12 yıl sonra tekrar karşı karşıya gelecek olan iki takımın maçı huseyin avni aker stadı nda oynanacak ve maçı fırat aydınus yonetecek. (bkz: 19 mayıs 2008 trabzonspor eskişehirspor maçı)
hakemle bayagı bır ugrastık bu hafta biliyorum. ama onlar bizmle 4 haftadır ugrasıyor. masaya yumruk vurma zamanı geldi, lakın ortada masa denilen birşey kalmamış. hıncal ın dediği gibi bizi şampiyon yapmazlar düşüncesi altında bu futbolculardan ne bekleyebilirim ki? es es te defansta onemli eksiklikler var. ve bence yedek kaleci sinan vanja ivesa adlı sırıktan daha iyi bir kaleci. yani arka blok sorunlu. ama ofansta bence ligin önemli isimlerinde youla var. durdurulması zor. ayrıca serdar da bu sene iyi oynuyor. bence gollü bir maç olacak. ama ne olur hakemler futbola gölge etmesin. haksız karar ne bize versin ne de onlara. güzel futbola eşlik etsinler yeter.
maç öncesi aldığım bilgiye göre protokol tribünlerini sürekli gösteren lig tv bu bölümü bu sefer çekemeyecek, çünkü orada siyah karanfiller var sadece. ama yönetim yanlış yapmış. oğuz sarvan ve çetesi ni çağırıp bir güzel fırat aydınus u izleselerdi diyorum kendi kendime. ayrıca 61. dakika kutlamalarında balonlar bordo mavi değil siyah olacak. tribündeki seyirciler eskişehirspor gibi. siyah bir naylon yağmurluk ile kırmızı kartlar ellerinde maçı beklemekteler.
an itibariyle ali sami yen' de duymaya alistigimiz melodilerin duyuldugu karsilasma. baska bir sey bulamadilar mi taraftari gaza getirmek icin merak ettim.
trabzonspor'un ligin ilk yarısını lider bitirme hedefinde olduğu için trabzon'un kazanacağı müsabaka, eskişehir deplasmanda trabzonspor'a karşı esemiyor.
(bkz: 19 mayıs 1996 trabzonspor eskişehirspor maçı)
trabzonspor'un çok ucuz bir penaltı kazanıp, yattara ile kullanamadığı maç.
böyle lige böyle hakemler mi demeli, böyle hakemlerle böyle lig mi bilemedim.
daha adam kendini atarken yere hakeme bakıyor yahu. pozisyon falan umrunda değil, penaltı yutturma derdinde.
neyse bu kez ilahi adalet diye bir şey varsa eğer, kendini gösterdi de kaleci kurtardı.
ama tanrı demez mi kardeşim ben sizi liginizle mi uğraşacağım hep. hangi birini düzelteyim.
edit: lig tv de trabzonsporlu eski fublcu olan bir yorumcu var, adını hatırlayamadım şimdi. kendisi bir kaç programda da seyretmiş ve samimiyetine hayranlık duymuştum. az önce ikinci devre başı yorumunda penaltı pozisyonuna çok üzüldüğünü ve maçta hevesinin kaçtığını söyledi. olmaz böyle şey dedi. ee helal olsun valla. rıdvan onun kadar olamadı, kaçak güreşti.
bir edit daha: serdar bali imiş.
hakem fırat aydınus kukla olarak gelmiş trabzon a. yahu kardeşim sezon başından beri olan penaltılarımızı vermediniz şimdi saçma sapan bir penaltı vererek gönlümüzü almaya çalışıyorsunuz. * hadi oradan ya!bunlara ihtiyacımız yok bizim. başka kapıya.
sonrasında trabzonsporlu futbolcuların sahanın ortasında daire oluşturup yaptıkları dans şovları görmye değer olan maç. yabancı futbolcuları, düğünlerde oynamaya can atan ama nazlanan hanımların kollarından çekile çekile gelip, sonra da döktürmelerini hatırlattı. song seyircilerin yoğun tezahüratına dayanamayarak kalktı ve iyi kıvırdı şimdi allah için. yattara da fena değildi.
hoştu kısaca.
sarı kart gören cale kartından 5 dakika sonra arkadan direkt sarı kartlık müdahale yaptı, faul verildi ikinci sarı kart verilmedi. aynı şekilde sarı kartından hemen sonra colman rakibine yumruk attı. direkt kırmızı karttı verilmedi. işe bakın ki cale'nin ikinci hareketine kart isteyen tayfun kendisi sarı kart gördü, sonra büyük ihtimal arkası dönük olduğu için kartı farketmedi ve "nası olsa kartım yok" düşüncesiyle isaac'i indirdiğinde ikinci sarı karttan atıldı.
ha bütün bunlar trabzonspor'un hırslı ve belli ki bu işi sonuna kadar götürecek bir takım olduğu gerçeğini gizleyemez. maç sonrası kolbastı şov müthişti. belli ki trabzonspor takım olmuş ve giren çıkan farketmiyor, herkes terinin son damlasına kadar mücadele ediyor. iyi yolda trabzon.
sadri şener'in kazandığı maç olmuştur.
fırat aydınus kariyerine kara bir leke sürmüştür.
hakemi etki altında bıraktırmak ve ya da bıraktırtmak ne kadar kolay görülmüştür.
eskişehir'e yazık olmuştur.
eskişehirspor'a yazık olmuş mudur bilmem de, istanbul takım taraftarlarının maalesef kendi maçlarında yapılan (sözde) hakem hatalarına ses çıkmarmamalarına rağmen, eskişehirspor'un avukatlığını üstlenip hakeme yamuk çizdikleri karşılama olmuştur. ve evet, hakem trabzonspor'un lehine haksız kararlar vermiştir. bunu bir trabzon evladı olarak kınıyorum. trabzonspor'un bu tip kayırmalara ihtiyacı yoktur. bu tip kayırmalar alışıldığı gibi şükrü saraçoğlu stadyumunda olsun. hüseyin avni aker stadyumu böyle şeylere alışık değildir ve bu tip durumları barındırmadığı gibi barındırmayacaktır da.
gel gelelim maça. harika bir taraftar(tribünlerde eskişehirspor ve trabzonspor atkıları yan yana sallandı), harika bir şeref tribünü(trabzonspor başkanı) ve harika kinayelerde bulunmuş bir dj(organize işler bunlar) ile maça başladı trabzonspor. baskılı oynadı ve eskişehirspor'u yarı sahasına hapsetti. ancak eskişehirspor da aradığı fırsatı kaçırmadı ve öne geçti. ardından hakemin yanlış kararıyla bir penaltı kazanan trabzonspor penaltıyı gole çeviremedi. ilerleyen dakikalarda eskişehirspor'un bir kontra atak girişimi esnasında, çok açık bir ofsayt pozisyonuna yan hakem bayrak kaldırmasına rağmen, fırat aydınus oyunu devam ettirmiş ve yine aynı pozisyonun devamında eskişehirspor'a yapılan faulü vermemiştir. ikinci yarı bitmeden, gokhan ünal'ın ayağından çok şık bir gol bulan trabzonspor devreyi berabere kapattı.
ikinci yarıda ise çok ilginç ve maalesef üzücü şeyler yaşandı. hrvoje cale yaptığı bir müdahale sonrasında ikinci sarı kartını görmesi gerekirken, hakem sadece uyardı. buna itiraz eden eskişehirsporlu futbolcu tayfun itirazları sonucunda sarı kart görmüştür. ancak burda fırat aydınus yine bir hakem hatasına imza atmış ve sarı kartı gören futbolcunun kartı gördüğünden emin olamamıştır. tayfun'un kartı gördüğünden haberi yoktur. velhasıl, maçın ilerleyen dakikalarında tayfun, trabzonspor'un hücumunu, daha önce sarı kart gördüğünden habersiz profesyönel bir faulle kesmiş ve ikinci sarı karttan diskalifiye olmuştur.
velev ki bu fırat aydınus daha maçın en başından, hatta maçın başlamadığı andan itibaren hatalara başlamıştır. biliriz ki futbolcular sahaya çıkmadan, tekmelikleri olup olmadığı ya da takı takıp takmadıkları veyahut krampon çivilerinin istenen düzeyde olup olmadığı kontrol edilir. fırat aydınus bu uygulamaya gerek görmemiş olacak ki, eskişehirspor sağ bek oyuncusunun bacağının feci şekilde yarılmasına sebebiyet vermiştir. gökhan ünal ile mücadeleye giren eskişehirspor sağ bek oyuncusu, gökhan'ın arkası dönükken istemeden bacağına basması ve sağ bek oyuncusunun tekmeliği olmaması sonucunda gökhan ünal'ın sol ayak kramponunun dişlerinden biri bacağı feci şekilde yarmıştır. burda fırat aydınus'un hatası kadar o sağ bek oyuncusunun amatörlüğü de gözler önüne serilmiştir. gustavo colman'ın yaptığı bir hareket vardır maç esnasında ancak, bilinmelidir ki o hareketi yaptığı futbolcu bir kaç saniye önce kendisini linç etmeye çalışmış ve bunun siniri colman'ı çileden çıkartmıştır. burda colman'ın herhangi bir savunması olamaz elbette ancak, fırat aydınus'un pozisyonu görememiş olması kuvvetle muhtemeldir. nitekim hem pozisyona ters açıdan yakalanmış hem de colman yumruğunu pek hissettirmemiştir. yine burda aklımıza yan hakemin gözlerinden 32 cm uzakta tello'nun attığı aparkat gelmiştir ya neyse diyoruz. maçın ilerleyen dakikalarında trabzonspor baskısını iyice arttırmış ancak eskişehirspor kalecisini geçememiştir. kalesinde yaklaşık 20 dakika direnip devleşen(ki zaten dev gibi bir şey) ivaşa, gökhan'ın düşe kalka attığı golle yıkılmış ve trabzonspor tekrar öne geçmiştir. maç bu skorla biterken trabzonspor ligin ilk yarısını zirvede tamamlamıştır.
bu ülkede iyi olmak için birilerine ermeni demenin ya da onu soykırımla tehdit etmek gerektiğini gördüğümüz maç. fırat aydınus sadri şener'in öfkesinden olacak hakemlik değil tetikçilik yapmıştır.
dakika 65 skor 1-1'ken trabzonspor 9 kişi kalmalıydı. fırat aydınus hakemden ziyade çirkin bir oyunun idarecisi olmuştur. trabzonlu oyuncuların eskişehirspor futbolcularını dövdüğü, hakemin eskişehirspor'un emeğini ve puanlarını çaldığı, trabzonspor'un hak etmeden kazandığı bir maç olmuştur.
trabzonspor'un gönlü alınmıştır federasyon, mhk ve türk hakemliğinin sırıtan suratı aydınus tarafından.
edit: evet delikanlı federasyonu göreve davet ediyoruz, colman'ın şamarını hakem görmedi televizyon gördü. bekliyoruz yaptırımı.
bence hafta içi yaşanan malum gerilimden sonra tff hakemlerinin aklında olan şey "umarım trabzonspor maçına atanmam"dı. fırat aydınusun atamadan sonra .mına koyim dediğini tahmin etmek zor olmasa gerek. maçta kolpa bir penaltı ve trabzonspora verilmeyen kartlar vardı ki bunlar kırmızıya bağlanabilecek kartlardı. eskişehirsporlu futbolcular bence kendileri kaşındı birazda. dk başı ayılıp bayılma numaraları yapan sevgili futbolcu kardeşlerimiz özellikle maraton tribününü o kadar gerdiki, collina olsa dayanmazdı o baskıya. lakin ilerleyen dklarda bunun etkisi ortaya çıktı.
eskişehirli oyuncuların sahaya kazanmak için çıkmadığı aşikar.* emek hırsızlığı vs tarzı cümlelerle trabzonsporun arzulu oyununu gölgelememek lazım. ama şunu da eklemek gerekli hakemin götü biraz daha sağlam olsaydı eskişehir istediği 1 puanı yata yuvarlana alabilirdi. ayrıca avniakere gelen yaklaşık 50-60 kişilik centilmen eskişehir taraftarına selamlar olsun. ***
Türk futbolunun utanç maçıdır, eğer eğitimli futbol adamları yetiştirmeyi düşünüyorsak ders diye okutulması gerekir.
bir komplo teorisine girecek olursak, Trabzonspor'un hafta boyunca gösterdiği tepkinin inandırıcılığını azaltmak için Trabzonspor'a hediye edilmiştir. Bakın hep aleyhinize hatalar olmuyor demek istemişlerdir *. Hakem Fırat Aydunus bunları tabi ki kafasında evirip çevirmemiştir. Yazılı olmayan Türk futbolu kurallarını uygulamıştır. Sesi çıkan büyük * takımların ağzına çalınacak balı servis etmiştir.
Eskişehirspor'a geçmiş olsun dileklerimi gönderip, Sayın Sadri Şener'e şu ana kadar beni uğrattığı hayal kırıklıklarına bir son verip şu maç hakkında adil bir açıklama yapmasını bekliyorum, zira Türk futbolunun devrimci takımının böyle çirkin olaylara ses çıkarmaması beni çok çok üzecek.
çok değil, 1 hafta önceki bursaspor maçından sonra "federasyon en sonunda düğmeye bastı" diyen trabzonspor taraftarlarının ortadan kaybolmasına vesile olan maç, fıldır fıldır aramaktayız*. umut bulut kardeşim de ne güzel düşermiş öyle...
trabzonspor taraftarının gerek kendi taraftar sitelerinde, gerek trabzon'da gerekse de istanbul'da büyük tepkiler gösterdiği maçtır. bilmeden etmeden sadece ajansspor.com'u takip etmekle yazı yazan arkadaşlar, sadri şener'in hafta içinde yapacağı basın toplantısıyla tükürdüklerini yalayacaklardır. bu nedenledir ki bundan sonra yorum yapacak olan istanbul takım taraftarları, yapacakları yorumları yutabileceklerini göz önüne alarak yapsınlar yorumlarını. trabzonspor şikeyle, hileyle ya da masada hiçbir zaman şampiyonluk almamıştır, almayacaktır da. trabzonspor taraftarı 25 yıl daha bekler ama yine bu kadar düşmez.
yıllarca üç büyükleri mafya olmakla suçlayan trabzonspor'un, mafyalaşıp birilerinin canlarını yakmasından korkanların hediye ettiği maçtır...
trabzon'un bunlara ihtiyacı var mıydı? yoktu, bir hafta önce çalınan puanlarımızı verdiler bize... üstelik verilen penaltının penaltı olmadığından bahsediliyor, evet penaltı değil ve ilahi adalet, o penaltı kaçtı? gol mu oldu sanki, o penaltı atışıyla mı kazanıldı bu maç yoksa 2 tane gökhan ünal golüyle mi?
