ortada hiçbir sebep yokken birden duygulanıp ağlamaya başlayan ve bir türlü susmak bilmeyen çocukların içine girdiği depresif durumdur. insan 2 yılda hayatın acımasızlığıyla ilgili çok şey öğrenir. uçuk mama fiyatları, ikinci oynamada kırılan oyuncaklar, klavye tuşlarının kocamanlığı gibi faktörler bebeği bu genç yaşında türlü acılara gark etmektedir zaten... bir de anne-babanın oyuncak tren, çizgifilm kanalı gibi hayatî meselelere karşı takındığı duyarsız tavrı, zaten zor bir hayata sahip olan bebeği iyicene çileden çıkarır ve bebek de feryadı koyuverir.
5 yaşına kadar sürüyor sanırım. bu nasıl inattır ben çözemedim. çözdüğüm tek şey yaptırılmak istenilen şeyin tersini söylemek işe yarıyor.
- yemeyeceksin bunu
- yicaaaağğmmmm
- ağla oğlum, daha çok bağır
- aaalamicaaaağğmm işteee
- uyumak yok, oturuyoruz
- uyyyycaaağğmm yeaaaa
- içmeyeceksin o sütü
- iççicaaağğmm
yürümeye başlama nedeniyle anne babadan bağımsızlaşan bebek özgürlüğün tadına varmaya başlar. Bu süreç ile anne babadan gelen isteklere ve çağrılara isyan ile birlikte benim sana ihtiyacım yok edasıyla kendi isteklerini gerçekleştirme arzusu eklenerek başlar isyan ve inatlaşma...
Doğumundan bu yana annesine bağımlı olan bebek 2 yaşına yakın etrafını özellikle kendisini keşfetmeye başlar ve artık gelişimiyle birlikte kendi bağımsızlığını ilan etme çabasına girer.
Artık kendinin farkına varan çocuk; her istediğini ağlayarak dile getirecek, her söylediğini kabul ettirecek, koyduğunuz kurallara karşı gelecek, oyun-uyku saatleri gibi sınırlamalara baş kaldıracaktır.
Bundan dolayı giydirdiğiniz kıyafeti beğenmeyecek, bugün bu ayakkabıyı giymek istemiyorum deyip kendi seçmek isteyecektir çünkü artık onun da kendi fikirleri vardır ve siz de bunu fark edin ister.
2-5 yaş aralığı öfke nöbetleriyle geçer. Tek yapmanız gereken bu dönemdeki çocuğu daha çok dinlemek ve anlamaya çalışmak zira bu durumu görmezden gelirseniz içinde bulunduğu olumsuz davranışlar gün geçtikçe kişiliğinde kalıcı izler bırakabilir.
ben bu 2 yaş sndromundan bihaber bir anne iken çok hatalar yaptım, siz yapmayın.
ilk ergenlik de denir, artık benlik duygusu oluşmaya başlar ve kendini kendine ve etrafına ispat için sizin kapris sandığınız ve anlam veremediğiniz davranışlar içine girer. terlikleri, sizin telefonlarınızı alıp bir bölgede oyun oynayıp vermek istemez mesela çünkü herkesin bir bölgesi ve alanı, eşyaları olduğunu görüp o da bir birey olmaya çalışır,vs.vs. ve her halleri çok tatlıdır.
Ne sendrommuş arkadaş? Atma dediğim şeyleri inadına inadına balkondan atar. Balkon parmaklıklarına tirmanmaya çalışır, bebek arabasından inmek için ağlar sonra yürümek istemeyip kucak ister.
Oyuncaklari sürekli kırar. Altını bezlerken kaçar mutlaka halıya işer. Ayran ayran diye ağlar içirmeme müsade etmez kendi içmek için inatlaşır bardagı kaptığı gibi yere boşaltıp ağlar ve bir daha ayran ister. Günde 2 kere banyo yapar. 2. Için ne kadar dirensem de 1.5 saat salya sümük ağlar. gecenin 1. De havuzu çıkartırır. Havuza girer. Daha iki yaşında bile değilsin be oğlum bu neyin agresyonu?
Zamanında bunları yazmışım. Başlık canlanınca farkettim. Vah garibim ben neler yaşamışım öyle!
(bkz: swh)