ikinci yarının son on üç(13) haftasında sadece iki kez, o da 25.hafta G.Birliği ve 33.hafta A.gücü maçlarında şehir dışına çıkacak olan Fenerbahçe'nin büyük ama çok büyük avantaj yakaladığı maçtır.
ilk altı sıradaki takımlar arasında hatta eskişehirspor da buna dahil edilebilir ligin ilk yarısında en kötü oynayan takım olan fenerbahçe'nin guiza'nın 56. dakikada attığı tek golle maçı kazanarak 2009-2010 yılının ilk yarısını lider kapattığı maçtır.
fenerbahçe'nin ilk 45 dakika iyi, ikinci 45 dakika idare eder vaziyette oynadığı ilk yarının son maçı. takım öndeyken kapanmasını biliyor. iyi de mücadele ettiler, yakışır.
ligin ikinci yarısı denizlispor maçı ile başlayacak. muhtemelen bir veya iki transfer ile ikinci yarıya girilir. hayırlı olsun.
not: ikinci yarı sadece 3 şehir deplasmanına gitmek iyi bir durum olsa gerek.
not: kızanlar varsa buz tavsiye edilir. sokmak için bir taraflarına tabi, ne sandın!
edit: maçın başında trabzonspor'un bariz gol şansı ofsayt ile kesilmiştir. maçın kaderini etkiler mi derseniz, kısmen evet derim.
tünelin ucunda görülen ışığın dahada büyüdüğü karşılaşma oldu fenerbahçe için. ilk yarı itibariyle 14 puan kaybeden ve bu 14 puanın neredeyse 10 unun tekrar kaybedilmicek puanlar olduğu düşünüldüğünde mutlu sona 1 adım daha yaklaşıldığı aşikar.
tabloya bakıldığında
9. haftada deplasmanda gaziantepspor a 2-1 yenilen
11.haftada deplasmanda kayserispor ile 1-1 berabere kalan
13.haftada deplasmanda beşiktaş a 3-0 kaybeden
14.haftada seyircisiz maçta kasımpaşaya 3-1 mağlıp olan
15.haftada deplasmanda eskişehir e 2-1 kaybeden
fenerbahçe görüyoruz ki bu tabloya göre bu 2. yarı bu maçların hepsi şükrü saraçoğlunda. aynı zaman da ligin 2. yarısında beşiktaş,trabzonspor, bursaspor ve kayserisporlada şükrü saraçoğlunda oynanacağı düşünülüdüğünde durum biraz daha parlak oluyor.
tek sıkıntı, hükmen galip gelinecek olan ankaraspor maçı. hatırlarsan sözlük, fenerbahçede herşey muhteşem giderken milli maç ve hükmen galip ankaraspor maçı için yaklaşık 20 gün maç yapmamış olmak olumsuz etkiledi takımı. bu 20 günde topçulara verilen 4 gün izin, nedendir bilinmez fenerbahçenin hazırlık maçı bile yapmamış olması olumsuz etkiledi fenerbahçeyi. lille i elediği takdirde 11-18 mart tarihlerinde oynanacak muhtemelen liverpool maçı sonrasında böyle bir aranın hemen çeyrek final öncesine denk gelmesi olumsuzluk. buda aşıldığı takdirde yine zirvenin en büyük adayıdır fenerbahçe.
işte tüm bu güzel umutları ortaya çıkaran maç olmuştur 20 aralık 2009 trabzonspor fenerbahçe maçı. kaç puan farkla olursa olsun ligin ilk yarısını zirvede kapattıran, rakiplerden birini saf dışı bırakan, rakiplere korku salan, en önemlisi futbolculara moral sağlayan maç oldu.
alex yine herzamanki gibi kralex.
santos yerine alışıyor.
özer bu takıma sakat olarak katıldıktan sonra yavaş yavaş rayına oturuyor.
yedek klubesi tam anlamıyla olmasada güvenilir durumda.
hiç bir işe yaramayacakta olsa rekbaet açısından ve yeni bir rüzgar olmasına adına yapılacak 1 küçük trasnfer ile fenerbahçe 2. yarıya kaldığı yerden başlayacaktır.
sonuç olarak trabzonspordan hiçbir bok olamayacağını gördüğüm maçtır. şenol güneş yakında gene bir hava alır sonra tilki misali gene gelir bu dükkana.bu devran böyle döner taraftar nice seneler şampiyonluk hasretiyle yanar durur.
güneşi görmenin farkındalığı ile oynanacak bir maçtı. geçti gitti. izi kaldı hala üzerimizde. ligin son haftasını beklemek üzere sahadan ayrılmaktı bu maç.