen'in kaybedebileceği bir maç değildi bu. luis medina cantalejo'nun da ben diyorum ki senin kafana gözüne koyayım. ulan diyorum ya, iki takımla da alakam olmadığı halde çıldırdım televizyonun başında; shakhtar'a uyuz oluyorum aslında lan ondan oldu. ne biçim kararlar verdin hayvan herif? avrupa'nın en iyi hakemlerinden dediler, evet nasıl olduğun belli. shakhtar'a çalışıp son dakikalarda bremen'e faul verdin, maç boyunca yaptıkların unutuldu değil mi? genel olarak iyi gördün pozisyonları evet, ama uzatmalarda shakhtar için çalıştığın apaçık ortada, kapçıkağızlı herif.
umarım, lucescu'ya türkiye'deyken yapılan "abi bırak ya, catenaccio sistemi oynatıyor herif, tamam kazanıyoruz ama zevk vermiyor oynattığı futbol, hep savunma yaptırıyor!!!" yaklaşımların son bulmasını sağlayacak olan karşılaşmadır.. avrupa'nın en ofansif futbolu benimseyen takımlarından biri olan werder bremen'e karşı, takımı shaktar donetsk çok daha pozitif bir futbol ortaya koymuştur, hak ederek kupaya uzanmıştır..
lucescu`nun türkiye den apar topar kovulmasinin sebebini anlamayadigim ve simdi kovan kisilerin utanmamasini hic anlayamadigim karsilasmadir. aferin ulan luce iyi bir ders verdin.
kupa shaktar'a gitmiştir. 2-1
o değil de 120. dakikada pizarro soktu da faul olduğu için hakem vermedi ya, o anda werder yerine tuttuğunuz takım olduğunu düşünsenize. galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş artık neyse. final, takımınız 2-1 geride. 120. dakika, top ağlara gidiyor ama hakem vermiyor. çok acıdım werder taraftarına yemin ederim. 2-2 olsa, penaltılarda gene shaktar alsaydı keşke.
2.yarıda yine etkili oynayan takım shakhtar donetsk idi werder ölü toplarla pozizyon bulmaya çalıştı defanstaki uzun adamları her duran topta ilerideydi ancak werder duran toplardan istediğini alamadı diego'nun olmaması werderin tüm oyun şablonuna yansıdı.shakhtar donetsk ise defansta bol pas yapıp rakibin açıklarını aradı ve defanstan uzun ama nokta paslarla atağa çıktı ve bu paslar bu sefer sol kanadaydı ilk yarıda sağ kanadı ile bastıran shakhtar bu sefer sol kanattan etkili gelmeye başladı werder savunması öldü öldü dirildi belki ilk uzatma devresini çıkartabilirler ancak 2.uzatmada gol yeme ihtimali çok yüksek.