7 yaşında türbana girdirilen kız gibidir. bu ne ya iki yaşındak bebek abdest alırken bunu dini bilgisinden yapmaz, taklit eder. o yaşta çocuk nasıl bezini çıkarıyor anlamıyorum. sayın yazarı da eleştirmek istemezdim ama " o buz gibi su bana başbakanımızın kalbi ve ak partili bakanların simasi gibi" ne demek. sen Allah'ı hatırlamıyorsun da bir kulu mu hatırlıyorsun abdest alırken. bu ne perhiz.
40 yaşında kazık kadar adam olup da hala aptest almayan gafillerin örnek alması gerektiği bebektir. utanın lan, 2 yaşında bak. dünyaya ibadet etmek için gelmiş.
malak gibi oturup akşama kadar çizgi film izleyen çocuğa bin basacak çocuktur gelecekte tabi.
not: suç tabiki anne babanlarındır yoksa yavrucağın ne suçu var.
daha doğru dürüst konuşmayı bile beceremeyen, anne, baba, allah ve erdoğan kelimelerini kullanabilen 2 yaşındaki bebeğin, kendi kendine abdest alması ve genç bebeklere örnek olması durumudur.
kendi rızasıyla türban takan bebek adlı yazımda bu bebeğin doğarken nasıl büyük bir nur ile doğduğunu ve yaptıklarını yazmıştım. sonrasında yengemin kızı büyümüş, yaklaşık 2 yaşına gelmişti. evimizde sürekli dini bütün olmanın avantajları yaşanıyor, duvarlar gül suyu kokuyordu. sanki boya ile değil de gül suyu ile boyamıştık duvarları.
elbette ki bu yaşadığım olayda ak partili ve tam bir müslüman olmamın rolü büyüktü. yani ben öyle düşünüyorum. neyse sabah namazına kalkarak abdestimi almıştım. o buz gibi su bana başbakanımızın kalbi ve ak partili bakanların tebessümü gibi sıcacık, nur dolu geliyor ve müthiş bir haz veriyordu.
hülasa...
abdestimi aldıktan sonra daha doğru dürüst yürüyemeyen yeğenim gelerek; allah allah dedi. elimde havlu ayaklarımı kurularken bir anda donakaldım, şok üstüne şok geçirdim. yeğenim bezini çıkartarak musluğa doğru eğildi ve abdest almaya başladı.
bir anda allah şahidim olsun elim ayağım boşaldı, tüylerim diken diken oldu, banyo evliya mezarı gibi aydınlandı. yatalak valideciğimin koluna giren babam valideciğimle beraber hayırdır inşallah nidalarıyla yanımıza geldiler. susun ses çıkarmayın işareti yaptım.
onlarda izlemeye başladı. valide hanım kolonya kolonya diye sayıklayarak fenalaştı. babam onun avuç içlerini ovmaya başladı ve kanepeye oturttu. yeğenimi kucağıma alarak yüce allah'a milyonlarca defa dua ettim.
kucağımda yeğenimle odama giderek, odamda asılı tayyip erdoğan posterini göstererek; inşallah senin yolunda birisi geliyor, hamdolsun dedim. bak açtığın yolda, gösterdiğin hedefe daha bu yaşta ilerlemeye başladı. ne mutlu bize diyerek saatlerce gözyaşı döktüm.
yere çöküp ağlarken sanki biri çenemden tuttu ve kaldırarak -ağlama çocuk, daha yapılacak çok iş var. haydi durmak yok yola devam dedi.
