eğer teknik direktör arayışına girilirse şenol güneş'i önerebilirim. ülke puanı adına oldukça faydalı olur ama aykut hoca'da fener'e çok hizmet etti. ona bunun yapılması doğru olur mu bilemem.
aykut hoca yine maçı yanlış okuyup yanlış değişiklikler yapmıştır. alex'in oyundan çıkmasından çok bienvenu'nun sow'un yerine oyuna girmesi facia oldu. semih gibi ilerde en azından top tutabilen ve futbol zekası daha iyi olan topçu dururken bienvenu tercihi yanlıştı. maç 2-1 bitseydi yine bu eleştirileri yaparmıydık orası muamma ama yine maç skoru ile paralel eleştiriler getiren maç oldu.
Yani kusura bakmasın ama Aykut Hoca'nın tam anlamıyla içine ettiği maç olmuştur. Bunca zaman arkasında durdum, Alex konusunda hala kendisini haklı görüyorum ama sıçmak yetmez, üstüne bir de "bok" yazdın hocam. Yani koca Fenerbahçe camiasının göremediği hangi cevheri görüyorsun şu Bienveni denilen kazmada hele bir anlat. Aldığın maçı vermek dedikleri bu olsa gerek. MAç 2-0'a gelmiş ve Alex ile Sow oyundan çıkınca, hele bir de Bienvenü oyuna girince "sıçtı" dedim... Keşke demez olaydım, keşke yanılaydım.Yazık oldu gerçekten. Fenerbahçeliler için yine de iki teselli var. Birincisi, bu maça Volkan iyileşip yetişmemiş olsaydı 2-2'lik skora hayıflanmak yerine özlemini çekiyor olacaklardı. Volkan'a o kadar gıcık olmama rağmen Sezar'ın hakkını Sezar'a verelim. Bence Fenerbahçe'nin en büyük şansı. Müthiş bir maç oynadığı. Yediği gollerde hatası olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçeliler'in bir diğer tesellisi Bienvenü'nün gelecek sezon bu takımda olmayacağına emin olabilirler.
kötü oynamadığımız maç. her ne kadar pozisyon vermiş olsak da mücadele gücümüz yüksekti. gollerimiz dışında atabileceğimiz pozisyonlar da oldu. marsilya'nın da öyle. çok normal, avrupa'da oynuyosunuz. ancak eksiklikler göze çarpıyor.
takım atağa çıkarken hızlı çıkamıyor. (krasic ve kuyt'ın hatta stoch'un olmaması etken olabilir.) çok basit pas hataları yapabiliyoruz. bazen 5 metreye bile pas atamadığımız dahi oldu. defans kurgusu hala oturmamış.
gökhan(ilk geldiği gün bu adam büyük topçu olacak dediğimde bana çok gülmüşlerdi ama neler yaptığı ortada) son 2 yıldır sakatlığının da etkisi büyük diye düşünüyorum formu yerinde değil. hani eski, bildiğimiz gökhan'ı oynamıyor. (alex ve emre'nin lig tv'deki quiz programında dinlemiştim, antreman sonrası hiç ekstra çalışma yapmıyormuş. bunu yapmalı, oldum dememeli ve üstüne koymalı. takımdaki antrenörlerin de oyuncuyu buna yöneltmeleri gerekir.)
hasan ali olacak. biraz sabredelim. olacak. bu sene hataları günahlarıyla oynasın. ama devamlılığıyla, gücüyle bize çok yarayacak. biraz sabır.
ve diğer bi eksiklik de alex çıktığında üçlü orta sahanın(baroni meireles topal) görevlerini birbirlerinin üzerine yıkmaya çalışması. alex oyundayken onun açığını kapatmaya çalışan topal- raul ikilisi baroni girince daha rahat oynamaya başladı ve bu güven orta sahamızda alex'ten sonra büyük boşluklara neden oldu ki yediğimiz 1. gol buna örnek. adam otobandan geçer gibi attı golünü.
bienvenü... söylenecek bi şey yok. her şey apaçık ortada.
ve aykut kocaman... adamlığını, felsefesini, duruşunu beğendiğim nadir insanlardan. teknik direktörlüğü ise gelişmekte. hala olmadı. bir bitki düşünün ki toprağın altından yukarı çıkarken türlü güçlüklerle karşılaşıyor, üzerinde inanılmaz bir yükü aşıyor. aykut hoca bu takımı geçen yıl ayakta tutmuş adamdır. önceki yıl nerelerden getirmiş adamdır. onu geçtim benim için en önemli olan sözde 'şike' olayında o takımı oralara getirmesi bu senenin tümünde ona kredi vermemi sağlamıştır. öte yandan geçen günlerde bu takımın 1-2 aya ihtiyacı olduğunu söylemişti. diyeceksiniz ki temmuzdan beri ne yapıyorlar? ama kimse görmüyor geçen seneden bu takımın omurgalarının olmadığını. bazı şeyler süreç ister ve aykut hoca da bunun tarihini vermiştir. ha bazı şeyler için geç mi olacak? onu bekleyip göreceğiz. tekrar bugünkü maça dönersek aykut hocayla ilgili yanlış tercihlerde bulunduğunu da söylemek boynumuzun borcu. fakat bu kadar yazmanın da sadece tarihe not düşmekten öte bi anlamı yok. yaşanan yaşandı.
ve son olarak murat kosovaya değinmek istiyorum. bi sussaydın be abicim. tamam biz bi kerede anladık fransızları uzun zamandır yenemediğimizi. ama elli kere söylemenin de manası yok ki. bilmez misin spiker şomağızlığını?! heh işte ondan da vardı bugün kadıköyde.
akıllara fenerbahçe - galatasaray maçını getirmiştir. ama aralarında bazı farklar vardır.
1. orada 15 dk fener, 75 dk galatasaray oynamıştı. 2-0 dan 2-2 olmuştu. burada fener 60 dk oynadı 2-0 dan 2-2 oldu.
2. gs son saniyede 3. golü kaçırmıştı. marsilya son saniyede beraberlik golünü attı.
3. fenerbahçe nin gollerini sow ve alex atmıştı. bugün ise caner ve alex attı.
4. galatasaray ın gollerine yedk kulübe ve sahadaki oyuncular sevinirken, marsilyanın golüne tribünlerde sevinen taraftar grubu da vardı. yani gs seyircisi o maç yoktu.
5. fenerbahçe gs maçınca attığı gollerden sonra 3 atak yapmış 1 gol pozisyonuna girmiştir. ancak bu akşam bienveniu başta olmak üzere 2-0 dan sonra en az 3 gol kaçırıldı.
6. galatasaray maçında son 30 dk boyunca tribünlerden allah a 3 milyon dua ulaşmışken, marsilya maçının son dakikalarına 'bir şarkısın sen' şarkısıyla girilmişti. bu da marsilya nın bir galatasaray baskısı kuramamasından kaynaklıdır.
7. galatasaray türk takımıdır. marsilya ise fransız takımı. inatla bu 7. farka karşı çıkanlar fenerbahçe nin fransız takımı olduğu gerçeğini 180 derece ile galatasaray a çevirmeye çalışanlardır.
aykut kocaman isimli teknik direktör görünümlü gerizekalı şahsiyetin marsilya' ya hediye ettiği bir puanla sonuçlanmış maçtır.
amk aykut hoca iyi oynayan takım götüne mi battı senin? heyecan lazım bu taraftara falan mı dedin? marsilya pek gelemiyo az atak yapsın garibanlar mı dedin? üst mü oynamıştın aykut hoca 2 gol kurtarmıyo muydu? yoksa alex kompleksin artık dayanılmaz hale mi geldi? bienvenu denen yeteneksiz, lan yeteneğini geçtim topa vurmayı bile beceremeyen bir maldan ne bekliyodun ki? bana benden farkını söylesene? ben de maç izliyorum sen de maç izliyosun? he sen statta izleyip üstüne bir de para alıyosun.
şimdi maç bitti. sen basın toplantısı düzenleyecek en az 50 cümle kuracak ve yine birşey anlatmayacaksın ve biz koyun fenerbahçe taraftarı, topuk yaylası tesisleri, samandıra, saraçoğlu, ülker arena vs vs tesisleşme falan diye aziz yıldırım denen fenerbahçe düşmanının oyuncağı olmaya devam edicez.
takım oyunun en başından zaten uyumsuzluk içindeydi. ilk yarı ne yapıldıysa bireysel yapıldı. atılan goller de bireyseldi verilen paslar da gelişi güzeldi. ona rağmen bir oyun vardı ortada. taraftar ekran karşısında haydi !! haydi!! bastır diyebiliyordu. ta ki aykut kocaman'ın futbola el atmasına kadar. aykut ne zaman el atar biliyor musun? o formayı terleten oyuncuların alın terleriyle attıkları gollerden sonra.
bu maç da çok klasik bir aykut maçı olmuştur. ikinci yarı oyunculara her zamanki taktiğiyle bizleri ekranların karşısında çıldırtmıştır. hani maç 2-0 dır ve son 8 dakikadasındır. adamım rahat olursun ya tamamdır bu maç bizim dersin. yok abi fenerbahçenin maçları öyle mi? aksine öndesindir ama dersin ki kesin gitti maç. ah aykut ah omuzlarımızdaydın ama yeter artık ya bırak git artık. yıprattın bu takımı, taraftarları.
tanım: aykut kocaman'ın 20 eylül 2012 fenerbahçe marsilya maçında ikinci yarı oynadığı maçtır.
Yine Türkiyemizin kaybettiği birkaç puan daha. yabancı ülke takımlarını yenmek üzere kurulan kulüplerimiz, öncelikle içimizdeki yabancıları yenmeliler. unutmayın; bütün kulüpler göğsünde ayyıldız taşıyorlar. bari böyle maçlarda üzerinizdeki fanatizm formalarını çıkarın. sizler, galatasaray fenerbahçe savaşları yaparken, elin fransızları puanları hanelerine yazmaya devam ediyorlar. bu gece fenerbahçe 3 puanı alsaydı fena mı olurdu? birkaç yıl sonra ön eleme maçı oynamadan şampiyonlar ligine katılamayacağız. tehlikenin farkında mısınız?
çok ilginç maç. her şey gayet güzel giderken kalktım bakkala gittim, geldim sol frame'de 2 2 başlığının canlandığını gördüm. ihtimal vermedim. baktım aykut kocaman'a çatılmaya başlanmış, o dakka "yok artık" dedim çünkü bir ara murat kosova'nın üç puana saniyeler var dediğini duyar gibi olmuştum. hakikaten ilginç. fener ne güzel oynuyordu lan ne oldu öyle.
aykut kocaman ın renginin iyice belirginleştiği maç.
10-15 yıl öncesi avrupa maçlarında ileride bir forvetimiz olur geri kalanlar ile defans yapardık.
aykut kocaman hala o yıllarda yaşıyor olmalı. bir yada bir kaç gol atıp üzerine yatmak bu çağın futbol anlayışında yok.
bunu en iyi onun bilmesi gerekir.
aykut kocaman ın fenerbahçe yi oynattığı futbol felsefesini çok merak ediyorum.
futbolculara hiç taktik vermeden çıkın oynayın derseniz bundan daha farklı bir maç olmazdı.
efsane olmuş oyuncularımızdan teknik adam çıkarma konusunda ülkede başarısız olduk.
büyük takımım diyorsan buna yakışır futbol oynarsın. atılan bir kaç golün üzerine yatmakla büyük takım olunmuyor aykut hoca.
aykut hoca maç nasıl kaybedilir oyuncu değişikliğiyle maçın içine nasıl sıçılır çok güzel göstriyo öne geçtiğinde BU KADAR KAPANILMAZ oyuncularada değinelim 2-0 olduğunda savunmaya gelen her topu diktiler ilerde kim var tek adam topu kaybetmek için oynanılmaz pas yapsana, bir fenerbahçeli olarak 2-0 olduğunda kafamda ciddi şekilde marsilyanın çevirebileceği aklıma geldi bu hoca varken bu sonuçları daha çok görücez malesef.
bu takımdan bir sikim olmayacağını gösteren maçtır. aykut tayfasını da alıp siktirsin gitsin artık. alex'in yerine baroni alıyor.. koya takıma dinamizim getirecek. baroni yarım saat ne yaptı amk.
bienvenü ne.. orhan ne.. bekir ne.. 60 dan sonra defansa çekiliyoz.. taraftar şarkılar söylüyor sanki yenmişik maç bitmiş. ne lan bu? *
bir türk takımının avrupa'da yenilmesi dışında yetersiz gözüken aykut kocaman'ın da muhtemelen gitmesine sebep olacağı için iki açıdan kötü sonuçlar doğurmuştur. aykut hoca iyi götürüyordu valla.